Devlet Bakanı Hikmet Uluğbay, Başbakan Ecevit'in en çok güvendiği, en yakınındaki isimlerden biri.
Dünkü görüşmemizde üzüntüsünü ifade edecek sözcük bulamıyor.
Ecevit, istifasını istediği yolundaki söylentileri yalanlamak bir yana, "Bilgisine, çalışkanlığına çok güvendiğim, çok yüksek sorumluluk anlayışı olan bir arkadaşımdır" dedikten sonra ekliyor:
- Sağlık durumu düzelince ben görevine devam etmesini istiyorum. Bunu rica edeceğim. Milli Eğitim'de olduğu gibi ekonomi yönetiminde de başarılıydı. Ekonominin öyle kaygı verici bir durumu da yoktu. Uluğbay'ın yürüttüğü IMF görüşmeleri de çok olumlu gelişmişti. Deneyimine ve bilgisine çok güvenirim.
Ecevit'e soruyoruz:
- IMF belgesinin sızdırılması iddiasından, ANAP lideri Yılmaz'ın belgeyi Uylağbay'dan aldığını açıklamasından etkilenmiş olabileceği söyleniyor. Sizin düşünceniz nedir?
- Olacak şey değil. Sayın Uluğbay bana verdiği tüm bilgi ve belgeleri, koalisyon ortaklarının liderleri Sayın Bahçeli ve Sayın Yılmaz'a da veriyordu. Bu gayet doğal. Herhalde Cottarelli'nin bildiklerini koalisyon ortağı liderlerden esirgememiz düşünülemez. Ben de, Sayın Yılmaz da söyledik. Borsanın etkilenmesi Cottarelli'nin mali konsolidasyon ifadesinin borç konsodilasyonu gibi yanlış anlaşılmasından kaynaklandı. Kaldı ki, Sayın Uluğbay'la ilgili en küçük bir iddia yoktu. Ancak çalışma arkadaşlarına yöneltilen suçlamalardan üzüntü duyuyor, sorumluluk hissediyordu.
Ecevit, Uluğbay'ın yoğun çalışma temposundan, IMF müzakelelerinden bunaldığını düşünüyor:
- Ben de, Sayın Hüsametin Özkan da bunu gözlüyorduk. Çok yorulduğunu biliyorduk. Kendisine tatile çıkmasını önerdik. O da kabul etmişti. Gidip birkaç gün dinlenecekti.
Ecevit, Uluğbay'ın çalışmalarının olumlu sonuçlar vermeye başladığını da ekliyor:
- Ekonomide yapısal değişiklikleri gerçekleştirmek için bir dizi yasa çalışması başlatılmıştı. Bunlardan bir ikisini de Meclis'ten geçirmiştik. Durum hızla iyiye gidiyordu.
* * *
YAKIN çalışma arkadaşlarının hiçbiri Uluğbay'ın intihar girişimine anlam veremiyor. Özellikle de mesleki bir nedenle.
Örneğin Maliye eski Bakanı Zekeriya Temizel...
"Çok dirençli bir kişiliği vardır" diyor Temizel, Uluğbay için, "Öyle çalışmadan yılacak biri değildi. İnatçı bir kişiliği vardı. Başkalarının sözüyle hareket edecek, görüşünü değiştirecek bir yapıya sahip değildi. Olacak iş değil."
Aynı görüşleri 1962'den beri birlikte çalışan Maliye Bakanı Sümer Oral da paylaşıyor:
- Ben saat 22.30 gibi kendisiyle de, eşi Nedret'le de görüştüm. Ekonomi konuştuk. IMF'den hiç söz etmedik bile. 2000 yılının bütçesini konu ettik. Nasıl yapacağımızı konuştuk. Bodrum'da yazlıklarımız yanyana. Birkaç gün oraya gidip bütçe üzerinde çalışacaktık. Hiç anlam veremedim.
* * *
ULUĞBAY, "devlet adamlığı" özelliklerini fazlasıyla taşıyan bir isim.
Bilgisi, deneyimi, alçakgönüllüğü, çalışkanlığı, kompleksiz tavırları ve sade yaşamıyla örnek bir kişilik sergiliyordu.
Ağırbaşlılığı, sessizliği, sakinliği, anlayışı ve olgunluk saçan ciddi tebessümüyle, etrafına güven aşılayan bir görünüme sahipti.
Bu özellikleriyle iç dünyası, dış dünyasından büyük görünüyordu.
Ne olduysa o dünyada oldu.
Onu intihar girişimine sürükleyen gerçek nedenin yattığı büyük dünyada...
Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr