Feyzi Hepşenkal

Feyzi Hepşenkal

feyzihepsenkal@mynet.com

Tüm Yazıları

Aynen öyle... Aydın’da CHP bir adım önde. Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun bugüne kadar yaptıkları değil asıl mesele.
Haziran ayında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Aydın’a gelmişti.
Gezisi sırasında, Başkan Çerçioğlu’nu övdü, hakkında güzel şeyler söyledi.
Fakat en önemlisi...

“Özlem Hanım’da Aydın’da bir çok güzellikleri ortaya çıkarmış. Siz O’na ‘Topuklu Efe’ diyorsunuz ama O bizim baş tacımız. Aydın il merkezindeki hizmetleri inşallah Aydın’ın tüm ilçeleri, tüm beldeleri ve tüm köyleri alacak.
Aydın 2014’te Büyükşehir belediyesi olduğunda Özlem Hanım’ın il merkezine değen kadın eli, tüm il geneline ulaşacak” şeklindeki sözleriydi.
Yani...
Aydın Belediye Başkanı Çerçioğlu o günden beri, “resmen” değilse de “fiilen” CHP’nin Aydın Büyükşehir Belediye Başkan adayı oldu.
İşte asıl mesele bu.
Türkiye’de adaylığı bir genel başkan tarafından açıklanan “ilk” ve halen “tek” kişi; Özlem Çerçioğlu.

Büyükşehirleri yeniden düzenleyen yasa, birçok ilin üç-beş ve hatta çok daha fazla büyümesine yol açıyor.
Dolayısıyla “erken kalkan çok yol alacak” yaşanan süreçte.
Özlem Çerçioğlu da şimdiden rakiplerine “dört aylık” fark atmış durumda.
Artık Nazilli’ye gittiğinde de, Söke’ye gittiğinde de, Kuşadası’na gittiğinde de; “Büyükşehir Belediye Başkan adayı” olarak karşılanıyor.
Ya diğer iller ve partiler?
Her şey meçhul.
Onun için CHP, Aydın’da bir adım önde.

Çok isteyen aradaki farkı “iki adıma” da çıkarabilir.
Çünkü Çerçioğlu boş durmamış, çalışmış.
İki örnek vereyim. “E-Belediye, Mobil Tahsilât, Mobil Sorgulama, Akıllı Kent Hizmet Masası, İletişim Merkezi Modülleri, Akıllı Kent Otomasyon Sistemleri” gibi uygulamalarla, ileri teknoloji kent yaşamına girmiş.
Ve haliyle Belediye ile bir işi olanın, fazla zahmete girmesine de gerek kalmamış.
Çerçioğlu’nun ağzından düşmeyen bir söz var:
“Kentler meydanları ile anılır.”
O da meydanların âlâsını Belediye binasının yanı başında gerçekleştiriyor.
35 bin metrekarelik bir alan çıkacak sonuçta ortaya, altı da 600 araçlık otopark olacak.
Hayali ve hedefi, seçim öncesi mitingini burada yapmak.

Muhalefet partileri elbette eleştiriyor onu.
Kimi “Aydın’a makyaj yaptı sadece” diyor.
Kimi “Sadece yarım kalmış işleri bitirdi” diyor.
Kimi de “Başkan’ı aramızda pek görmüyoruz. Eğer bir yerde Vali yoksa o da gelmiyor” diye serzenişte bulunuyor.
Ama hepsi bu kadar.
Aydın’da konuştuğum insanlardan hiçbiri “Başkan başarısız” demedi.

Haberin Devamı

Heyecan aynen devam ediyor

Haberin Devamı

Geçen yerel seçimde Türkiye’deki en zorlu, en heyecanlı seçim yarışının yaşandığı yer Aydın’dı. O zaman CHP Grup Başkanvekili olan Kemal Anadol, seçimden beş gün önce Aydın’a gelmiş; giderken de “Ne olur?” diye sormuş Çerçioğlu’na. Cevap:
“500 oy farkla ya kazanırım, ya kaybederim.”
Ve sonuç:
Özlem Çerçioğlu (CHP): 26.399
Mustafa Ancın (Ak Parti): 25.860
Hüseyin Aksu (MHP): 25.269
İlhami Ortekin (DP): 19.584
Dediği gibi 539 oy farkla kazanmış seçimi Özlem Çerçioğlu. Bu kez seçimden beş gün önce ben gideceğim Aydın’a. Bakalım o zaman ne diyecek?

