<#comment>#comment>Sağlık Bakanı Osman Durmuş, hastaların kalp damarlarının içine konulan kafes olarak bildikleri stent tartışmalarında doktorların yaklaşımına katılmadığını bildirdi.
Kalp doktorları ve cerrahlarının, 450 dolarlık stentlerin her hastaya takılamayacağı, her hastanın durumuna göre değişik stentler kullanılması gerektiği, bu nedenle de fiyatların farklı oluşunun doğal olduğu görüşüne Sağlık Bakanı Durmuş itiraz etti.
Özellikle üniversite hastanelerinin, Bakanlığın belirlediği 535 dolarlık sabit fiyatla stent takma işlemini acil vakalar dışında durdurmaları üzerine Sağlık Bakanı Durmuş, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Stent, çelik ve tungsten adı verilen bir madenden yapılır. Milimetrik bir boru gibi düşünebilirsiniz. Stent, artık Türkiye'de de yapılıyor. Yerli üretim diye bir kalitesizlik düşünmek yanlıştır. Çünkü üretildiği tungsten de ithal ediliyor. Stent hastanın durumuna göre ölçüsü, boyu değişen bir malzemedir. Doktorun istediği ölçülerde stent kullanılır. Gördüğü işlev damarın tıkanmış noktasını açmak ve açık tutmaktır. Bu nedenle stentler arasında işlev açısından bir fark yoktur. Burada üretilenler de her hastamıza uygulanabilir."Sağlık Bakanı
Cem, bu yaklaşımını liderler zirvesinde gündeme getirdi.Avrupa Birliği ile ilişkilerdeki son durum ve ter"r listesiyle ilgili gelişmeler konusunda Genelkurmay'ı da bilgilendiren Cem, liderler zirvesinde de somut "nerilerde bulundu.Dışişleri Bakanı Cem'in, koalisyon liderlerine yaptığı "neri ve değerlendirme, ş"yle "zetlenebilir: "Ankara'nın "nemli beklentilerinden biri de, PKK ve DHKP - C'nin ter"r listesine alınmasıydı. Bu AB'nin iyi niyet g"stergesi olarak bekleniyordu. AB bu adımı attı. Şimdi, Ankara bu gelişmeyi bir fırsat olarak değerlendirmeli ve müzakere takviminin belirlenmesi açısından bazı adımlar atmalı. Çünkü, AB'nin beklediği adımlar atılmazsa müzakere takviminin belirlenmesi mümkün değil." Peki Ankara ne gibi adımlar atabilir?AB'nin beklentileri bağlamında, bu konuda Cem'de de hakim olan yaklaşım, ş"yle ifade edilebilir: "Türkiye, AB'nin beklediği konularda fiili durumla hukuki durumu uyumlaştırabilir. ™rneğin, ABD idam cezasının kaldırılmasını istiyor. Avrupa ülkelerinde idam yok. Bu AB'ye girmenin bir "nkoşulu gibi g"rülüyor. Türkiye de aslında idam cezasını fiilen uygulamıyor. l984'ten beri Türkiye'de fiilen idam cezası kalkmış gibi. šç istisna dışında, Anayasa ve
<#comment>#comment>Avrupa Birliği'nin, PKK ve DHKP - C'yi terör örgütleri listesine almasının Türkiye açısından müzakerelerin başlatılması için önemli bir fırsat yarattığı düşüncesiyle harekete geçen Dışişleri Bakanı İsmail Cem, Ankara'nın adım atmasını önerdi.
Cem, bu yaklaşımını liderler zirvesinde gündeme getirdi.
Avrupa Birliği ile ilişkilerdeki son durum ve terör listesiyle ilgili gelişmeler konusunda Genelkurmay'ı da bilgilendiren Cem, liderler zirvesinde de somut önerilerde bulundu.
