Yumurta çok, haberimiz yok

Geçen gün Milliyet’ten arkadaşlarla beraber, Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak’ın yanındaydık.
Saatler boyu heyecanla neler yaptığını, neler yapmak istediğini anlattı Başkan.
Yamanlar Dağı’nın yamacındaki Belediye Şantiyesi’nden bir başladık, kırk kapı gezdik.
Bu arada önce “morina” geldi aklıma.
Hani şu “hafif tadı, düşük yağ içeriği ve kolaylıkla dağılan yoğun beyaz etiyle ünlü” balık.
Bir defada 1 milyondan fazla yumurta bırakır suya.
Bırakır da, kimse sesini duymaz garibin.
Bir de “tavuk” var malum.
Yılda ortalama 227 kez yumurtlar fakat her seferinde ortalık ayağa kalkar.
Baktım da, Cevat Durak’ın durumu morina balığını andırıyor sanki!
* * *
Dünyanın işini yapmış.
Yol yapmış.
Köprü yapmış.
Kültür merkezleri yapmış.
Spor alanları yapmış.
Parklar yapmış.
Müzeler yapmış.
Anıtlar yapmış.
Yapmış oğlu yapmış!
Misali kendimden vereyim hadi.
Karşıyaka’da doğmuş, Karşıyaka’da yaşayan biri olarak benim dahi, bu yapılanların çoğundan haberim yok.
* * *
Hepsi bir yana, en çok neye sevindim biliyor musunuz?
Daha bir iki gün önce kendini yine hatırlatan depreme karşı, Karşıyaka Belediyesi ciddi bir hazırlık yapmış gerçekten.
İçi malzeme dolu depoda, çok sayıda uydu telefonu da vardı.
Merak ettim.
Acaba “süs olarak” mı duruyorlardı, yoksa her an kullanıma hazırlar mıydı?
Küçük bir sınav sorusu niyetine bunu sordum.
“Merak etmeyin” dediler:
“Bataryaları sürekli şarj ediliyor.”
* * *
Ve tabii, daha evvel birkaç kez yazdığım ve de Karşıyaka’daki her eve dağıtılacağı açıklanan ama henüz elimize ulaşmayan “depreme hazırlık seti” acaba ne âlemdeydi?
Gecikmenin sebebi şuymuş:
Önce bir sponsor arayışında bulunmuşlar. Afet İşleri Genel Müdürlüğü ile epey zaman harcamışlar. Bakmışlar ki, işin ucunda “nasihat” var yalnızca, kendi başlarına hazırlığa başlamışlar.
Kendi payıma derim ki:
Gerekiyorsa bir yıl, iki yıl bütün kaynağınızı depreme hazırlık için harcayın. Çünkü günü geldiğinde sayenizde kurtarılacak her can, yapılacak 10 parktan daha değerlidir.

Tarihe not

Cevat Durak’ın yardımcısı ve Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı Hüseyin Çalışkan’ı da bulmuşken, verdiğim bir sözü hatırladım.
2010 yılının Aralık ayında, KSK Basketbol takımı oyuncuları Kıbrıs’ta canlarını Rumların elinden zor kurtarmıştı ya...
Türkiye’ye döndüklerinde ise iki bakan eşliğinde İzmir’e gelmişler ve bugünün AB Bakanı Egemen Bağış “Bu olayın bundan sonraki her aşamada takipçisi olacağımızı herkesin bilmesini istiyorum” demişti heyecanla.
O heyecanla Sayın Bakanı kutlamış ve ben de “bu sözlerinin takipçisi olacağımı” yazmıştım.
Kusura bakmayın.
Epey geciktim.
Yine de Hüseyin Çalışkan’a bu olayı hatırlattım ve sonrasında “ne olduğunu” sordum.
Cevap, aslında beklediğim gibiydi:
-Hiç!
Madem öyle.
Alacağın olsun Egemen Bağış!


Tek karelik Marilyn Monroe!