15 günlük mutluluk

1 Şubat 2011

Sömestr tatilinin geldiğini nasıl anlarsınız? İstanbul trafiğinin sürpriz rahatlığından mı yoksa vizyon filmlerindeki animasyon kalabalığından mı?
Şanslı çocuklar cuma günü havaalanını doldurmuş. Aileleriyle birlikte kayağa gidiyorlar. İstanbul’da kalanların da kendilerini mahzun hissetmesine gerek yok. Belki bu soğukların ardından bir kar sürprizi olur, yalnız çocuklar değil, hep birlikte şenleniriz. Ya da bu sene her zamankinden daha organize biçimde hazırlanan 15 günlük çocuklara özel programlardan da yararlanabilirler. Benim favorim İstanbul Modern’in Genç Atölyeleri. Yeğenim ile gidip denemişliğimiz, memnun kalmışlığımızın da payı var bu öneriyi gönül rahatlığıyla yapmamda...
Atölyelerin temel noktası, çocuklara yaratıcılıklarını geliştirebilecekleri, farklı teknikler öğrenebilecekleri bir ortam sunuyor olması. Atölyelere en az 7, en fazla 12 yaşında çocuklar kabul ediliyor.
İstanbul Modern en başta çocuklara sanatı sevdirmek için klasik, kasvetli bir müze ortamı dışında bir atmosfer sunduğu için cazip. Çocuklar burada bir anlamda müze kavramıyla barışıyor. Türk insanları olarak ata yadigarlarını görmek hariç müze gezmeyi ne kadar sevdiğimiz düşünülürse, bu bile

Yazının Devamı

BU BAHAR...

27 Ocak 2011

Havanın soğukluğu sizi aldatmasın, vitrinleri süsleyen yeni sezon kıyafetler mutlu bir baharın bizi beklediğini müjdeliyor!
Mağaza vitrinleri, soğuk havaya nispet yaparcasına renk renk desenlere, baharın iç açıcı renklerine büründü bile. Görünen o ki her sene olduğu gibi uçuşan, ferah, giyene yaşama sevinci verecek kıyafetler giyeceğiz bu bahar. Moda dünyası, yeni sezonda da temel ilham kaynaklarını belirtmekte, yüksek sesle dillendirmekte bir mahsur görmemiş. Örneğin baskın bir 70’ler teması var. Yüksek belli, bol paçalı pantolonlar ve akışkan gömleklerle bu trend temel ifadesini bulacak. İlham kaynakları karışık. Müthiş takım elbiseleriyle hafızalara kazınan Bainca Jagger, hâlâ müthiş güzel bir kadın olan manken-oyuncu Lauren Hutton ve tarzı hiç yaşlanmayan Jane Birkin...
Bir yandan hafiften unutulmaya yüz tutmuş bir görünümün de yeniden dönüşünü kutluyoruz. Temiz çizgilerle ustalıklı kesimlerle kendini belli eden, desenden çizgilerden, kısaca kafa karışıklığından uzak durmayı simgeleyen minimal kıyafetler bu baharla geri dönüyor. Bu akımın ustalarında da değişiklik yok. Yıllar boyu giyeceğiniz kıyafetler sunan Calvin Klein, dikiş maharetiyle insanı şaşırtan Jil Sander ve

Yazının Devamı

SOĞUK HAVADA YAPILACAK İYİ ŞEYLER

25 Ocak 2011

İlla kar yüzünden hayatın durmasını beklemenize de gerek yok. İşte size “Bugün hava soğuk, hiç sokak havamda değilim” dediğiniz her gün hayata geçebileceğiniz öneriler

İstanbul’un soğuk günleri hep sömestr öncesine gelir. Bu satırların yazarı da okulların tam bir ay boyunca kapalı kaldığı o efsanevi kışı unutmayanlardandır. Büyüdük de ne oldu? Hâlâ kar yağsın da yollar kapansın, bir günü evde battaniyeyle geçirelim diye hayal kuruyoruz. Gerçi şimdi işler biraz daha karışık. Sen tatil yapsan, müşterin yapsın istemezsin, evde koltuk seni çeker ama gözünü bilgisayardan ayıramazsın... Yine de soğukta kahve içmenin, evde televizyon seyretmenin tadı bana bir başka gelir.

