ORGANiK HAREKET ENGELLENEMEZ!

29 Mart 2011

Hafta sonu yolum Yenibosna tarafında, Airport Alışveriş Merkezi'ne düştü. Birçok ünlü markanın indirimli satış yapan mağazalarının olduğu, hayli şık bir alışveriş merkezi, burası... Bakırköy Belediyesi, ilçe sakinlerini memnun edecek girişimleriyle tanınır. Şimdi çok faydalı bir iş daha yapmışlar, Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği'yle ortaklaşa her pazar alışveriş merkezinin önünde ekolojik bir pazar kuruyorlar.
Organik ürün deyince aklıma ilk önce fahiş fiyatlarla, İstanbul’un lüks marketlerinde satılan sebze-meyve geliyordu. Buğday’ın bu girişimi sayesinde hem Feriköy’deki hem de cuma günleri Kanyon’da kurulan organik pazarlara gider oldum. Hayatını yüzde 100 sağlıklı yaşamayı amaç edinmiş o güzide insanlardan biri değilim ne yazık ki... Organik sebze-meyve alırken de ilk motivasyonum, tatlarının muhteşem olması... Üstelik Buğday’ın ekolojik pazarlarındaki fiyatlar, hormonlu versiyonlardan kesinlikle daha ucuz.

Alışveriş fileniz yanınızda olsun
Bu pazarların herhangi birine giderken yanınızda alışveriş filenizi bulundurmanızı tavsiye ederim çünkü hiçbirinde naylon torba bulundurulmuyor. Yerine klasik alışveriş fileleri satılıyor. Pazarda sadece meyve-sebze

Yazının Devamı

Türk erkeğinin şortla imtihanı

24 Mart 2011

İlkbahar-yaz koleksiyonlarının en şok edici önerilerinden biri, mini etek niyetine de giyilebilecek erkek şortları...

Moda baronları erkeklerin hayli kısa, havadar şortlar giymelerini buyuruyor bu yaz... Bizde hiç tutmayacağına kesin gözüyle bakabileceğimiz bir trend daha.. Yabancı moda blogları en başta erkek mankenlerin çırpı bacaklarında bu şortların ne denli komik durduğundan dem vurmuş. Mankenlerin spor yaparken bedenlerinin hep üst kısmını geliştirmeye odaklandıklarını, bu arada bacaklarının tavuk bacakları gibi ince göründüğünü söylemişler. Bence mesele sadece bacakların sıskalığı sorunsalından öte... Neredeyse mini eteği andıran bu şortların erkeklerin 1920’lerdeki mayolarını andırdığını düşünüyorum. Türk erkeklerinin de bu havadar, bol ve kısa şortlarla sokaklarda arz-ı endam edebileceğine hiç inanamıyorum!
Öte yandan erkeklerin bu yeni format şortlarla çok rahat edeceğini düşünen moda kritikleri de var. Söylediklerine göre erkekler bacaklarına yapışan, dar modellerin ardından bu şortlarla çok rahat edecekmiş! Kaşlarını aldırmalarına, cilt bakımı yaptırmalarına yeni yeni alıştığımız erkeklerin baldırlarını fütursuzca sergilemelerine toplum ne kadar hazır, tartışılır...
K

Yazının Devamı

KİVA'DA ŞİMDİ KAHVALTI VAR!

22 Mart 2011

Kivacılar, Galata’da bir gidenin müdavimi olduğu restoranlarının ardından şimdi de Karşı’yı fethediyor!

Galata’daki mekanında Anadolu’nun lezzetlerini kafe kültürüne aşina İstanbullular’a sunan, bir restoran olmanın ötesinde kültürevi gibi hizmet veren Kiva, ikinci şubesini Şaşkınbakkal’da açmış. Galata’daki dükkan, çevrenin yalnız yaşayan insanlarınca bir tür mutfak yerine geçiyor. Öğle-akşam yemekleri hep burada yeniyor. Şaşkınbakkal’da ise yine iştah kabartan farklı bir servise girişmiş Kivacılar. ‘Kahvealtı’ adı altında nefis bir kahvaltı sunmaya başlamışlar. İlki geçen pazar yapılan bu kahvaltılarda Anadolu’nun farklı yörelerinden getirtilen lezzetleri eski bir Osmanlı geleneği çerçevesinde sunduklarını söylüyorlar. En kısa zamanda denemek lazım. (0 216 360 12 07)

İstanbullular ne giyiyor?