Dışişleri Bakanı Cem'in, koalisyon liderlerine yaptığı öneri ve değerlendirme, şöyle özetlenebilir:
"Ankara'nın önemli beklentilerinden biri de, PKK ve DHKP - C'nin terör listesine alınmasıydı. Bu AB'nin iyi niyet göstergesi olarak bekleniyordu. AB bu adımı attı. Şimdi, Ankara bu gelişmeyi bir fırsat olarak değerlendirmeli ve müzakere takviminin belirlenmesi açısından bazı adımlar atmalı. Çünkü, AB'nin beklediği adımlar atılmazsa müzakere takviminin belirlenmesi mümkün değil."Peki Ankara ne gibi adımlar atabilir?
AB'nin beklentileri bağlamında, bu konuda Cem'de de hakim olan yaklaşım, şöyle ifade edilebilir:
Hacettepe šniversitesi Rekt"rü Prof. Dr. Tunçalp ™zgen ve Ankara šniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tümer Çorapçıoğlu, "deme kurumlarının belirlediği fiyatlar üzerinden hasta kabul edemeyeceklerini dün resmen açıkladılar.Satın alma y"ntemindeki belirsizlik giderek hastaları etkilemeye başladı.Ankara šniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tümer Çorapçıoğlu, son olarak kendilerine kalp ameliyatlarında kullanılan stent için "deme kurumlarının 535 dolar "deyeceğinin bildirildiğini kaydetti. Prof. Dr. Çorapçıoğlu, bu sabit fiyat üzerinden hastalara stent takmalarının mümkün olmadığını bu nedenle de ameliyatları yapamadıklarını bir kez daha vurguladı.Prof. Dr. Çorapçıoğlu şu bilgiyi verdi: "535 dolarlık stent bütün hastalara kullanılamaz. Bu stent bazı hastalarda d"nmeyebilir, uymayabilir, hastaların her birinin durumuna g"re farklı stent kullanmak gerekir. Bu durumda 535 doları aşan bir stent kullanmak gerekirse biz ne yapacağız? İbn - i Sina Hastanesi'nde yılda 3 bin hastaya stent takılıyor. Ortalama 1000 dolar maliyeti var. Bakanlık sadece 535 dolarını "derim diyor. O zaman stent başına başlangıçta 465 dolar zararı g"ze almamız gerekiyor. Ayrıca maliye katkı payı ve
<#comment>#comment>Protez ve benzeri iyileştirici malzemelerin alımında satın alma yöntemi ve fiyatlandırma konusundaki belirsizliğin yarattığı karmaşa birçok hastanede ameliyatları arapsaçına çevirmiş durumda.
Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tunçalp Özgen ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tümer Çorapçıoğlu, ödeme kurumlarının belirlediği fiyatlar üzerinden hasta kabul edemeyeceklerini dün resmen açıkladılar.
Satın alma yöntemindeki belirsizlik giderek hastaları etkilemeye başladı.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tümer Çorapçıoğlu, son olarak kendilerine kalp ameliyatlarında kullanılan stent için ödeme kurumlarının 535 dolar ödeyeceğinin bildirildiğini kaydetti. Prof. Dr. Çorapçıoğlu, bu sabit fiyat üzerinden hastalara stent takmalarının mümkün olmadığını bu nedenle de ameliyatları yapamadıklarını bir kez daha vurguladı.