Geçen yıl yapılan genel seçim sonuçlarına bakıldığında ise durum şöyle:
CHP: 241.062
AK Parti: 224.330
MHP: 115.087
Bu tablo da gösteriyor ki, CHP ve Ak Parti arasında yine müthiş bir çekişme yaşanacak ama CHP yine bir adım önde.

Haberin Devamı

Başkan olmayınca sohbetle idare ettik

Arkadaşlarımız randevu trafiğini ayarlarken çok zorlanıyor. Gerçekten de aynı gün içinde beş-altı farklı yeri, belli aralıklarla ziyaret etmeyi denkleştirmek hiç kolay değil.
Hele araya “yanlış anlamalar/anlaşılmalar” da giriyorsa bazen...
Örneğin Ak Parti İl Başkanlığı’nı ziyaretimizde olduğu gibi beklenmedik durumlar çıkıyor karşımıza.
Ak Parti Aydın İl Başkanı o gün Ankara’da olduğu için bizi “nöbetçi başkan yardımcısı” Muharrem Bakat karşıladı.
Sağ olsun.
İzzet ikramda kusur yoktu fakat “Ben bu konuda konuşamam” dedi.
Kendisi “sosyal işlerden” sorumluymuş.
Konu yeni büyükşehir yasası olduğundan, Muharrem Bakat ile hoş bir sohbet yapmak ile yetindik.
Ben de ne yapayım?
Baktım.
Duvarda Başbakan’ın 10 yıl öncesi halini yansıtan, yakışıklı bir resmi var.
Gittim yanına bir “hatıra fotoğrafı” çektirdim.
Ve haliyle Sayın Başbakan’ın, yeni yasa hakkında söylediklerine kulak verdim:
“İllâ birinin eline mühür verelim de onu sultan ilân edelim diye bir derdimiz yok.”

Vali Bey’in farkı var

Genel seçimler öncesinde de Aydın’a gitmiş ve bol bol şikâyet dinlemiştim.
Hedefte tek isim vardı:
Dönemin Aydın Valisi Hüseyin Avni Coş.
Aman yarabbi.
Muhalefet ateş püskürüyordu ona. Sonra. . .
Coş, Adana’ya gitti.
Yerine Kerem Al geldi.
Biz Aydın’dayken, o da Ankara’daymış, konuşamadık.
Fakat hakkında konuşanlar, hep güzel şeyler söylediler.
Özetlersem:
“Aydın Valisi Kerem Al, tam bir devlet adamı.”

MHP’de değişim yaşanıyor

Genel seçimler öncesi geldiğimde, MHP İl binasında bir “kasvet” vardı sanki.
Oysa her yer aydınlanmış şimdi.
Bina boyanmış, yüzü gözü açılmış.
Duvarları, perdeleri, sandalyelerin döşemesini süsleyen “üç hilâl” iyice parlamış.
Bu arada İl Başkanı da değişmiş ve uzun yıllar Aydın Orman İşletme Müdürlüğü yapan Fevzi Köse oturmuş koltuğa.
Dolayısıyla köyleri iyi tanıyor.
O da kırsal alandan gelecek tepkinin Ak Parti’ye büyük “zarar” MHP’ye ise “yarar” getireceğine inanıyor.

Yeni yasadaki bazı unsurlar, MHP İl Başkanı’nı da tedirgin ediyor.
Belki “Aydın özelinde” değil ama. . .
Türkiye’nin başka yerlerine yönelik soru işaretleri, onun zihninde cevap arıyor.

2009’daki yerel seçimde MHP’nin adayı, eski başkanlardan Hüseyin Aksu’ydu.
Onun da etkisiyle, MHP başa güreşti belediye başkanlığı seçiminde.
Sonra 2011 genel seçimlerinde ciddi bir hüsran yaşadı.
Ve bugünden yarına bakarken Fevzi Köse, umutlu.
Zaten umut olmasa, çekilir mi bunca kahır?