Sokaktaki insanların tarzlarını görüntüleyen internet projelerinden bu köşede daha önce bahsetmiştim. Şimdi http://sartorialistanbul.tumblr.com adresinde İstanbullular’ın sokak stillerini neredeyse günbegün izleyebilirsiniz. Bu çekimlerin kendi şehrinizde yapılmasının da ekstra bir hoşluğu varmış. Her gün geçtiğiniz caddede, iskelede çekilen fotoğraflara bakınca İstanbul’un insan

Yazının Devamı

10 hamlede bahar şıklığı

17 Mart 2011

Hayatında kıyafet düşünmekten daha önemli işleri olup yine de şıklığından feragat etmek istemeyenler için 10 emir

1. Bu hafta itibarıyla jet hızıyla bahara geçmiş bulunuyoruz. Parkaları, kaz tüyü montları kaldırmanın zamanı geldi. Kışın bayılarak aldığınız siyah deri biker ceketi de kaldırmanızı rica edeceğim. Maalesef mevsimde siyah deri ceket giyilmeyecek arkadaşlar! Taba, pudra, sütlü kahve tonlarında olanları edinmeniz gerekecek! Neyse ki büyük cadde markaları da koleksiyonlarına bu renk ceketleri makul fiyatlarla kattı. Taliplisi için kalçaya dek uzanan modelleri de şık. Derini tartışılmaz şıklığına karşı koymayanlar bir düşünsün...
2. Aksesuarların bir kıyafeti rezil de vezir de edebileceğini hepimiz biliyoruz. Bu bahar birkaç zamandır süren sakin, zarif takıların ardından iddialı, iri takıların dönüşü söz konusu. En göze çarpan bakır tonlarının ve pembe altının modasının tam gaz devam ediyor oluşu. Kendinize gerçek ya da kaplama, pembe altından bir bileklik, kolye edinmeniz gerekecek.
3.Etnik, karışık, pop, çiçekli; önümüzdeki, her türlü desenin bangır bangır vurgulandığı bir bahar olacak. Desenli bluzları, kendinize yakıştırabiliyorsanız desenli şortları el altında

Yazının Devamı

iSF’YE HAZIR MIYIZ?

15 Mart 2011

Şehrin 40 gün 40 gece sürecek ilk etkinliği. Alışveriş bahane, belli ki festival boyunca her köşede ayrı bir kıyamet kopacak. İşte benim seçtiklerim
İstanbul’u dünya alışveriş turizmi ajandasına sokacak bir etkinlik; İstanbul Shopping Fest’in bu yıl ikincisi yapılacak. İlk yıl daha bir pes tondan geçmişti festival. Bu yıl hazırlıklar altı ay evvelinden başladı. Neredeyse şehrin perakendecilerinin tamamı bu etkinlik için özel öneriler geliştiriyor. Havanın da güzelleşmesiyle festivalin yan etkinliklerine katılımın çok yüksek olacağını düşünüyorum.

Sabah 02.00’de alışveriş!Tek merakım, gece 24.00’te hatta 02.00’ye dek açık kalacak mağazalarda sahiden o saatte alışveriş yapacak birileri olacak mı? Örneğin stil danışmanlığı servisi veren bir butikte saat 23.00’te danışmanların tavsiyelerini dinlemek için insanlar sıraya girer mi? Kendi adıma muhakkak bir gece 24.00’te alışveriş yapmak istiyorum. Daha önce hiç yapmadım.

İstinye Park’ta Vogue farkı
Festivalin bu hafta İstinye Park’taki açılışının şaşaalı olacağına eminim. Ne de olsa bir Vogue efekti var! Dergi, birinci yılını İstinye Park’ın içinde açtıkları bir sergi ve partiyle kutluyor. Tüm mağazalar 24.00’e kadar açık.
Önümüzdeki

Yazının Devamı

Lüks marka seviciliği üzerine...

10 Mart 2011

Müslüman mahallesinde salyangoz sattığını bilen bir modaseverin itirafları...