Prof. Dr. Çorapçıoğlu şu bilgiyi verdi:
"535 dolarlık stent bütün hastalara kullanılamaz. Bu stent bazı hastalarda dönmeyebilir, uymayabilir, hastaların her birinin durumuna göre farklı stent kullanmak gerekir. Bu durumda 535 doları aşan bir stent kullanmak gerekirse biz ne yapacağız? İbn - i Sina
Meclis'te kara çarşaflı g"rüntü Başbakan Ecevit'i rahatsız etmiş.Ecevit, kara çarşaflı Meclis ziyaretlerinin alışkanlık haline getirilmesi ve yaygınlaştırılması olasılığını dikkate alarak Meclis Başkanlığı'nın bir ç"züm üretip üretemeyeceğinin araştırılmasını istemiş.Aynı rahatsızlığı duyan Meclis Başkanı ™mer İzgi ise Meclis Başkanlık Divanı üyeleriyle bir g"rüş alış verişinde bulunmuş.Meclis Başkanı İzgi'yle dün g"rüştük.Şu değerlendirmeyi yaptı: "Kara çarşaflı bir g"rüntü iyi bir g"rüntü değil. Meclis'te bu g"rüntülerin sıklaşması ve yaygınlaşması hoş olmaz. Bu nedenle arkadaşlarımla bir "n toplantı yaptım. Hukuki durumu değerlendirdik. İçtüzük hükümlerimize baktık. 1983 yılına kadar baş"rtülü bayanların Genel Kurul hariç Meclis'e girmelerinde bir yasak konulmamış. 1973 yılında da Genel Kurulu localardan izlemelerine İçtüzük olanağı tanınmış. Şimdi sorun şu: Baş"rtüsü ile kastedilen nedir? Türban ve kara çarşaf da bu tanımın içinde midir? Bunu değerlendirmeye çalıştık." Saadet Partisi Sivas Kadın Kolları'na mensup kara çarşaflı bayanların dün Meclis koridorlarında yarattıkları g"rüntü, Posta gazetesinin manşetindeydi. Diyanet'e başvuru İzgi bu girişiminin gerekçelerini ş"yle
<#comment>#comment>Saadet Partisi Sivas Kadın Kolları'na mensup kara çarşaflı bayanların dün Meclis koridorlarında yarattıkları görüntü, Posta gazetesinin manşetindeydi.
Meclis'te kara çarşaflı görüntü Başbakan Ecevit'i rahatsız etmiş.
Ecevit, kara çarşaflı Meclis ziyaretlerinin alışkanlık haline getirilmesi ve yaygınlaştırılması olasılığını dikkate alarak Meclis Başkanlığı'nın bir çözüm üretip üretemeyeceğinin araştırılmasını istemiş.
Aynı rahatsızlığı duyan Meclis Başkanı Ömer İzgi ise Meclis Başkanlık Divanı üyeleriyle bir görüş alış verişinde bulunmuş.
Meclis Başkanı İzgi'yle dün görüştük.
Şu değerlendirmeyi yaptı:
Org. Kıvrıkoğlu dünkü g"rüşmemizde, laiklik karşıtı akımların dini istismar ederek siyaset yapmaya devam ettiklerini, kendilerini merkez sağda tanımlayan partilerin de aynı tabandan oy almak amacıyla bu akımlarla mücadeleden kaçındıklarının altını çizdi. Genelkurmay Başkanı Org. Hüseyin Kıvrıkoğlu, Anayasa hükümleri ve Anayasa Mahkemesi kararlarına karşın dinin siyasete alet edilmekte olduğunu vurguladı. 1000 yıl s"zü Org. Kıvrıkoğlu şu değerlendirmeyi yaptı: "Anayasamızda hüküm var, Anayasa Mahkemesi kararları var. Dinin siyasete alet edilmemesi gerekiyor. Ancak bunu anlamak istemiyorlar. Kolay oy toplama yolu olarak g"rüyorlar. ™rneğin türban konusu. Yine yasa "nerileri veriyorlar. Bugün türban diyenler yarın başka şeyler isteyecekler. Oysa Anayasa Mahkemesi türban konusunu parti kapatma gerekçesi olarak g"rüyor. Gerekçeli karar b"yle. Ama buna karşın yine de bu konu siyasi çıkar için istismar ediliyor. Verdiğimiz mesaj anlaşılmamış veya anlaşılmak istenmiyor. Ben bunun bir süreç olduğunu bu tür gelişmeleri dikkate alarak s"yledim." Genelkurmay Başkanı Org. Kıvrıkoğlu, 3 Eylül 1999 günü gazetecilere yaptığı, "Şeriat yanlısı girişimler, irticacı hareketler sürdükçe 28 Şubat