Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen, hakkındaki iddiaları yanıtlamak üzere basının karşısına geldiğinde, CHP lideri Deniz Baykal, MR çektiriyordu. Belindeki bir rahatsızlık nedeniyle partisinin grup toplantısında konuştuktan sonra MR randevusuna gittiği için Sevigen’in basın toplantısını izleyememişti.

Suçlama
Sevigen, İstanbul Dikilitaş’taki 23 katlı Serenium Panorama için 1 milyon 120 bin dolarlık protokol yapmakla suçlanmış, olay, AKP Genel Başkan Yardımcılığı’ndan istifa etmek zorunda kalan Şaban Dişli’nin olayına benzetilmişti. Sevigen, inşaatın yapıldığı arsanın satılmasına aracı olmuş, alıcıyla satıcıyı buluşturmuş, arsayı alanlar da ortaklık teklif etmişlerdi.
Sevigen için bir protokol de hazırlanmıştı. Protokol, Sevigen’in hisseleri karşılığı 1 milyon 120 bin dolarlık kâr payı öngörüyordu. Sevigen evini satacak, bu parayla şirkete ortak olacaktı.

Sevigen’in savunması
Sevigen, basın toplantısında evini satamadığını, dolayısıyla ortaklık için gereken parayı koyamadığını, bu nedenle de protokolün imzalanmadan iptal edildiğini açıkladı. Ayrıca arsanın imar durumunda bir değişiklik yapılmadığını, satıştan çok önce yüzde 2.5 oranındaki inşaat hakkının mahkeme ve büyükşehir tarafından onaylanıp kesinleşmiş olduğunu belirtti. Cebine 1 kuruş girmediğini vurguladı. Eğer girdiğini kanıtlayan olursa, “Hemen istifa ederim” diyerek kendini savundu.
Sevigen, “Belki doğru bir hareket değil ama milletvekilleri birçok iş yapıyor. Ama parasını koyarak yapmak gerekiyor. Ben koyamadım ve bu nedenle de ortak olamadım” diye de ekledi.

Baykal ne düşünüyor?
Sevigen, basın toplantısından önce Baykal’a bilgi verdi mi?
Evet. Sevigen, basının karşısına çıkmadan Baykal’a gitti. Hakkındaki iddiaları aktardı. Sonra basın toplantısında verdiği bilgilerin aynısını CHP liderine de sundu.
Sevigen’i dinleyen Baykal nasıl bir kanaate vardı? CHP liderinin Sevigen’i dinledikten sonra olumsuz bir vicdani kanaate varmadığını söyleyebiliriz. Baykal, olayı Şaban Dişli olayı gibi görmüyor.
Sevigen’i dinlerken yanıt aradığı sorular, ortada bir imar değişikliği, inşaat oranında bir artış, bu amaçla yapılmış veya Sevigen tarafından takip edilmiş bir başvuru olup olmadığıydı. Bunların hiçbirinin olmadığı yanıtını aldı.
Daha önceki iddialar da dikkate alındığında Sevigen’e yönelik bir yıpratma kampanyası izlenimi alıyordu. Eyüp başkan adayından 600 bin dolar istediği ve bununla ilgili ses kaydının bulunduğu öne sürülmüştü. Baykal, bu bandın ortaya çıkmasını bekledi, kanıt aradı. Ancak böyle bir ses kaydı ortaya çıkmadı. Daha sonra rant ittifakı iddiası ortaya atıldı. Ancak o iddia da kanıtlanamadı.
Üç iddianın da kanıtlanmamış olması CHP liderinde Sevigen’e karşı bir kampanya yürütüldüğü düşüncesini pekiştirmiş görünüyor.
Sevigen’ın çıkar sağladığı veya hukuki aykırı işler yaptığı kanıtlanırsa, uyarıya gerek olmadan kendiliğinden gereğini yapacağına da inanıyor. Ancak yargısız infaz olmaması için de özenli davranıyor.

Etik mi?
Milletvekilleri daha dikkatli olmalı. Arsanın satışına aracı olduğu için yapılan bir ortaklık teklifini, parasını vererek de olsa kabul etmemeli. Ayrıca ticarette aracı da olmamalı. Sevigen, alıcı olan tarafın çok eski arkadaşı olduğunu, satanların da mağduriyet içinde bulunduklarını bildiği için araya girdiğini söylüyor. Böyle olsa da bu milletvekillerinin işi olmamalı ve ortaklıkla sonuçlanmamalı.
Bu tür girişimler etik açıdan doğru hareketler değil.