Modayla ilgili yazıp çizenlerin, moda dergilerinde çalışanların hep aldığı bir eleştiridir bu: Marka fetişistliği... Hayatını tam zamanlı modaya ayıran, aynı zamanda kılık kıyafetine de azami dikkat eden, ekseriyetle kadınlardan oluşan moda profesyonellerinin hep duyduğu bir itham bu...
Peki, biz, hepimiz, lüks fetişisti miyiz? Tek işimiz vitrinlere, dergilere, style.com’a bakıp “Bu olmuş bu olmamış” diye ahkam kesmek midir?
Yalan söylemeyeceğim. Biraz öyle... Şöyle bir kazıyınca çocukken en sevdiğimiz oyunun karton bebeklere kağıt elbiseler giydirmek olduğunu (yaşı 30 üstü olanlar için söylüyorum), dergilere hâlâ kutsal bir kitapmış gibi hayran hayran baktığımızı, ünlü modellerin adlarını kuzenlerimizinki kadar iyi bildiğimizi göreceksiniz. Dışarıdan bakınca güzel ayakkabılar, ‘tarz sahibi’ kıyafetler ve mis kokular, enteresan renkli ojelerle geçen bir hayat... Ha, bir de mütemadiyen ince kalma gayretiyle... Meraklısı olmayan için izlemesi bir nebze keyifli, biraz kaçık muamelesi yapılan, hafif de kıskanılan insanlar silsilesi.
“Aslında ne acılar çekiyoruz” diye başlayan cümleler kurmayacağım,

Yazının Devamı

YÜZDE 100 TÜRK, YÜZDE 100 ŞIK!

8 Mart 2011

Tayfun Mumcu, mobilyaların gördüğü ilgi üzerine onları ayrı bir mekanda biraraya getirmeye karar verdi. Maçka’nın en güzel apartmanlarından olan Ralli’de ilk mobilya mağazasını açtı

Tasarımcı Tayfun Mumcu, imzasının olduğu onca başarılı işe, ‘İstanbul’u anlatan’ mobilya ve aksesuarlarını sergilediği mağazayı da ekledi.
Kıyafet konuşmaktan ne zaman sıkılacağımı bilmiyorum, ama birkaç yıldır ev dekorasyonuna ilgimin şiddetle arttığı da bir gerçek. Zaten bence bu bir döngü; yaratıcı lobuyla hayatını kazanan insanların tamamında, estetik olana bir merak var. Kıyafet gibi modası kısa ömürlü nesneler yerine, zamanla ilgi ve alaka yaşadığınız yerleri adam edecek nesnelere kaymaya başlıyor.
En az yaptığı mekanlar kadar mobilya tasarımlarını da çok beğendiğim bir tasarımcıdan bahsetmek istiyorum. Kendisi aynı zamanda şehrin en enteresan alışveriş mekanlarından Midnight Express’in de ortağı; iç mimar Tayfun Mumcu. Az zamanda çok yol kateden mağazada ilk önce Mumcu’nun takı ve aksesuar koleksiyonuyla tanışmıştık. Burada tek tük de olsa nefis koltuklar, sandalyeler de arada frekansa giriveriyordu. Mumcu, mobilyaların gördüğü ilgi üzerine onları ayrı bir mekanda biraraya getirmeye

Yazının Devamı

Bu bahar en beğendiğim parça...

3 Mart 2011

Kesinlikle ipek bir gömlek! Hem her kıyafete uyar, hem dişi, hem de her markada her fiyatta seçenekleri mevcut!

Bahar vitrinlerine göz atma fırsatınız oldu mu? 70’ler, retro gibi en baskın trendler kendini bir hamlede belli ediyor. Ama bir de hem bu akımların yavrusu diyebileceğim, hem de çok trendy görünmemesi sayesinde uzun süre giyilebilecek bir parça var bahsetmek istediğim...
İpek gömlek deyince çoğu kişinin aklına 70’lerde en çekici günlerini yaşayan Bianca Jagger geliyor olabilir. Rock yıldızı Mick Jagger’ın sabık eşi. Benimse tek kanallı televizyonla geçen çocukluğumun herkesçe tanınır bir karakteri geliyor aklıma. Dallas dizisinde, sinsi JR’ın ümitsiz, alkolik ev kadını eşi Sue Ellen.
80’lerin ikon dizisinde Sue Ellen nefis yüksek belli, plili pantolonlar ve her renkte ipek gömleğiyle mutsuz ve zengin, hayatına devam ederdi. Bir de klipsli küpeleri, kısa kesimli saçları vardı. Tüm moda tutkunlarının elbirliğiyle 80’lerden nefret ettiği yakın dönemde, Sue Ellen’ın bu ‘look’u, bir ibret vesilesiydi. Bense, itiraf edeyim, Sue Ellen’ın hep çok şık bir kadın olduğunu düşünürdüm. Gabardin pantolonlarına ve boyundan bağlı, yüksek yakalı ipek gömleklerine bunalımda olmak daha

Yazının Devamı