Öfkenin patladığı yer: ATÇA

Paris’i örnek alan şehirleşme sergileyen 135 yıllık belediye gibi 42 beldenin yeni yasa ile kapanacak olması büyük tepki topluyor. Halk isyanını sandıkta göstermeye hazırlanıyor

Kapatılan belde belediyeleri, mahalle muhtarlığına dönüştürülen köy muhtarlıkları; iktidarın başını çok ağrıtacak...
ÇOK!
Buralardaki nüfus, dolayısıyla seçmen sayısı göz ardı edilecek gibi değil.
Seçimlerin kaderini belki de beldeler ve köyler belirleyecek bu kez.
Yanlış saymadıysam Aydın’da 42 belde belediyesi, 500’ye yakın köy var.
Hesabı somutlaştırayım:
Aydın’ın merkez ve ilçe belediyelerinin sınırlarında, 588 bin 552 kişi yaşıyor.
Buna karşın belde ve köylerde yaşayanlar, 401 bin 310 kişi.
Eğer her yerde, örneğin Atça’dakine benzer “öfke patlaması” yaşanırsa; acaba bu işin sonu nereye varır?
Halkın “Atçalı Kel Mehmet” gibi dağa çıkıp, isyan bayrağı açacağı yok elbet.
Bir patlama olacaksa, sandıkta olacak!

Atça pek çok açıdan önemli.
Açın Atça Belediyesi’nin internet sitesini, bakın en tepede ne yazıyor?
“Türkiye’nin Modern İmarlı İlk Şehri”
Ayrıca başka bir namı daha var Atça’nın:
“Küçük Paris”
Neden?

22 Kasım 2011’de bu sorunun cevabını yazmıştım:
“Napolyon emri vermiş, Paris Valisi Georges Eugene Haussmann işe girişmiş ve sonuçta bugünkü adıyla Charles de Gaulle Meydanı çıkmış ortaya.
Tam ortasına da ünlü Zafer Anıtı yapılmış.Bulvarı başta olmak üzere Grande-Armee Caddesi, Wagram Caddesi, Victor Hugo Caddesi gibi tam 12 cadde bağlanmış meydana. Uzaydan bakın, ister Zafer Anıtı’nın üzerinden; karşınıza çıkan görüntünün adına ‘şehircilik harikası’ denebilir ancak.
Nitekim bu manzara örnek olmuş dünyaya.
ABD’den Meksika’ya ve hatta Türkiye’ye kadar çok yerde benzer düzenlemeler uygulanmış.
Aydın Sultanhisar’a bağlı Atça beldesi, adını ulusa duyuran ‘halk kahramanı’ Atçalı Kel Mehmet’ten sonra; Türkiye’nin belki de ‘en derli toplu’ yerleşim yeri olarak dikkat çekiyor.
Aslında olan biten bugünün meselesi değil.
Kurtuluş Savaşı’nın ardından Yunan işgali nedeniyle yakıp yıkılan yerlerden biri de Atça’ydı.
Ne var ki, Atça’nın bir şansı vardı:
Fransa’da şehir planlamacılığı konusunda eğitim alan Abdi Bey.
Belediyede fen memuru olarak çalışan Hafız Bey’in de yardımıyla, Atça’yı ‘küçük bir Paris’ yapmaya karar vermişler.
Ve de kararlarını hayata geçirmişler.
Karakol Caddesi, Kurtuluş Caddesi, Abdi Bey Caddesi, Nazilli Caddesi, Kavaklar Caddesi, Jurnalı Caddesi, Batı Caddesi ve Atatürk Caddesi; şehri baklava dilimi gibi bölerek aynı meydanda buluşuyor Atça’da.
Sanırsınız ki, Paris.
Alt tarafı 4 cadde eksik!”

İşte Atça böyle bir yer.
Ve mahalle olmaya da hiç niyeti yok!

Kadın da olsa “Efe kanı” etkili

Aydın Belediye Sarayı “altın” renginde, her yanı cam kaplama, görkemli bir yapı.
Başkan Çerçioğlu’nun ifadesiyle:
“14 yıldır atıl bir şekilde kentin tam merkezinde ucube olarak duran Belediye Hizmet binasını 9 ayda bitirdik...”
Ya rengi?
Çerçioğlu’na göre bu renk, aynı zamanda hem “incirin” rengi, hem de “zeytinyağının” rengi!
Başkanla konuşurken...
Aaa.
O da ne?
Dışarıdan sarkan ayakları gördüm önce.
Görevliler camları siliyormuş meğerse.
Kolay değil.
Onca cam.
Sil sil bitmez.

