Siyasetin 2006'da "Çankaya ekseni"nde yoğunluk kazanacağı söylenebilir.İktidar partisi AKP'nin niyeti erken seçime gitmeden, 2007'ye mevcut parlamentoyla ulaşmak gibi görünüyor. Bu nedenle seçimlerin 5. yılda yapılmasını savunuyor. Buna karşılık muhalefet, Türkiye'de, 5 yılda bir seçimin hiç yapılmadığını, pratiğin 4 yılda bir seçim olduğu teziyle, 2006'da erken seçime gidilmesini istiyor. Bu talepte de cumhurbaşkanlığı seçiminin önemli bir faktör olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.Son günlerde, "Çankaya sancısı"na işaret eden işaretler arttı.TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in görev süresi bittiğinde, Çankaya davetlerine türbanlıların çağrılmaması uygulamasının da biteceğini söyledi.Bir diğer önemli işaret ise CHP lideri Deniz Baykal'ın, partisinin grup toplantısında yaptığı son konuşmaydı.Baykal, bu konuşmasında cumhurbaşkanlığı seçimine geniş yer ayırdı. Cumhurbaşkanlığı seçimi Mayıs 2007'de yapılacak. Yaklaşık 1,5 yıl var. Ancak, siyasette "Çankaya sancıları" şimdiden başladı. Baykal, AKP iktidarını eleştirirken, laiklik üzerinde durdu. AKP'nin din istismarına dayalı politikalar izlediğini, iktidarın halkın oylarıyla gönderilmemesi halinde Türkiye'nin, Endonezya gibi açık başla dolaşmanın zorlaşacağı bir ülke olacağını öne sürdü.CHP lideri, bu görüşünden hareket ederek, "Bu anlayış Çankaya Köşkü'ne çıkmamalı" vurgusu yaptı. Baykal, açıkça Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın adını vermedi ama, "Bu anlayış Çankaya Köşkü'ne çıktığında, Anayasa Mahkemesi üyelerini seçtiğini, YÖK'ü tanzim ettiğini düşünün. Bunun yaratacağı sorunlar vahim olacaktır" diye konuştu.Baykal'ın bu sözleri, CHP'nin stratejisinin Erdoğan'ı cumhurbaşkanı seçtirmemek ve bu amaçla 2006'da seçim sandığına ulaşmak olduğunu gösteriyor. 'Hedef Çankaya' CHP lideri, 2006'da erken seçim isterken, "askerin çare olmadığı" vurgusunu yaparak, çağrısını vatandaşa yaptığının altını çizdi:"Bu tablo karşısında kimseyi değil, vatandaşları göreve çağırdım. Artık başka yerde çare yok. Artık asker, darbe çare değil, bir tek çare var, halkımızın sağduyusu, milletimizin demokrasi bilinci. Cumhuriyet, Atatürk, demokrasi aşkı. Başka çare yok. Demokrasiyle halledeceğiz işimizi."Anlaşılıyor ki, Baykal, "cumhurbaşkanlığı seçimi"ni konu ederken, çağrısının başka yerlere çekilmesinin önünü şimdiden kesmek istiyor. Daha önce yapıldığı gibi konuşmalarının darbe çağrıları olduğu biçimindeki yorumlara fırsat vermek istemiyor. Bu nedenle de seçimle, sandıkla, demokrasi içinde iktidarın değiştirilmesini istediğini sı sık vurguluyor.Erken seçim talebinin temel gerekçelerinden biri olarak, "Çankaya"yı gösteriyor.Baykal, Erdoğan'ın Çankaya'ya çıkmasına karşı kampanyayı başlatmış oldu.CHP, 2006'da bu kampanyaya ağırlık vereceği benziyor.Çankaya sancıları 2006'da daha sık hissedilecek...Siyaset bu işaretleri vermeye başladı... fbila@milliyet.com.tr 'Darbe çare değil'