Adayların farkı

Hurşit Güneş aday. Kemal Derviş değil. Derviş, aday olmuyor ama Zülfü Livaneliyi destekliyor.Livaneliyi destekliyor ama -burada da bir aması var- "çok saygı duyduğu arkadaşlarını da incitmek" istemiyor. Partizanlık bana göre değil diyor.Liderlik konu olunca ilk akla gelen isim Derviş olmuştu. Ancak Derviş, lider olmamakta kararlı. Buna karşın, gittiği partilerde de bir türlü "memnun" kalmıyor.Son tavrı, aslında tipik bir Kemal Derviş tavrı. Muhalif ama değil, aday ama değil. Desteklediği birileri var ama her an değişebilir. Şimdilik Zülfü Livaneli yanlısı...Hurşit Güneş, görüşlerini açıkladı. CHPyi sola çekecek. İşçi, çiftçi, memur, emekli kitlesiyle bağ kuracak. Onların maddi olanaklarını artıracak. Milli Eğitim bütçesini, genel bütçenin dışına çıkaracak. IMFyle yeniden masaya oturacak. Sosyal harcamalara gem vurmasına itiraz edecek ve başbakan olursa bu harcamaları yaparak, IMF kelepçesini çıkaracak...Peki Derviş veya desteklediği Livaneli ne yapacak? CHPnin hangi politikasını değiştirecek? Atatürkçülüğe, laiklik savunuculuğuna sıkışıp kalmaktan şikâyetçiler.Derviş - Livaneli bir çizgiyi temsil ediyorlarsa, bunun kamuoyuna açıklanması gerekir. Bugünkü hükümet, Dervişten devraldığı programı ve çizgiyi sürdürüyor. Bu IMF tarafından çizilmiş bir politika. Her IMF programı gibi sosyal yönü yok. Makro dengeleri sağlamayı hedefleyen, faiz dışı fazla hedefine kilitlenmiş, sosyal harcamalara kapalı. Krizden çıkmak için Türk halkı bu programa katlandı. Faturasını büyük ölçüde 57. hükümet ödedi...Derviş - Livaneli ikilisi, bu politikayı ne yapacaklar? Baykala göre farkları ne olacak? Baykalı bu politikaya yeterince muhalefet etmediği için mi eleştiriyorlar, yeterince desteklemediği için mi? Halkla, yoksul kitlelerle teması olmadığı yönünde eleştirilen Baykala göre farkları ne olacak? Bu kitlelerle sıcak bağlar mı kuracaklar? Bugüne kadar yoksul kesimle, kemer sıkma politikası arasında nerede durdular? Banka hortumcularının yükünü halkın sırtına vuran siyasi tercihlere karşı duruşları ne oldu?Bu soruları çoğaltmak mümkün...CHPye genel başkan adayı olacakların, bu sorulara açık yanıtlar vermeleri gerekir. Vermelidirler ki, CHPliler de, halk da, "fark"ları görebilsin ve ona göre karar versin... CHPde kimin aday olup kimin olmayacağı belli oluyor. Usta gazeteci Emin Çölaşanın, "Şu Benim Gazetecilik-Yaşadıklarım" isimli kitabı Doğan Kitaptan çıktı. Çölaşanın gazetecilik anıları hem güldürüyor, hem düşündürüyor. Kitabı okuyunca, gazetecinin, gazeteciliğin görünmeyen yönlerini de görüyorsunuz. Hemen her anı stres altında geçen gazetecilerin birbirlerine yaptıkları şakalarla nasıl bu yükü azaltmaya çalıştıklarının ilginç örneklerini göreceksiniz. Kitap sadece şakalardan oluşmuyor. Anılarda gazetecilik etiği de sorgulanıyor, çarpıcı örneklerle. Gazetecinin benimseyip uygulaması gereken olmazsa olmaz ilkeler sunuluyor yeniden. Çölaşanın kitabı, hem meslektaşlarımızın, hem de okurların çıkaracağı önemli derslerle dolu. fbila@milliyet.com.tr Çölaşanın kitabı