Özlem Çerçioğlu’na sordum:
“Nasıl bir yöneticisiniz? Sert mi, tatlı sert mi, yumuşak mı?”
Gülümsedi:
“Galiba sertim biraz. Ne de olsa Efe kanı var!”
Buna karşın sokağa çıktığında ki beraber çıktık- halkla ilişkisi gayet iyi.

Büyükşehir 6 kat büyüme getirdi

2009 yılındaki yerel seçimlerde, Aydın Belediye Başkanlığı için oy kullanma hakkına sahip 124 bin 129 seçmen vardı.
Malum. Düzen değişiyor.
İlk yerel seçimde Aydın’ın her köşesinde yaşayan tüm seçmenler bu hakkın sahibi oluyor. Yüksek Seçim Kurulu verilerine göre, bakın, bu sayı nereden nerelere çıkıyor:
Merkez: 180.506
Bozdoğan: 26.850
Buharkent: 9.168
Çine: 40.905
Didim: 40.056
Germencik: 31.009
İncirliova: 31.105
Karacasu: 15.417
Koçarlı: 19.515
Köşk: 19.780
Kuşadası: 62.335
Kuyucak: 22.583
Nazilli: 108.779
Söke: 83.419
Sultanhisar: 16.232
Yeni Pazar: 10.452
Ve toplam:
718 bin 111 seçmen.
Ne demek bu?
Aydın Belediyesi ilk seçimde Aydın Büyükşehir Belediyesi olurken; yaklaşık “altı misli” büyüyor demek.
Ne diyelim. . .
Allah herkese kolaylık versin!

Aydın’ın gülen yüzü

İsmail Hakkı Dokuzlu, Aydın Ticaret Odası Başkanı.
Hemen söylemeliyim.
Onu tanıdığıma çok sevindim.
Böylesine güler yüzlü, çevresine pozitif enerji saçan biri az bulunur çünkü.
Ama...
“Eskiden pek böyle değildim. Başkan seçildikten sonra, kendimi televizyonda izledim, çok korktum! Ondan sonra gülmeyi öğrendim” diyor.
Darısı herkesin başına.

Yeni yasa hakkında “İlk anda (büyük) kelimesi kulağa hoş geliyor” demekte ise yine bir “ama” var işin ucunda.
Biraz temkinli yaklaşıyor yani.
“Bekleyelim görelim” diyor.
Ama yeni yasayla “pek çok verginin artacak olmasından” duyduğu endişeyi de “ticaret erbabı” adına saklamıyor.

CHP İl Başkanı Öztürk vekillerden şikâyetçi!

CHP’nin Aydın İl Başkanı Mustafa Öztürk, sıkı bir partili. Hani derler ya, “kabına sığamayan” cinsten.
Meselâ dedim ki:
“Ak Parti Aydın’da seçimi kazanabilir mi?”
Cevabı anında verdi:
“Avuçlarını yalarlar.”
Partisinin belediye başkanı ve “büyükşehir başkan adayı” hakkında ne düşünüyor peki?
“Özlem Hanım’la sekiz yıl süren siyasi kavgamız oldu. Artık bitti. Zaten CHP’de kavgaya izin vermem” dedi.
Milletvekilleri ile devam ettim. . .
Onların çalışmasından memnun muydu?
İşte yanıtı:
“Milletvekillerimizden şikâyetçiyim. Çünkü bizi çok yoruyorlar! Her fırsat bulduklarında Aydın’a gelip, ilçeleri, köyleri dolaşıyorlar. Bu tempoya can mı dayanır?”
Anlayacağınız...
İl Başkanı, CHP’li milletvekillerine “tam not” veriyor.

Bu arada Aydın Milletvekili Bülent Tezcan’ın son Kurultay’da önce Parti Meclisi’ne seçilmesi ve ardından “Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu” Genel Başkan Yardımcısı yapılmasının yarattığı memnuniyet, aslında Aydın’la sınırlı değil.
Çünkü Tezcan, Ege’nin CHP yönetimindeki (Adnan Keskin ile beraber) iki temsilcisinden biri.

FOTOĞRAFLAR: FATMA YÜKSEL

YARIN: MUĞLA 13 MİSLİ BÜYÜYOR