* Elbette film izleyebilirsiniz! Altın Küre’ymiş, Oscar’mış derken, izleyeceğimiz çok film birikti. Gişe filmlerinden sıkılanlar için ‘Hayatımızın En Güzel Yılları’ gibi bir klasiği izlemek de ufuk açıcı olabilir. Klasikleri izlerken hem güzel zaman geçirmenin hem de dağarcığınızı geliştirmek için bir şey yapmanın tadını çıkaracaksınız.
* Uzun zamandır aklınızda Jamie Oliver’ın ya da Gamze Bursa’nın ‘Net 425 Gr.’ kitabında gördüğünüz bir tarifi vardı. İşte maharetlerinizi göstermenin tam sırası! Evde aylaklık

Yazının Devamı

Ödül törenleri klişeleri

20 Ocak 2011

Her yılın başında televizyon ve sinema dünyası bir önceki yılın en iyilerini seçmek üzere bir araya geliyor. Önce Altın Küre, sonra Emmy ve nihayet Oscar törenleriyle geçen yılın en iyi projeleri, en başarılı kişileri açıklanıyor. Bizim gibi bıkmak bilmeyen izleyicilere de her sene bu şöleni izleyip uzun uzun dedikodusunu yapmak düşüyor!
Bu ödül törenlerini son yıllarda daha çekici yapan bir şey varsa o da kimin ne giydiğinin iştahla dedikodusunu yapmak! Çok maharetli bir terzi olan yakınımın atölyesine uğradığımda yakında mürüvveti olan hanımların ellerinde bir ünlünün Oscar törenindeki resminin olduğunu görüyorum. Kadınlar artık düğünlerde Eva Longoria, Eva Mendes gibi görünmek; en azından onlar gibi giyinmek istiyor. Gazetelerin eklerine bir bakın, bizim gündemimize son derece yabancı diye düşüneceğimiz bu etkinlikler neredeyse tam sayfa yer buluyor. Nedeni basit aslında. Eklerin çoğu kadın olan okurları, bu gece için çok uğraşmış Hollywood ünlülerinin o geceki çabasını görmek, ilham almak istiyor.
Geçenlerde komik bir listeyle karşılaştım. Ödül törenlerinde adayların asla yapmamaları gerekenler üzerine... Bu törenlerden birini dahi izlemiş olanların hemfikir olacağı doğru

Yazının Devamı

KLASiKTEN ŞAŞMA!

18 Ocak 2011

Her gün birbiri ardına açılan kafeleri, restoranları okuyoruz okumasına... Lakin aralarından çok azının para ve vakit harcamaya değer olduğunu düşünüyoruz. Gidip de memnun kaldığımız, kazıklandığımızı düşünmediğimiz mekanlara tekrar tekrar gitmemiz ondandır. İşte benim insanı mahçup etmeyen, acayip dekor/iç mimari oyunlarına girip de kafa karıştırmayan, ne yediğinizi, ne ödeyeceğinizi bildiğiniz mekan listem aşağıdaki gibidir.
* Cankurtaran Balıkçı Sabahattin: Ecnebi misafire İstanbul’un bin bereketini gösterebileceğiniz, şehrin eski ama unutulmuş bir köşesinde hizmet veren lokantası... Bir ara yemek kalitesi ile ilgili homurdananların sayısı artmıştı. Bir aradan sonra gittik gördük, Sabahattin aynı Sabahattin... Mezeler ayrı güzel, tarihi Yarımada’da olmak ayrı...
* Cibalikapı Balıkçısı: Haliç’e karşı ‘dekore’ edilmemiş bir yerde, tipik-sıkıcı meze tabağından farklı alternatiflerin sunulduğu bir mönüden seçim yapmak ne keyif! İstanbul’da balık yemek sizin için başlı başına dışarı çıkma nedeniyse, dağarcığınıza bu adresi de ekleyin. İşittiğime göre Anadolu yakasındaki şubesi de hemen meraklılarını yaratmış. Ben yine de Haliç efektini gözardı etmeyin

Yazının Devamı

Hızlandırılmış bahar hazırlığı

13 Ocak 2011

Stil sahibi kadınlara bahara tazelenmiş girmelerini sağlayacak, acısız-zahmetsiz 5 öneri
1. Siyah çantanızı bir süre için göz önünden kaldırın! Basic parçaların hayatı ne denli kolaylaştırdığında hemfikir olabiliriz. Lakin yeni mevsimde hayatımızı renklendirme niyetindeysek, işe aksesuarlardan başlamamız gerek. Eski-iş gören- albenisiz siyah çantamızı bu bahar mutlaka rengi göz alan bir modelle değiştireceğiz!

