Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Baykal'la program sonrasında da sohbet ettik.CHP lideri, DYP lideri Ağar'ın, bayram boyunca da Türkiye'nin gündeminde yer bulan, "Dağda silah yerine ovada siyaset" söylemiyle ilgili olarak sert eleştirilerde bulundu. CNN-TÜRK'te Murat Yetkin'le birlikte yaptığımız Ankara Kulisi programının dünkü konuğu CHP lideri Deniz Baykal'dı. Baykal, Ağar'ın bu söylemini şöyle değerlendiriyor:"Dağdan in, ovada siyaset yap deyince, terörist bunu nasıl anlar? Şöyle anlar: Benim niye terör yaptığımı biliyorsunuz? Siyasi projemi biliyorsunuz. Gel siyaset yap dediğinize göre demek ki benim terör yapmamın gerekçelerini kabul ediyorsunuz. Ovada siyaset yap diyerek benim taleplerimi karşılayacağınızı mı ima ediyorsunuz? Teröristin anlayacağı budur. Bu, terörü durdurmaz, azdırır. Arkasından iki milleti Anayasa'ya yazalım talebi gelir, af talebi gelir."Baykal, bu değerlendirmeleri yaptıktan sonra isim vermeden Ağar'a şu soruyu yöneltti:"Bu söylemi kullananlar ne demek istiyorlar? Teröristlerin ayrılıkçı amaçları biliniyor. Bu söylemi kullanarak çizgiyi çizelim mi demek istiyorsunuz?"Baykal, bu yaklaşımın varacağı noktanın Türkiye'yi bölecek çizgiyi çizmek olduğunu düşünüyor ve devam ediyor:"Çizgiyi çizmek mi istiyorsunuz? Onu da tartışalım. O çizgiyi çizmek kimin hakkı, kimin haddinedir, o ayrı konu, ama bu çizgiyi çizmeye kalkarsanız, o zaman Türkiye'yi, güvenlik güçlerini de aşan bir çatışmaya götürürsünüz. Güvenlik güçlerine emir-komuta edenlerin bunu iyi düşünmesi lazım."Baykal, barışın tek yolunun terörle kararlı mücadele olduğunu savunuyor ve diğer yaklaşımların PKK ile müzakere masasına oturmak, siyasi taleplerini kabul etmek en azından bu yönde ödün vermek anlamına geleceğini düşünüyor. Sınır çizgisi Baykal, merkez sağdan da CHP'ye yöneliş olduğunu belirtirken, bunun CHP'nin sağa kaymasından değil, sağda ulusal değerler konusunda halka güven veren parti kalmamasından kaynaklandığını iddia ediyor. Bu konuda CHP'nin sergilediği ulusal duruşun sağ seçmenin de desteğini kazandığını belirtiyor. CHP'nin sosyal demokrat parti olduğunu, bu niteliğiyle ulusal bütünlük duyarlılığının çelişmediğini, Türkiye'nin kuşatıldığı ortamda sağda da solda da vatandaşın CHP'ye güvendiğini öne sürüyor.AKP'nin eyalet sistemini savunacak kadar savrulduğunu, DYP'nin de Ağar'ın son söylemiyle bu çizgiye sürüklenmekte olduğunu, bu tablo karşısında ulusal bütünlüğe, cumhuriyetin temel niteliklerine, ulusal onuruna düşkün sağ seçmenin de CHP'ye yöneldiğini söylüyor. Sağdan oy Baykal'ın dikkat çeken bir yorumu da Kıbrıs'taki gelişmelerle ilgili. CHP lideri, "Fin modeli" olarak bilinen öneride Kıbrıs'ta Maraş'ın BM yönetimine, Mağusa Limanı'nın AB yönetimine verilmesinin öngörüldüğünü anımsatarak, şu benzetmeyi yapıyor:"Musul da elden böyle gitmişti. O dönemde Musul'un idaresi, o zamanın Birleşmiş Milletler'i olan Cemiyet-i Akvam'a bırakıldı. Musul gitti. Musul'u bırakmazsanız Lozan imzalanmaz dediler ve Musul'u aldılar. Bugün de Maraş'ı, Mağusa'yı BM'ye AB'ye bırakın diyorlar. Eğer bu kabul edilirse Kıbrıs da Musul gibi gider."Baykal, Türkiye'nin bir ulusal toparlanışa ihtiyacı olduğunu, buna öncülük edecek partinin de CHP olduğuna inanıyor. fbila@milliyet.com.tr Musul benzetmesi