Demirel, bu sorunları Kıbrıs, PKK terörü ve küresel terörün faturasının İslama çıkarılması olarak görüyor.Türkiye'nin ek protokolü imzalayarak Avrupa Birliği'ne (AB) karşı bütün yükümlülüklerini yerine getirmesine karşın, 3 Ekim öncesinde ve sonrasında Kıbrıs'la ilgili önemli sorunlar yaşayacağını düşünen Demirel, "Kıbrıs işi bitmedi, daha yeni başlıyor" diyor. 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e göre önümüzdeki dönemde Türkiye'nin gündemine oturacak üç önemli sorunun ucu görünüyor. Demirel, Türkiye'nin ek protokolü bir deklarasyonla birlikte imzaladığını, buna karşılık AB'nin karşı bir deklarasyonda bulunduğuna dikkat çekerek, AB ve Türkiye'nin iki farklı Kıbrıs tanımladıklarını, bunun da önümüzdeki süreçte Türkiye'nin önüne bir sorun olarak konulacağını belirtiyor.Demirel'in değerlendirmesi şöyle:"Ucu görünen sorunlardan biri Kıbrıs'tır. Türkiye yaptığı deklarasyonla kendine göre bir Kıbrıs Cumhuriyeti tarif ediyor. Türkiye'nin tarif ettiği adanın sadece güneyinde otorite olan bir Kıbrıs Rum yönetimidir. Türkiye bu yönetimi veya Rum devletini kabul ediyor ama tanımıyor. Bu kabulle tanıma arasında fark zaten bir sorun olacak. Ayrıca, AB'nin tarif ettiği Kıbrıs Cumhuriyeti var ki, o, 1960'ta kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti'dir. AB, Türkiye'nin Rum yönetimi dediğini, 1974 öncesi Kıbrıs Cumhuriyeti olarak tanıyor. AB'ye üye olan Kıbrıs, bu Kıbrıs'tır diyor.Bunu deklarasyonla da tekrar duyurdu. Şimdi siz AB'nin üyem dediği ve tarif ettiği Kıbrıs'ı tanımıyorsunuz, kendinize göre bir Kıbrıs tarif ediyorsunuz. AB bunu zor kabullenir. Eğer, Rum yönetiminin kolunu bükmezse, bu konu Türkiye'nin önüne bir sorun olarak konulacaktır. Rum yönetimi, bu bahane ile 3 Ekim'de müzakerelerin açılmaması için elinden geleni yapacaktır. Türkiye bu yönden sıkıştırılacaktır. Öyle olabilir ki, henüz onaydan geçmemiş müzakere çerçeve belgesi Türkiye'nin kabul edemeyeceği biçimde ağırlaştırılabilir. Ankara'nın böyle bir kaygısı var. Türkiye buradan Kıbrıs konusunda zorlanabilir." İki Kıbrıs tanımı Demirel'in dikkat çektiği bir diğer konu da PKK'nın terör eylemlerini tırmandırmış olması. Demirel'e göre bu süreç devam ederse Türk Silahlı Kuvvetleri hükümetten ek önlemler ve ek yetkiler isteyebilir. Demirel'in yaklaşımı şöyle:"PKK bu çılgınlığını sürdürürse, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) bunu kaldırmaz. Bu böyle gitmez. Bir aşamada TSK, hükümetten ek tedbirler ve ek yetkiler isteyebilir. Bugün TSK terörle mücadeleyi İller İdaresi Kanunu'na göre yürütüyor. Terör bu hızla tırmanırsa bu yeterli olmayabilir. O zaman yeni tedbir ve yetki talebi gündeme gelebilir." 'TSK, çılgınlığı kaldırmaz' Demirel'e göre, Türkiye'yi rahatsız edecek bir gelişme de, dünyada terörün İslama fatura edilmesi. Demirel şöyle diyor:"Dünyada yaşanan terör olaylarını Müslümanlar gerçekleştiriyor. Dünya bunların ne çeşit Müslüman olduğuna bakmadan faturayı giderek İslama kesmeye başladı. İslamın üzerine böyle bir dalga geliyor. Bunun önlenmesi lazım. Bu faturanın geri çevrilmesi lazım. İslam Konferansı Örgütü'nün (İKÖ) dikkatini çekeceğim. İKÖ Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu'nu arayıp, bu tehlikeye işaret edeceğim. İslamın terörle özdeşleştirilmesini büyük bir sorun olarak görüyorum. Sadece Müslüman ülkeler değil dünyanın önde gelen ülkeleri de bu konuda ortak bir tutum almalı ve ortak bir açıklama yapmalılar. Bunun böyle olmadığı dünyaya anlatılmalı. Özellikle Avrupa'da bu yüzden Müslümanlara, tabii o arada Türkiye'ye karşı bir dalga büyüyor."Demirel'e göre, uç veren bu sorunlara karşı hükümet, zaman yitirmeden önlemler almalı ve politikalar belirlemeli... fbila@milliyet.com.tr 'Fatura İslama kesiliyor'