Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Yaklaşık iki aydır, "Size geliyoruz" kampanyası çerçevesinde "Milliyet TIR’ı"yla Türkiye’yi il il gezerek vatandaşların sorunlarını dinleyip, yansıtan, Milliyet yazarları, dün toplu olarak Başbakan Ecevit’i ziyeret ettiler.
Milliyet yazarlarının ülkenin değişik yöre ve illerinde saptadıkları sorunları ve izlenimlerini dinleyen Başbakan Ecevit, gündemdeki konularla ilgili değerlendirmeler yaptı.

Kaynaklarını ihmal eden ülke
Başbakan Ecevit, ekonomik durumu değerlendirirken şöyle konuştu:
"Ekonomik krizden çıkışta dış kaynağı gözardı etmeden iç kaynaklarımıza yönelmemiz gerektiğini düşünüyorum. Devlet taşınmazlarını değerlendirmenin yanı sıra, altın ve gümüş gibi çok önemli rezervlerimizi de değerlendirmeliyiz. Altın ve gümüş toprağın altında duruyor, biz el süremiyoruz. Türkiye, kaynaklarını ihmal eden bir ülke. Bu zenginliklerimizi değerlendirmemizi engellemek isteyenler var. Ayrıca kurtarılabilecek durumdaki kuruluşlarımızı da kurtarmalıyız. Küçük bir katkıyla krizi aşabilecek tesisleri, kuruluşları kurtarmamız lazım. Devleti küçültelim derken, özel sektörü küçülttük. Hem devlet atıl durumda, hem özel sektör küçüldü. Bana göre reel ekonomiyi canlandırmamız gerekiyor. Buna dönük önlemler alıyoruz."
Ecevit, soruşturmalarda izlenen bazı yöntemler nedeniyle bürokraside imza korkusu ortaya çıktığını vurguladı ve işlerin yürümesi, önlemlerin alınabilmesi için bu korkunun yenilmesi gerektiğine işaret ederek şöyle dedi:
"Demokratikleşme amacıyla yaptığımız girişimlerden bazıları sorun oldu. Biz yetkilerimizi özerk kuruluşlara devrettik. Ancak bazılarında engeller çıkmaya başladı. Örneğin kurtarılabilecek durumdaki fabrikalarla ilgili bir karar almak ve yürütmek konusunda finans ve bankacılık sektöründeki bu kuruluşlarda tıkanma gözleniyor. Bürokratik engeller ortaya çıkıyor. Ayrıca soruşturmalarda izlenen bazı yöntemler bürokrasiyi ürküttü. İmza atmaktan kaçınıyorlar. İleride başıma bir iş gelir mi diye ürküyorlar. Bu çok ciddi boyutlara vardı. Bunu mutlaka aşmamız gerekiyor. Hem bürokrasiye güven verilmeli, hem de bürokrasi azaltılmalı. Örneğin yabancı yatırımlarda 40 kapıya başvurmak gerekiyor. Buna dönük önlem aldık. 40 kapıya değil bir kapıya başvurulacak ve mutlaka üç ay içinde başvuru sonuçlandırılacak."

Bakanlık sayısının azaltılması
Başbakan Ecevit, soru üzerine bakanlık sayısının ekonomik krizin aşılmasına etkisi konusunda da şöyle dedi:
"Bakanlık sayısı azaltılabilir. Olmayabilir de. Bu ekonomik sorunu çözmez. Belki psikolojik açıdan etkiler ama sorunun çözümü değildir. Bakanlık sayısının azaltılmasıyla çok büyük bir tasarruf da ortaya çıkmıyor. Tabii üç partili bir koalisyon olduğunu unutmamak gerekir. Kolay değil. Bu tür kararların koalisyonda sarsıntıya yol açmaması gerekir. Sarsıntıyı göze alacak durumda değiliz. Ekonomiye etkisi çok sınırlı olabilecek bir konuda koalisyon sarsıntısı yaratmak ekonomiye daha fazla zarar verebilir."

Afganistan ve Ortadoğu
Başbakan Ecevit, ABD’nin Afganistan’a muhtemel müdahalesi, Ortadoğu ve Türkiye’nin konumuyla ilgili soruları yanıtlarken de şu değerlendirmeyi yaptı:
"Benim izlenimime göre ABD kapsamlı bir plan yapmış değil. Yapmış olması da beklenemezdi, çünkü, böyle bir saldırı beklenilemezdi. ABD terörle mücadele konusunda kararlı görünüyor. ABD’nin operasyonda bir dayatmacı tavrı yok. Hangi ülke ne yapabilirse o katkıyı yapsın, yaklaşımı içinde. Bir koalisyondan değil, koalisyonlardan söz ediyor. Bana göre ABD’nin hedefi dağıtmaması, yayması gerekir. Kara kuvvetlerine ağırlık verilmesinin Afganistan yapısındaki bir ülkede kolay olmayacağını ABD algılamış görünüyor. Biz, Kuzey İttfakı’na destek verilmesini tavsiye ediyoruz. Afganistan coğrafyasında kara kuvvetleriyle fazla bir şey yapılamaz."
Ecevit, Usame Bin Ladin’in yok edilmesinin sorunu çözmeyeceğini de belirtti ve şöyle dedi:
"Usame Bin Ladin yok edilebilir ama bu sorunu çözmez. Taliban yerinde durdukça başta Orta Asya ülkeleri için tehlike oluşturur. Bizim de o ülkelerle yakın ilişkimiz göz önüne alınırsa bizim için de tehdittir. Giderek bütün dünya için tehdit ve tehlike oluşturur. Taliban, militan köktendinciliğin temsilcisi, öncüsü durumunda. Bundan mutlaka kurtulmak gerekir."
Ecevit, operasyonun Irak veya Ortadoğu’ya sıçraması olasılığına ilişkin bir işaret bulunmadığını belirtti ve şu değerlendirmeyi yaptı:
"İsrail - Filistin ilişkileri çok önemli. Eğer bu çatışma sürerse bütün bölgeyi ve İslam dünyasını etkileyecek sonuçlar doğabilir. Ben Sayın Kissinger’in yaklaşımına katılıyorum. Geçen günkü değerlendirmesinde, İslam dünyasıyla Batı dünyası arasında bir çatışma olmadığını, çatışmanın İslam dünyası içinde radikallerle ılımlılar arasında olduğunu, belirtmişti. Ben de bu görüş katılıyorum."

ABD’nin sunduğu kanıtlar
Başbakan Ecevit, ABD yönetiminin sunduğu kanıtlarla ilgili bir soruyu yanıtlarken de şöyle dedi:
"ABD yönetimi bize Türkiye’de Usame Bin Ladin ve örgütüyle ilişkisi olabilecek bazı kişilerle ilgili bilgiler verdi. Ama bunlar kesin kanıtlar değil. Bu bakımdan emniyet güçlerimiz bu bilgi ve belgeleri inceliyorlar."