2. Makyaj yaparken bir süredir elimiz ilk maskara-göz kalemi ikilisine gidiyordu. Bu baharla birlikte allıkla barışıyoruz! Üstelik de annemizin kullandığı tona, ‘pembe’lere meyledeceğiz. Allığın pembeliği yüzünüzü aydınlatacak, yeni uyanmış gibi taze görünmeniz kolaylaşacak.

3. İri kolyeyi bırakıp küpeleri alın! Birkaç sezondur iri iri, kabarcıkları andıran kolyelerin hükmü sürüyordu. Bir hamlede sofistike bir görüntü veriyor, kıyafete hareket katıyordu. Bunların hepsi tamam! Artık sıra 80’lerdeki gibi iri küpeler takmaya geldi. Aklınıza ilk gelenin halka küpeler olduğunu tahmin edebiliyorum. Onlar da küpe devriminin bir parçası, yalnız sırada sallantılı, ‘ben buradayım’ diyen modeller var.

Yazının Devamı

BiR GÜN HEPiMiZ SiTEDE Mi OTURUYOR OLACAĞIZ?

11 Ocak 2011

Yeni yılda 35 yaş üzeri kesimin en popüler konusu, “Sürmekte olan bin inşaat içinde en iyi proje hangisi?” sorusuna cevap bulmak olacak
Gazetelerin başlıca reklam vereni onlar oldu. Polat Alemdar’ı, Emel Sayın’ı bile kampanyalarına ‘yüz’ yapmayı becerdiler. Sırf projeleri anlatmaları için gazeteler habire özel ekler hazırlıyor. İnşaat sektöründen bahsediyorum. 2011’in en heyecan verecek konusu, bu gidişle hangi projeden hangi konut alınır olacak. Etrafımda düzgün bir maaşı, hayatını yola koyma beklentisi olan 30 yaş üstü insanlara bakıyorum. Herkesin favori bir inşaat projesi, favori bir ‘yeni icat’ semti var.
Yeni icat diyorum çünkü düne kadar bu yeni projelerin yer aldığı semtleri hayatımızda duymuşluğumuz yok. Hangisinin iyi bir yatırım olduğunu biraz da içgüdülerimizle keşfetmeye çalışıyoruz. Havada sürekli bir 2+1, x metrekare lafları... Kısıtlı imkanlarla çok bilinmeyenli denklem çözme derdindeyiz.
Geçenlerde yolum Ataşehir’de bir ‘residence’a düştü. Residence, siteden de öte demek. Hakkını da vermeliyim, yemyeşil aydınlık bir yer. Herkesin ortak beklentisi ‘prim yapma’ konusunda, belli ki parlak bir geleceği var. Bahçesi, binası hepsi derli toplu. Ama insan

Yazının Devamı

İndirimden ne almalı?

6 Ocak 2011

İşte size gelecek yaz ve kışa dair en önemli ipucu: Bu kış da kendini hissettiren 70’ler, büyük geri dönüşünü bu baharla birlikte yapıyor. Bahar koleksiyonlarında bol, duble paçalı, yüksek belli pantolonlar, pahalısından ucuzuna, her markanın koleksiyonunda olacak. Zarif bluzlar, uzun elbise ve etekler de öyle... Aksesuarlar da nasibini almış tabii! Bu bence modanın en kendine özgü döneminin geri dönüşü... Küçük çantalar, platform topuklu sandaletler ve düz fönlü saçlar...


Artık gardırobumuzda yaz-kış giydiğimiz parçaların iyice birbirine karıştığı bir moda anlayışımız var. O yüzden kış indiriminde satın alacaklarınızı, sadece öteki kış giyebileceğinizi düşünmeyin. Yünlü pantolonlar ve kabanlar önümüzdeki kış gardırobu için bir köşeye ayrılıyor olabilir. Ancak indirim ürünleri arasında bu ilkbaharda da kolaylıkla giyebileceğiniz parçalar da bulabilirsiniz. Böylece hem şık giyinmenin, hem de paranızı manalı bir biçimde harcamış olmanın tadını çıkaracaksınız. “Önümüzdeki kış kimin ‘look’unu tekrar edeceğiz?” diye soranlar için, moda dünyasının önerisi, 70’lerden iki ikon: Bianca Jagger ve Ali Mc Graw... Kısaca şimdi dar omuz kesimli bluzlara, A kesimli eteklere, kolay giyilir

Yazının Devamı