Esas olan mutabakat

26 Ocak 2004

Milli Güvenlik Kurulunun asker ve sivil kanatları arasında bir "bilek güreşi" yok. Hem hükümet üyeleri hem de komutanlar, Kıbrıs sorununda bir "ulusal politika" oluşturma konusunda, uzlaşmacı bir yaklaşımla katkı sağlamış görünüyorlar.Kıbrıs sorununda Türk tarafının izleyeceği politikada Annan Planına karşı takınacağı tavır, böyle bir ortamda netleştirilmiş oldu.Bazı kesimlerin zorlama sayılabilecek yorumlarla Annan Planına olduğu gibi evet denileceği yönündeki mesajları, gerçeği yansıtmıyor.Başbakan Erdoğanın BM Genel Sekreteri Kofi Annan ile görüşmesinden sonra açıkladığı gibi Annan Planına yaklaşımda, "mutabakat" esas olacak.MGKda da, saptandığı gibi Annanın "Anlaşamasanız referandumu kabul edeceksiniz" koşulu, uygulaması mümkün olmayan bir kural niteliğinde. MGK, "Biz anlaşamadık ama referanduma gidiyoruz" biçiminde bir anlayışın hem kabul edilemeyeceği hem de kamuoyuna izah edilemeyeceği sonucuna vardı. Bu sonuca dayanarak Başbakan Erdoğan da, Rum tarafının da reddettiği bu kuralın değiştirilmesini BM Genel Sekreteri Annana talep olarak iletmiş oldu. Bununla birlikte Türk tarafının Rum tarafıyla mutabakata vardıktan sonra referanduma gideceğini de bildirdi.Bu aşamadan sonra

Yazının Devamı

Esas olan mutabakat

26 Ocak 2004

<#comment>
<#comment>
Milli Güvenlik Kurulu toplantısının yapıcı bir havada geçtiği, hem yayımlanan bildiriden hem de Başbakan Erdoğan'ın Davos'ta yaptığı açıklamalardan anlaşılıyor.
Milli Güvenlik Kurulu'nun asker ve sivil kanatları arasında bir "bilek güreşi" yok. Hem hükümet üyeleri hem de komutanlar, Kıbrıs sorununda bir "ulusal politika" oluşturma konusunda, uzlaşmacı bir yaklaşımla katkı sağlamış görünüyorlar.
Kıbrıs sorununda Türk tarafının izleyeceği politikada Annan Planı'na karşı takınacağı tavır, böyle bir ortamda netleştirilmiş oldu.
Bazı kesimlerin zorlama sayılabilecek yorumlarla Annan Planı'na olduğu gibi evet denileceği yönündeki mesajları, gerçeği yansıtmıyor.
Başbakan Erdoğan'ın BM Genel Sekreteri Kofi Annan ile görüşmesinden sonra açıkladığı gibi Annan Planı'na yaklaşımda, "mutabakat" esas olacak.

Yazının Devamı

MGKda varılan karar

25 Ocak 2004

MGKda alınan kararı şöyle özetleyebiliriz:1- Görüşmeden ve uzlaşmadan kaçan taraf, Türk tarafı olmamalı.2- Annan Planı da referans olarak alınmalı.3- Referandumun ucu açık olmalı.MGK sonrasında yayımlanan bildiriye de geçen, "Annan Planı da referans alınarak" ifadesi, sıradan bir ifade değil. Sözcükleri, MGK, özenle seçmiş durumda. "Da" ve "referans" özel anlam yüklü ifadeler. "Annan Planı da" denilerek, Türk tarafının Annan Planı dışında da görüş ve öneriler sunabileceği mesajı veriliyor. Keza, "zemin" yerine, "referans" sözcüğünün kullanılması da aynı şekilde bir incelik taşıyor.Bu iki ifade, MGKda oluşan şu görüşün yansıması:"Türk tarafı, Annan Planını tek kaynak ve zemin olarak kabul ve ilan ederse, bu, bazı dayatmalara da teslim olmak anlamına gelir. Bu nedenle, referans alınması yaklaşımı, görüşmelerde Türk tarafının hareket alanını genişletir ve tek kaynak olmadığını da ortaya koyar. Türk tarafı, Annan Planını da referans alarak Kıbrıs sorununu çözmeye kararlı olduğunu gösteren taraf olmalıdır. Eğer masadan kaçacak bir taraf varsa, o taraf, Türk tarafı olmayacaktır. Keza, asıl kaçmak isteyen tarafın, görüşmeleri ve uzlaşmayı 1 Mayıs 2004 sonrasına ertelemeye gayret edenin

Yazının Devamı

MGK'da varılan karar

25 Ocak 2004

<#comment>
<#comment>
Milli Güvenlik Kurulu, önceki gün yaptığı toplantıda Kıbrıs konusunda izlenecek politikayı netleştirdi. Kurul üyelerinin görüş birliği ile aldıkları karar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan'la yaptığı görüşme ile de uygulamaya geçirilmeye başladı.
MGK'da alınan kararı şöyle özetleyebiliriz:
1- Görüşmeden ve uzlaşmadan kaçan taraf, Türk tarafı olmamalı.
2- Annan Planı da referans olarak alınmalı.
3- Referandumun ucu açık olmalı.

