Feyzi Hepşenkal

Feyzi Hepşenkal

feyzihepsenkal@mynet.com

Tüm Yazıları

İtalya’da 20 bölge var.
Biri de Toscana.
Toscana’da 10 şehir var.
Biri de Grosetto.
Adı fazla bilinmeyen, İtalya’nın küçük şehirlerinden.
Giglio Adası da bu şehrin hudutları içinde.
İşte o ada, aklın sınırlarını zorlayan ve adına “kaza” denmekte zorlanan bir olay nedeniyle dünyanın gündeminde.
Haberler hep aynı şekilde verildi bugüne kadar:
“Costa Concordia gemisi Giglio Adası açıklarında kayalıklara çarparak battı.”
Önce şu “açıklarında” lafı, ciddi biçimde yanıltıcı.
“Açıklarında” denince, insanın aklına karadan en azından 3-5 millik bir mesafe geliyor çünkü.
Oysa gemi sahilin iki adım bitişiğinde.
Aynen “tek karede” görüldüğü gibi.
Görüntü ikinci ciddi yanlışı da yansıtıyor aynı zamanda.
Çünkü geminin batacak yeri yok.
Su öylesine sığ ki, ancak yan yatabilmiş; yarısı dışarıda, yarısı denizin içinde.
Ama ve maalesef yine de...
16 ölü var, 22 veya 29 kişi de hâlâ kayıp.
* * *
21 yüzyılda, teknolojinin en ileri düzeyde uygulandığı bir gemi, nasıl olur da bu hale gelir?
İzmir’e de sıkça gelip, giden Costa’ların Concordia’sı hangi sebepten, Titanik’ten beter bir trajedi yaşatabilir?
Hedefte kaptan ve hakkında yığınla suçlama var.
Kaptan Francesco Schettino ise şirket yöneticilerini suçluyor.
“Bana şirketin reklamının yapılması için karaya yakın geçmem söylendi” falan diyor.
Geminin kara kutusunda kazadan 15 gün öncesinde sorun yaşandığını, bunu rapor ettiklerini ancak düzeltmesi için bir şey yapılmadığını, söylüyor.
Ve ilginç bir not.
İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş, Kaptan’ı tanıyormuş.
Bir keresinde İzmir’e geldiğinde, gemide akşam yemeği yemişler.
Artık nereden biliyorsa, Demirtaş’a göre Francesco Schettino:
“İyi bir kaptan.”
* * *
İyi mi, kötü mü bilmem ama kesin olan tek şey ise Costa Concordia, Giglio Adası’nın yanı başında, yan yatmış duruyor.
Kimi Alman, kimi Fransız, kimi Amerikalı, kimi Macar, kimi Hintli, kimi Perulu pek çok insan da kayıp.
Dalgıçlar suyun altındaki kısımda henüz ulaşılamayan bölümlere girmeye çalışıyor büyük bir çabayla.
Geminin üzerine çıkanların söylediği ise fena.
“Enkazdan gelen ceset kokusu dayanılmaz” denmesi, çok fena.
Aman ha.
Bundan sonra Costa’lar İzmir’e geldiğinde, yanlarına bir kılavuz verin mutlaka.

Haberin Devamı

Tek karelik “yan”-lış!

Haberin Devamı

Al sana reklam

Denize girelim mi yani?

İzmir Körfez’de Kale Feneri, Kale Feneri ile Çakalburnu arası, Göztepe Feneri, Bostanlı Feneri, Karşıyaka Evlendirme Dairesi ile Karşıyaka Vapur İskelesi arası, Bayraklı Turyağ Önü, Bayraklı Meles Deresi çıkışı, Alsancak Gündoğdu Meydanı açığı, Konak Pier ile Konak Vapur İskelesi arası, İnciraltı Özdilek Alışveriş Merkezi açığı ve Güzelbahçe istasyonlarından alınan su numunelerindeki koli basili oranı “0” çıkmış.
Askıda katı madde (deniz suyunda çökmeyen kimyasal maddeler, çürüyen planktonlar) değerleri ise sınır değer olan litrede 30 miligramın oldukça altına kalmış.
Buna karşın Körfez’deki kuş ve balık sayısında ciddi artış gözleniyormuş.
Ayrıca deniz altında çekilen fotoğraflar da var.
Sanki...
Denizin dibinde çiçekler açmış.
Ve daha bir dolu bilimsel veri ile bilgi aktarılıyor İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden.
Oysa “vakti geldiyse gerçekten” müjdeyi vermek için tek cümle yeter:
“Haydi millet denize.”