TSK’nın kurumsal önemi

19 Temmuz 2008

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Türkiye’nin demokratik-laik yapısı, ulusal bütünlüğü ile sorunu olanların hedef tahtasında olmuştur. Türkiye’yi zayıf düşürmek, kargaşaya sürüklemek, tarihte kalmış anlaşmazlıkları körüklemek, laik rejimini değiştirmek, parçalamak isteyenlerin ilk hedefi Türk ordusu olmuştur.
Bu amaca hizmet etmek isteyenler de ellerine geçen her fırsatta TSK’yı yıpratmaya, zedelemeye, itibarını sarsmaya yönelik faaliyetleri, bazen doğrudan, bazen dolaylı yolla yoğun şekilde yürütmüşlerdir. TSK’yı her türlü “kötülüğün” kaynağı olarak görüp göstermeye gayret etmişler, “demokrasi düşmanı” ilan etmişlerdir.
TSK, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin temel kurumlarından biridir. 150 yıllık modernleşme çabalarına öncülük etmiş, çağdaşlaşma yolunda önemli katkılarda bulunmuştur. Bu yadsınamaz bir gerçektir.
Türkiye Cumhuriyeti için güçlü ve sağlam yapılı bir ordunun yaşamsal bir öneme

Yazının Devamı

Kıbrıs’ta tek egemenlik tartışması

18 Temmuz 2008

Türkiye, AKP’nin kapatılma davasıyla Ergenekon soruşturmasına kilitlenmiş durumda. Bu arada önemli birçok gelişme gündemde hak ettiği yeri almadı. Bunlardan biri Kıbrıs’ta Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Rum Yönetimi lideri Hristofyas arasındaki müzakereler. İki liderin görüşmelerinde ortaya çıkan yeni “ilke” anlaşmaları...

Tek egemenlik
Talat-Hristofyas görüşmelerinden çıkan önemli sonuç tarafların, “tek egemenlik, tek vatandaşlık” ilkesi üzerinde anlaştıkları ve çözümü bu ilke üzerinde inşa edecekleriydi...
Bu ilke anlaşması, Türk tarafı açısından yeni bir politika...
Türkiye ve KKTC’nin kalıcı çözüm için geliştirdiği temel çizgi şöyle özetleniyordu:
1- İki egemenliğe,

Yazının Devamı

Ergenekon konusunda yaratılan beklenti

17 Temmuz 2008

Yazılanlara bakılırsa Ergenekon soruşturmasının çözmediği olay yok gibi... Soruşturmayı yürüten savcılar, polisler ve istihbaratçılarla görüştüklerini belirterek, haber veren meslektaşlarımıza göre Danıştay cinayeti, PKK, DHKP-C, Hizbullah ve İBDA-C eylemleriyle Ergenekon arasında bağlantı kesin...
Bu örgütte yok yok...
Solcusu, sağcısı, milliyetçisi, dincisi, dinsizi birbirinden habersiz birimler biçiminde Ergenekon için çalışıyorlar...
Yine kesin ifadelerle yazılanlara bakarsak:
Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu, Sabancı suikastları da Ergenekon iddianamesinde çözülmüş durumda. O kadar ki, Fehriye Erdal’ın yine Ergenekon tarafından Sabancıların yanına “çaycı” olarak sokulduğu da kesin...
Haberler, “kesinleşti”, “anlaşıldı”, “ortaya çıktı”, “belgelere ulaşıldı” gibi ifadelerle bitiyor.
Doğrudan soruşturmayı yürüten savcılar, polisler ve istihbaratçılar kaynak gösteriliyor.

Yazının Devamı

Baykal: Turnusol kâğıdı Danıştay olayıdır

16 Temmuz 2008

CHP lideri Deniz Baykal’ın, Ergenekon iddianamesiyle ilgili ciddi kuşkuları var.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin’in, iddianamenin çerçevesini açıklarken, “yeni tip bir terör örgütü”nden söz etmesi dikkatleri çekti. Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklu veya tutuksuz yargılanacak olan sanıklar, “terör örgütü üyesi veya destekçisi” olmakla suçlanacaklar.
Baykal, dünkü görüşmemizde, “terör örgütü” suçlaması üzerinde çok durdu. Böyle bir suçlamanın yer aldığı soruşturma kapsamına eski Jandarma Genel Komutanı emekli Org. Şener Eruygur ve eski 1. Ordu Komutanı emekli Org. Hurşit Tolon’un dahil edilmesine çok üzüldüğünü vurguladıktan sonra, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Paşalar terörist mi?”
“Terör, terör örgütü kavramı kullanılırken iddia makamının çok dikkatli olması ve sorumlu olması gerekir. Şimdi yıllarını terörle mücadeleye vermiş, ulusal

