Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Baykalın bu kararı hem Mustafa Sarıgülle, hem de Yüksek Disiplin Kuruluyla hesaplaşma anlamı taşıyor.CHP lideri, Sarıgülü, "rüşvet" aldığı iddiasıyla YDKya sevk etmişti; YDKnın kararından sonra ise YDK üyelerine "rüşvet" teklif etmekle suçladı. Hatta, bu kararın rüşvetle üretildiği imasında da bulundu.CHP tarihinde ilk kez böyle bir olay yaşanıyor.Bir parti üyesinin rüşvet aldığı iddiasıyla Genel Başkanın da onayıyla YDKya sevk edilmesine karşın aksi karar çıkması da bir ilk, YDKdan rüşvetle karar çıkarıldığı iması da bir ilk...Düğümü şimdi CHP kurultayı çözecek...İşin iki yönü var: Birincisi Sarıgül-YDK ve rüşvet iddiası, diğeri Baykala muhalefet ve genel başkanlık yarışı...Önce birincisinden başlayalım...CHP lideri Baykal, dünkü görüşmemizde, Sarıgül yönetimindeki Şişli Belediyesinde rüşvet alındığı kanısında. Mahkeme kararı çıkmamış olsa bile toplanan bilgi ve belgelerin, mantık ve aklın bu konuda yargı oluşturmaya yeterli olduğu düşüncesiyle, Sarıgülün partiden ihraç edilmesi gerekirdi, diyor.Edilmemiş olmasını da ima yoluyla Sarıgül ve yandaşlarının YDK üyelerini rüşvetle satın almaya çalışmalarına bağlıyor. YDK üyesi Ergün Aydoğana, diğer YDK üyeleri Cafer Dursun ve Engin Baba tarafından poşet içinde dolar olarak rüşvet verilmeye çalışıldığını, Aydoğanın bunu reddettiğini ve kendisini bilgilendirdiğini söylüyor. Bu konuda kuşku duymuyor. Dursun ve Baba ise bu iddiayı reddediyor, Aydoğanı suçluyorlar. Dursun, bu iddiayı gündeme getirenlere karşı dava açma yoluna gidiyor. CHP lideri Deniz Baykal, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgülün ihracını reddeden Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) kararı karşısında, olağanüstü kurultay çağrısı yaparak "Hodri meydan" dedi. Baykal, dünkü görüşmemizde, tartışmaların merkezinde "CHP ve rüşvet" olmasından çok büyük bir üzüntü duyduğunu belirterek, şöyle dedi:"Bu partinin kapısından rüşvetin rsi bile giremez. Girmişse, o anda temizlenmesi gerekir. Benim aldığım kurultay kararının özü budur. CHPnin bile kapısından rüşvet giriyorsa, bu çürüme, bu pislik, CHPye kadar uzanmışsa, bunu kaldırmamız mümkün değildir. CHP bu pisliği temizleyecektir. Bu boynunun borcudur. CHPnin bir kılı bile rüşvete bulaşamaz. Bulaştıranlar olmuşsa bu partide yerleri olamaz. Rüşvetin CHPnin kılına dahi bulaşmasını en büyük zul sayarım."Önce rüşvetçiler temizlenirBaykala sordum; "Rüşvet teklif ettikleri iddia edilen YDKnın iki üyesi hakkında bir işlem yapıldı mı? Bu iki üyenin toplantıya katılacağı ve oy kullanacakları bilindiğine göre kararın sakatlanacağı düşünüldü mü?"CHP lideri şu yanıtı verdi:"YDK üyeleri hakkında benim bir işlem yetkim yok. Parti Meclisi yetkili, kurultay yetkili. Kurultay çağrısı yapmamın nedenlerinden biri de bu. En yetkili organ. Kurultay önce bu rüşvet konusunu karara bağlayabilir. Bu kurultayın bileceği iş. Ama CHP daha fazla rüşvet iddialarıyla, rüşvet merkezli tartışmalarla yürüyemez. Bu arkadaşların katıldığı kararın hukuken sakatlık taşıyıp taşımadığı yine parti yetkili organlarının yetkisinde. Ama ne olursa olsun, bir siyasi parti olarak CHP, kurultayında kararını verecektir. CHP her zaman temizliğini yapmış bir partidir." Rüşvetin "R"si... Baykal, Sarıgül olayını CHPde liderlik yarışı olarak görülmesini de zul sayacağını belirterek şöyle konuştu:"Olayların merkezinde rüşvet alınması, verilmesi gibi her CHPliyi kahredecek bir durum varken, bunu bir genel başkanlık mücadelesi mertebesine taşımaya gayret etmek ayrı bir üzüntü kaynağıdır. Bunu zul sayarım. CHP için mücadele etmek, genel başkanlık mücadelesi vermek, ortaya bir ideolojik iddia koymak, bir yeni politika üretmek ve bu zeminde yarışa girmek ayrı ve saygın bir uğraştır; rüşvetle CHP adı altında ve hele CHPde iş görmeye yeltenmek ayrı bir iştir. Bu ikisi birbirine karıştırılmamalıdır. CHPde fikir mücadelesini, bu yolla muhalefet çalışması yapan arkadaşlarımı saygıyla karşılarım, ama rüşvetle iş görmeye çalışanlardan medet ummalarını kendilerine yakıştıramam, üzülürüm." fbila@milliyet.com.tr Liderlik yarışı