Yazının Devamı

Yanıt istenen soru

24 Ocak 2004

Türk tarafının samimi çözüm arayışı içinde olduğu ve müzakerelere başlama isteği, MGK zemininde de bir kez daha teyit edilmiş oldu.Bugüne kadar hep Türk tarafına çevrili duran projektörlerin, biraz da Rum tarafına çevrilmesi gerekiyor.KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve Başbakan Mehmet Ali Talatın da dikkat çektiği gibi 1 Mayıstan önce çözümden kaçmaya çalışan Rum tarafı. "Çözüm"ü 1 Mayıs 2004 sonrasına erteleyerek, elini güçlendirmeye çalışan Rum yönetiminin bu tutumunun gözden kaçırılmaması gerekiyor.AB ve ABDnin sadece Türk tarafına değil Rum tarafına da baskı yapması, çifte standart uygulamaması önem taşıyor. Başbakan Erdoğan, Annan ve Bushun, bu konuda dikkatini çekecek...Sorun oluşturan otomatik referandum koşulundan Rum tarafı gibi Türk tarafı da hoşnut değil. Bu koşulun sakıncaları MGKda da dile getirildi.Annanın müzakereleri başlatmak için önkoşul niteliğinde koyduğu bu kuralı gözden geçirmesi gerekiyor. İki tarafın da itiraz ettiği bu kural kaldırılır veya esnetilirse, müzakerelerin başlaması kolaylaşacak.Başbakan Erdoğan, Annanla yapacağı görüşmede önemli bir soruya yanıt arayacak. Annan planının eksiklerinden biri, önkoşul olarak öne sürülen referandumun sonuçlarıyla

Yazının Devamı

Yanıt istenen soru

24 Ocak 2004

<#comment>
<#comment>
Başbakan Erdoğan'ın BM Genel Sekreteri Annan ve ABD Başkanı Bush'la yapacağı görüşmeler öncesinde Kıbrıs sorunu MGK'da masaya yatırıldı.
Türk tarafının samimi çözüm arayışı içinde olduğu ve müzakerelere başlama isteği, MGK zemininde de bir kez daha teyit edilmiş oldu.
Bugüne kadar hep Türk tarafına çevrili duran projektörlerin, biraz da Rum tarafına çevrilmesi gerekiyor.
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve Başbakan Mehmet Ali Talat'ın da dikkat çektiği gibi 1 Mayıs'tan önce çözümden kaçmaya çalışan Rum tarafı. "Çözüm"ü 1 Mayıs 2004 sonrasına erteleyerek, elini güçlendirmeye çalışan Rum yönetiminin bu tutumunun gözden kaçırılmaması gerekiyor.
AB ve ABD'nin sadece Türk tarafına değil Rum tarafına da baskı yapması, çifte standart uygulamaması önem taşıyor. Başbakan Erdoğan, Annan ve Bush'un, bu konuda dikkatini çekecek...

Yazının Devamı

Düğüm referandumda

23 Ocak 2004

MGK'nın hükümet ve asker kanadı, "Türk tarafının samimiyetle adil ve kalıcı bir çözüm istediği, masaya oturmak istemeyen veya masadan kaçan taraf olmadığı ve olmayacağı" konusunda görüş birliği içindeler.MGK toplantısında oluşacak diğer görüşler Başbakan Erdoğan'ın, BM Genel Sekreteri Annan ve ABD Başkanı Bush'la yapacağı görüşmeler açısından önem taşıyor.Dışişleri ve askeri uzmanların verdikleri bilgilere göre, Annan planı zemininde görüşmelerin başlaması "referandum koşulu"nda düğümleniyor.MGK toplantısında BM Genel Sekreteri Annan'ın, "peşinen referandumun kabul edilmesi" koşulu ele alınacak.Referandum koşulu konusunda hükümetle askeri kanat arasında da anlayış birliği bulunduğu söylenebilir.Türkiye, üzerinde uzlaşılmamış hükümler taşıması halinde bile bir metnin referanduma götürülmesinin doğru olmayacağı görüşünde. MGK'da bu görüşün teyit edilmesi bekleniyor. Dışişleri ve Genelkurmay, yürüttükleri çalışmalarda, bu ortak yaklaşıma varmış oldular:"Annan'ın görüşmeleri başlatmak için öne sürdüğü otomatik referandum koşulunu Rum tarafı kabul etmedi. Papadopulos, Annan'a gönderdiği mektupta bu koşulu kabul etmeyeceklerini bildirdi. Aynı durum, Türk tarafı için de geçerlidir."Bu

Yazının Devamı

Düğüm referandumda

23 Ocak 2004

<#comment>
<#comment>
Milli Güvenlik Kurulu bugün tarihi toplantılarından birini yapacak... Kıbrıs sorunu konusunda Türk tarafının tutumu bu toplantıda belirginleşecek.
MGK'nın hükümet ve asker kanadı, "Türk tarafının samimiyetle adil ve kalıcı bir çözüm istediği, masaya oturmak istemeyen veya masadan kaçan taraf olmadığı ve olmayacağı" konusunda görüş birliği içindeler.
MGK toplantısında oluşacak diğer görüşler Başbakan Erdoğan'ın, BM Genel Sekreteri Annan ve ABD Başkanı Bush'la yapacağı görüşmeler açısından önem taşıyor.
Dışişleri ve askeri uzmanların verdikleri bilgilere göre, Annan planı zemininde görüşmelerin başlaması "referandum koşulu"nda düğümleniyor.
MGK toplantısında BM Genel Sekreteri Annan'ın, "peşinen referandumun kabul edilmesi" koşulu ele alınacak.

Yazının Devamı