Feyzi Hepşenkal

Feyzi Hepşenkal

feyzihepsenkal@mynet.com

Tüm Yazıları

Balıkesir Belediye Başkanlığı’nı, 50 bin 94 oyla Ak Parti adayı Sabri Uğur kazanmıştı 2004 yılında.
Diğer yanda CHP adayı 36 bin 734, MHP adayı da 10 bin 495 oy almıştı.
Beş yıl sonra, 2009 yılındaki seçimlerin yapıldığı 29 Mart’ın gecesinde sandıklar açıldığında, çıkan sonuca çok kişi şaşırdı.
Çünkü...
2004’te açık ara birinci olan Ak Parti oyunu biraz arttırmıştı artmasına ama 53 bin 510 oy seçimi kazanmasına yetmemişti.
Sevinen CHP de değildi.
Tam tersine orada büyük hüzün yaşanıyordu.
Oylarında ciddi kayıp vardı, 36 binden 20 bine kadar inmişlerdi.
Sevinen MHP’ydi.
2004’te sadece 10 bin oy alan MHP, bu kez adayı İsmail Ok’la ve tam anlamıyla “ok gibi” fırlamış; 60 bin 393 oyla seçimi kazanmıştı.

Ak Parti cephesinde, il genelinde yine birinci parti olmanın “buruk” da olsa sevinci yaşanıyordu hafiften.
Fakat belediye başkanlığını yitirmenin acısı, Ak Partililer için o gün bugündür hiç bitmedi, hiç dinmedi.
Nitekim Ak Parti Balıkesir İl Başkanı Mahmut Poyrazlı diyor ki:
“Sayın Başbakan ile ne zaman bir toplantıda olsak, söz Balıkesir’den açıldığında bize dönüyor ‘Rövanşı çok ağır şekilde alacaksınız’ diye talimat veriyor.”
Dedim ki:
“İşiniz rahat görünüyor. Kaybettiğiniz seçimde bile, il bütününde 80 bin oy fark atmıştınız. Hele genel seçimdeki fark neredeyse 100 bine çıkmıştı. Büyükşehir belediye başkanlığını fazla zorlanmadan kazanacak gibisiniz.”
Yok.
Mahmut Poyrazlı rahat değildi.
Sütten yanan ağızlardaki sızı hâlâ geçmemişti.

2009 yılında yaşanan bu durum, CHP ile MHP’nin de umudu aynı zamanda.
Özellikle de CHP’nin.
İl Başkanı Muzaffer Mavuk, benzer bir sürprizi kendilerinin yapmasını umuyor şimdi.
MHP İl Başkanı Mehmet Duran ise büyükşehir başkanlığı için iddialı konuşmuyor.
Sıra ilçe belediyelerine geldiğinde...
İşte o zaman bastırıyor:
“Bandırma Belediye Başkanlığı’nı kazanırsak kimse şaşırmasın.”
Ve küçük bir not:
Yıllardır il olmayı bekleyen Bandırma, yeni yasayla Balıkesir merkezi iki ilçeye bölününce; şehrin en büyük ilçesi ve belediyesine dönüşüyor.)

Haberin Devamı

AK Parti’nin adayı belli gibi!

Haberin Devamı

Balıkesir’de “Ak Parti’nin büyükşehir belediye başkan adayı kim olacak?” sorusunun cevabı merak ediliyor öncelikle.
İtiraf edeyim. “Merak” lafını, biraz “laf olsun” diye yazdım. En ufak bir açıklama veya ima olmamasına rağmen, cevap belli aslında:
Balıkesir Milletvekili ve Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Edip Uğur.
Belki bir “yakıştırma” şimdilik.
1980 öncesini saymazsak, son üç dönemdir milletvekili. Ak Parti’deki pek çok isim gibi ara vermek zorunda Meclis’e. Madem Meclis yolu kapalı, yerel seçimlerde adaylık kapısı neden açılmasın ona?
Yıllardır partisinin kasasını Edip Uğur’a emanet eden Başbakan, şimdi “başkan adaylığını” mı esirgeyecek?

Nüfus “çok yavaş” artıyor

Balıkesir Valiliği’nin internet sitesinde yer alan şu bilgiler dikkatimi çekti:
“Ülke nüfusunun yüzde 76,8’i il ve ilçe merkezlerinde yaşarken, Balıkesir’de bu oran yüzde 60,7’dir. Balıkesir il nüfusunun yüzde 28,74’ü Balıkesir Merkez İlçesi’nde ikamet etmektedir. Toplam nüfusun sırasıyla; yüzde 11,97’si Bandırma’da, yüzde 10,83’ü Edremit’te, yüzde 6,38’i Gönen’de ikamet etmektedir. Nüfusu en az olan üç ilçe ise sırasıyla; Marmara, Gömeç ve Balya’dır. En az nüfusa sahip Marmara’da ikamet eden kişi sayısı 8,206’dır.”
“Şehir merkezindeki toplam nüfusun yüzde 11,95’i Bahçelievler mahallesinde, yüzde 7,54’ü Paşaalanı mahallesinde, yüzde 6,10’u ise Toygar mahallesinde ikamet etmektedir.” “31 Aralık 2011 Balıkesir nüfusu 1.154.314’dir. 2011 yılında Türkiye’nin yıllık nüfus artış hızı binde 13,5 olarak gerçekleşirken Balıkesir’de binde 1,73 olmuştur.”
(Not: Başbakan duymasın!)

