“Ey yetkili” cevap verdi
“Sayın Feyzi HEPŞENKAL
26 mart (Mart) 2012 tarihli Milliyet Gazetesinin adınıza ait köşesinde ki “Cevap ver ey yetkili” başlıklı makalenize karşı açıklamalırımız.(açıklamalarımız)
Öncelikle kurumumuzu ilgilendiren konuyu haber yaparak gösterdiğiniz duyarlılıktan ötürü teşekkür ederiz.İlçemiz; gerek 12 ay boyunca kalanların gerekse dönemsel,yazlık ve tatil amacıyla gelen konuklarımızın konulara duyarlı olmaları,uygulamadan zarar görmeleri,kıskançlıkları vb.gibi nedenlerle haklı/haksız son derece yoğun şikayetlerin vuku bulduğu bir yerdir.Kurumumuzda müracat (müracaat) ve şikayetlerin yerinde olup olmadığı açısından şikayetin yazılı olup olmadığına bakılmaksızın tamamına büyük hassasiyetler göstererek eğilmekte ve bi hakkın kaybına neden olmamak açısından anında müdahele (müdahale) etmeye özen göstermektedir.
Konuyu idaremiz açısından irdelediğimizde;Söz konusu şikayetin olduğu doğrudur.İdaremiz personelince mahalinde (mahallinde) tesbit (tespit) yapıldığı da doğrudur.Tesbit (tespit) sonucu Hazinenin mülkiyetinde ki taşınmaza bahsettiğiniz şahsın izinsiz zeytin ağaçları diktiği de doğrudur.Bahsettiğiniz şahsın izinsiz olarak tarım bitkisi (zeytir ağacı)(zeytin ağacı) dikerek işgalci konuma düştüğü,bunun karşılığınında (karşılığında) yasal mevzuatımız gereği geçmişe dönük ECRİMİSİL bedeli ödeyerek işgalinden vazgeçmesi personelimizce kendisine izah ediildiğiinde, (edildiğinde) eğer gelecektede (gelecekte de) ecrimisil ödemek istemiyorsa dikilen ağaçlarda ileride herhangi bir hak iddiasında bulunmayacağına dair NOTERDEN taahhütname vermesi kaydıyla tekrar ecrimisile muhatap olmayacağı belirtilmiş,ilgilinin Orman kanunun 2/B madde uygulamasıyla hak sahibi olmak düşüncesiyle taahütname (taahhütname) veermemek (vermemek) istemesi üzerine konu sizlere kendisince intikal ettirilmiştir.Sizlerin de yanıltılması burada başlamıştır.
Konuya sade bir mantık süzgeciyle bakıldığında size ait bir arsaya benim izinsiz ağaç dikmem nasıl bir suçsa yine izin almadan kamuya ait bir arsaya da izinsiz ağaç dikmekte suçtur.
Konunun öncelikle bahsettiğiniz gibi Çeşme Güneşi gazetesinde yayınlandığı haberine de tanık olmadık,gazetenin yetkilileri ile görüştüğümde kendileri haber bloklarında konu olduğunu bildirdiler.Eğer haber bizi ilgilendiriyorsa bir sekliyle konudan haberimiz olmalı ki cevap verebilelim.Takdir edersiniz ki bütün,ulusal- yerel basın ve yayında nerede habere konu olduğumuzu bilme imkanımız yoktur.Ancak yayıncı kuruluşlar bir şekliyle bizi konudan haberdar ederlerse cevap verme imkanımız olur.Haberinizde bugünkü tarih itibariyle İzmir Valiliğince bilgimiz dahiline gönderiilmiştir. (gönderilmiştir) bizde (Biz de) sizi aydınlatma gereğieni (gereğini) duyduk.Aksi takdirde ne savunmadan nede cevap vermeden aciz ve korkağız.
Konuya duyarlığınıza tekrar teşekkür eder saygılar,konunun bu şekliylede (şekliyle de) araştırılması temennisiyle.
Salim CEBECİ
Çeşme Malmüdürü”
Tek karelik teftiş!
Bu da benim cevabım
Öncelikle Çeşme Malmüdürü Salim Cebeci’ye cesaretinden ve nezaketinden ötürü teşekkür ederim.
Ayrıca sizlere de, Sayın Cebeci’nin açıklamasını “aynen” yayınladığımı, dolayısıyla yazıdaki ifade düşüklükleri veya noktalama işaretlerinden sonra boşluk bırakılmaması gibi kusurların benden kaynaklanmadığını belirtmek isterim.
Sadece yanlış yazılan sözcüklerin doğrularını parantez içinde aktarmakla yetindim.
Çeşme Malmüdürü aslında haklı.
Hani derler ya, o bir emir kulu. Yasaların buyruğunu yerine getirmekten sorumlu.
Örnekse...
Eğer yasada “ecrimisil” tarifi, “yaşla kuru aynı sepete konarak” şöyle yapılmışsa:
“Hazine taşınmazının, İdarenin izni dışında gerçek veya tüzel kişilerce işgal veya tasarruf edilmesi sebebiyle, İdarenin bir zarara uğrayıp uğramadığına veya işgalcinin kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın, taşınmazın işgalden önceki hâliyle elde edilebilecek muhtemel gelir esas alınarak İdarece talep edilen tazminattır.”
Salim Cebeci ne yapsın?