Yazının Devamı

İddianameden çıkan sonuçlar

15 Temmuz 2008

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, Ergenekon iddianamesiyle ilgili olarak genel bilgiler verdi. İddianamenin çerçevesini çizdi, ancak henüz mahkeme iddianameyi kabul etmediği için detaylara giremedi.
Başsavcı Engin’in verdiği bilgilere bakarak şu sonuçlara varabiliriz:
1- Başsavcı Engin, darbe günlüklerinin iddianamede yer almadığını açıkladı. Ayrıca, 1 Temmuz’da yapılan gözaltıların (emekli komutanlar Şener Eruygur ve Hurşit Tolon dahil), darbe günlükleriyle ilgili olmadığını belirtti. Buradan çıkan sonuç, Ergenekon iddianamesinin mahkemeye sunulan bölümünde darbe günlüklerinin olmadığı.
Şener Paşa ve Hurşit Paşa, Ergenekon çerçevesinde tutuklu olduklarına göre, bir ek iddianame hazırlanacak. Ek iddianame Ergenekon soruşturması kapsamında olacak. Darbe günlüklerinin ek iddianamede olup olmayacağı ise açıklamalardan anlaşılmıyor. Belki, bu boyut Genelkurmay Askeri Savcılığı’nca sonuçlandırılacak.
2- Genelkurmay Askeri Savcılığı’nın devreye girdiği de ortaya çıkan bir başka

Yazının Devamı

Askeri mahkeme seçeneği

13 Temmuz 2008

Bir yılı aşkın süredir devam eden Ergenekon soruşturmasının iddianamesi nihayet pazartesi günü açıklanacak. 2 bin 500 sayfa ve 460 klasörden oluştuğu belirtilen iddianamenin önümüzdeki dönemde Türkiye’nin gündeminde önemli yer tutacağı anlaşılıyor.
Ergenekon soruşturmasının son aşamasında eski Jandarma Genel Komutanı emekli Org. Şener Eruygur ve eski 1. Ordu Komutanı emekli Org. Hurşit Tolon’un tutuklanması konuyu yeni bir boyuta taşıdı. İki yüksek komutanın tutuklanması, 2003-2004 yıllarında yapıldığı öne sürülen darbe hazırlıkları ve planlarıyla bağlantı kurulacağı yönünde yorumlandı.
Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Ora. Özden Örnek’e ait olduğu öne sürülen günlüklerdeki iddialar, bu davanın konusu olacaksa, askeri mahkeme seçeneği gündeme gelebilir.
Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, iddianamede bu döneme ilişkin bir sav varsa, ortaya bir görev ve yetki sorunu çıkacağını belirtti. Kanadoğlu, bu halde, davanın bu yönünü oluşturan bölümünün askeri yargıya

Yazının Devamı

Özkök: Tarihler tutuyor

12 Temmuz 2008

Eski Genelkurmay Başkanı Özkök, hiçbir komutanını kayda aldırmadığını belirterek, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Örnek’e ait olduğu öne sürülen günlüklerde kendisiyle ilgili tarihlerin doğru olduğunu söyledi

Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı, emekli Oramiral Özden Örnek’e ait olduğu öne sürülen günlüklerle ilgili tartışmalar devam ediyor. Darbe hazırlıklarının yapıldığı öne sürülen 2003-2004 yıllarına ilişkin, bazıları eski, bazıları yeni iddialar da basına yansıyor. Örneğin, Aktüel dergisinde yer alan ve günlük gazetelere de oradan yansıyan iki iddia var:
1- Dönemin Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök’e 3 Şubat 2004 günü suikast düzenleneceği haberinin alındığı ve güzergâhın değiştirilmesiyle bu girişimin boşa çıkarıldığı.
2- Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök’ün, Jandarma Genel Komutanı Org. Şener Eruygur’u makamına çağırarak, darbe toplantılarıyla ilgili görüntüler izlettirdiği ve girişimin bu aşamadan sonra dağıldığı.
Eski Genelkurmay Başkanı

Yazının Devamı

Gül: Herkes sertlikten kaçınmalı

11 Temmuz 2008

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile eski Genelkurmay Başkanı, emekli Orgeneral Hilmi Özkök Çankaya Köşkü’nde öğle yemeğinde buluştular. Kamuoyunda ilgi uyandıran ve iki saati aşan bu yemekte neler konuşuldu, hangi konular ele alındı?
Çankaya’ya yakın çevrelerden aldığımız bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasına Hilmi Özkök’le yaptığım ve 3 Temmuz 2008 günlü Milliyet’te yer alan mülakata atıfta bulunarak, “Fikret Bila’ya verdiğiniz mülakatı okudum. Görüşlerinize her zaman değer verdiğimi bilirsiniz” diye başlamış.

Gül’ün uyarıları
Cumhurbaşkanı Gül, bu girişten sonra, yükselen siyasi tansiyonun düşürülmesi ve gerginliğin giderilmesi için yaptığı temaslar ve verdiği mesajları anımsatarak devam etmiş. Liderlerle temasları hakkında bilgi aktarmış, tartışmaların “adap, usul” içinde olmasına dair uyarılarını, Özkök’ün de ifade ettiği gerginliğin giderilmesi amacıyla yaptığını vurgulamış.

‘Sertlikten uzak durulmalı’

Yazının Devamı