Haberin Devamı

Başkan’ın zor kararı

Bazı şeyler açıkça söylenmez. İnsanın ya vücut dili konuşur. Ya bitmeyen cümleler veya yutkunarak geçiştirilen anlar, çok şey anlatır.
Balıkesir Belediye Başkanı İsmail Ok’la yaptığım sohbet biraz öyleydi. Ve sonuçta bana bolca “izlenim edinme” fırsatı verdi.
O zaman ben de “açıkça söylenmeyeni” açıkça yazayım.
İsmail Ok yaptığı işlerden mutlu, kendine güveni tam.
Eğer Balıkesir’in merkezi, yani Başkan’ın şu an yönettiği alan iki ilçeye bölünmeseydi; İsmail Ok bu makama aday olurdu.
Oysa şimdi durum değişti.
Birinci ihtimal:
İsmail Ok, merkezdeki iki ilçeden birine ya da büyükşehir belediye başkanlığına aday olabilir.
İkinci ihtimal:
“Bu iş, buraya kadar” diyebilir.
Bana göre en azından şu aşamada “ikinci ihtimal” ağır basıyor.
Aktardığım izlenimleri doğrulayan ipuçları var elimde çünkü.
Örnekse, şu cümle:
“Tasarı açıklanmadan önce, merkezde tek ilçe beklentisi vardı. Ama ‘nedense’ ikiye bölündü...”
Veya şu:
“Başkan olmadan kimya öğretmeniydim. O süreçte bazı kuruluşlarda başkanlık yaptım. Her görevi de zamanında ve kararında bıraktım.”

Ve dönelim asıl meseleye, yeni yasanın getireceği düzene ve de yeni Balıkesir’e.
Ezcümle...
İsmail Ok, Balıkesir’in büyükşehir olmasını da, yasanın bazı yanlarını da beğeniyor ve destekliyor.
Ama...
“Sayın Başbakan’ın örneklemeleri değil. Balıkesir ve diğer illerin çoğu, İstanbul ve Kocaeli’ne hiç benzemiyor. Balıkesir’in coğrafyası, İstanbul’dan 3 misli büyük. Buna karşın nüfusu 13-14 misli az. Yani iki il arasında 40 misli fark var” diyor.
İkinci “ama” özellikle “köylere hizmet götürme” faslında geliyor.
Şaka değil gerçekten.
Balıkesir’de bine yakın köy var.
Hani “say” deseler.
Saymakla bitmez.
Onun için de şu sözü, aslında ülkemizde yaşanan hemen her olay ve sorun açısından doğru:
“Türkiye’de ya hep, ya hiç mantığı var. Yok mu bunun arası?”
Balıkesir Belediye Başkanı, geçen 3,5 yılda yaptığı işleri sayarken “sosyal yanı” ağır basanları, hepsinden fazla önemsiyor.
Hele “üniversite öğrencilerine sabahları ücretsiz kahvaltı servisi yapmalarına” sıra gelince, iyice duygusallaşıyor.
Doğaldır.
Her şeyden önce bir “öğretmen” o.

Üçüncü madde olmuş beş!

Başkan’ın yanına geldiğimizde “ne içeceğimizi” sordular, o da, ben de “ıhlamur” istedik.
Bardaklar masaya kondu.
İsmail Ok “Bakın” dedi, bardağı işaret ederek:
“Ihlamur gayet faydalı bir bitki. Peki, ya bu bardağın içinde zehir konursa?”
Şakası yok.
Adamı götürür.
Başkan demek istiyor ki, yasa özünde iyi fakat içinde “tehlikeli maddeler” var.
Özellikle de yasanın 5’inci maddesinde işaret ediyor.
Orada yazan aynen şöyle:
“Büyükşehir Belediyesi: Sınırları il mülki sınırları olan ve sınırları içerindeki ilçe belediyeleri arasında koordinasyonu sağlayan, idari ve mali özerkliğe sahip olarak, kanunlarla verilen görev ve sorumlulukları yerine getiren...”
İsmail Ok “idari ve mali özerklik” sözcüklerine ciddi biçimde takılmış.
“Bu tanım Türkiye’yi bölünmeye götürür. Devlet içinde devlet mi kuruyoruz?” diyor.
Belediye Başkanı’nın kaygısını, Ak Parti İl Başkanı’na aktardım.
Mahmut Poyrazlı “İşte bunu yapmasınlar. Ha bire ‘bölünme’ lafının ortaya atılması artık bizi üzüyor. O sözler yasaya yeni konmadı. 2004 yılında çıkan yasada da var. Aradan 8 yıl geçti, Türkiye bölündü mü?” dedi.
2004 yılından beri uygulanan 5216 sayılı yasaya baktım sonra.
Poyrazlı haklıydı.
Yeni yasanın beşinci maddesinde yazan “idari ve mali özerklik” tanımı, önceki yasanın üçüncü maddesinde aynen vardı. Eee.
Poyrazlı bir hukukçu.
Siyaset yaparken de, mesleğinin hakkını veriyor.

CHP yılbaşını bekliyor

CHP Balıkesir İl Başkanı Muzaffer Mavuk referandum yaptıkları beldelerde çıkan sonuçların yer aldığı iki liste verdi elimize, “Bakın Allah aşkına... Özellikle CHP’li olmayan beldelerdeki şu sonuçlara bakın” dedi.
Baktık. Bandırma’nın Edincik Beldesi, ilk sıradaydı.
Kayıtlı seçmeni 3 bin 897’ymiş.
2 bin 572’si CHP’nin koyduğu sandıklarda oy kullanmaya gitmiş.
“Evet, Edincik Belediyesi kapatsın” diyen.
Sayı ile “1” yazı ile “bir” kişi!
O sandığı CHP değil de, Ak Parti koysaydı sonuç fazla değişmezdi.

Asıl mesele... Belde belediyeleri kapatılınca, Ak Parti’nin savunduğu gibi; her şey daha güzel mi olacak?
Veya aksine, muhalefetin şiddetle şikâyet ettiği durum mu yaşanacak?
Ve tabii, ondan önce...
Halkın ilk anda gösterdiği tepki, seçim günü geldiğinde sandığa nasıl yansıyacak?
İşin bu fasıllarını ise bekleyip, görmekten başka çare yok.

Muzaffer Mavuk’un öne çıkardığı konuların başında, Balıkesir’in merkezine kurulacak 6 Eylül ve Karesi ilçelerinde “Ak Parti’nin kendine göre bir hesap yapması” geliyordu:
“İki ilçe de nüfus açısından birbirine çok yakın ama asıl neticeyi belirleyecek olan köyler dağıtılırken; Karesi’ye 40 köyü, 6 Eylül’e de tam iki mislini, 80 dolayında köyü bağlamışlar.”

Ne diyeyim...
Herkes kendine göre haklı.
Kesin olan ise bir yıl veya bir buçuk yıl sonra yerel seçimler yapılacak.
Balıkesir böylesine büyürken, CHP ne yapacak, adaylarını ne zaman açıklayacak?
İl Başkanı Mavuk “Adayların yıl sonuna kadar, en geç yıl başında belirlenmesini istiyoruz. Genel Merkez beş anket firmasıyla anlaşmış. Biz de raporlarımızı göndereceğiz. Ve sonuçta CHP’nin büyükşehir adayları Genel Merkez tarafından atanacak.”
Bir de “temenni” ekleyelim bu bölüme.
Dileriz, geçen yerel seçimde olduğu gibi; aday tercihinde “hata yapmaz” CHP...

TOPLU BAYRAM

Saat 13:30’da randevumuz vardı Vali Bey’le. 12 gibi telefon çaldı. Özel Kalem Müdürü “Sayın Valimiz acilen Marmara Adası’na gitmek zorunda, özür dileriz” dedi.
Akşamına aradığında ise “Ada yaşamının zorluğunu” anlattı.

Yeni yasa hakkında ise Vali Turhan fazlasıyla umutlu.
“Balıkesir büyük bir kent ama kirlenmemiş, henüz bakir bir yer. Bu yasayla Balıkesir’i korumak mümkün olacak” diyor.
“Güçlü bir bütçe ile şehrin alt ve üst yapısı gelişecek” diyor.
“İki meclisli yapı şehirlerde kaynak israfına ve zaman kaybına yol açıyordu” diyor.
Ve ekliyor:
“Bu öyle büyük bir olay ki, adeta bayram.”
O zaman... Kurban Bayramı ve Cumhuriyet Bayramı’nın ardından “Büyükşehir Bayramı” da, Balıkesir’e kutlu olsun.

AK Parti dersine iyi çalışmış

Sadece yasa maddelerini değil, yasanın ruhunu da özümsediği Ak Parti Balıkesir İl Başkanı’nın her halinden, her sözünden belli.
Neye değinsek “sular seller gibi” anlatıyor.
Kuşku yok. Ak Parti dersini iyi çalışmış.
Mahmut Poyrazlı’nın açıklamalarından anladım ki, çalışmanın ötesinde, yasanın hazırlanış sürecine de “ciddi biçimde” katılmış.
Ak Parti İl Başkanı, yeni yasayla Balıkesir’in “imar bütünlüğünün sağlanacağını” da söyledi ki; “Türkiye’yi doyuran kentlerin başında gelen” Balıkesir’de tarım alanlarının koruması da gerçekten çok önemli.
Ve yine bir izlenim aktarayım:
Başbakan Erdoğan, Poyrazlı’nın değerini umarım iyi biliyordur. Hele şu seçim sürecinde, nerede sıkıntı yaşansa; Poyrazlı “özel görevle” oradaki duruma vaziyet etmeli.

YARIN: MANİSA