Zapsu, yaptığı açıklamada, dokunulmazlığı olmadığını, istenilen denetimin yapılabileceğini belirterek geçmiş dönem ortaklığından dolayı bir yasal sorun bulunmadığını açıkladı.Birleşmiş Milletler ve ona dayanarak Bakanlar Kurulu kararıyla terör listesinde adı bulunan El Kadı ise, listeden çıkarılması için Türkiye'de dava açtı. Dava, Danıştay aşamasında yürüyor.Soruşturmayı yürüten Maliye Müfettişi Hamza Kaçar da, söz konusu incelemeyi bakanlık talebiyle kesmek zorunda kalarak raporunu düzenlemiş, 2004'te Mali Suçları Araştırma Komisyonu'na (MASAK) sunmuş ve MASAK da İstanbul Savcılığı'na yansıtmıştı.Savcılık ise, iki listede adı geçen El Kadı için gerek terör gerek kara para yönünden soruşturmaya gerek görmediği gibi, söz konusu kişinin (hayırsever) biri olduğunu da belirtmişti.El Kadı'nın adı neden BM listesine alındı?Savcılık soruşturmaya gerek görmediği gibi, "hayırsever" diyerek övdüğüne göre El Kadı'nın adı hâlâ neden Bakanlar Kurulu'nun terörü destekleyenler listesinde duruyor?Soruşturmayı yürüten Maliye Müfettişi Hamza Kaçar, idari göreve atanarak müfettişlikten alınmış oldu. Kaçar, açtığı davayı kazanarak müfettişliğe geri döndü.Kaçar, "terfi" ettirildiği gerekçesiyle idari göreve alınmasına rağmen neden dava açtı?Eğer terfi ise, neden müfettişliğe geri dönmek istedi?Teftiş aşamasının hızlı geçilmesi mi istendi, savcılık işlemlerinde bir eksiklik mi vardı?Bütün bu sorular yanıtsız kaldı. Başbakan'ın danışmanı Cüneyd Zapsu ile bir dönem yaptığı ortaklık nedeniyle yeniden gündeme gelen ve 2001 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla terörü destekleyenler listesinde adı geçen El Kadı'yla ilgili idari ve adli işlemlerin detaylarını, arkadaşlarımız Nedim Şener ve Gökçer Tahincioğlu'nun haberlerinden okuyoruz. Bu sorulara yanıt bulmak amacıyla görüştüğümüz Adalet Bakanı Cemil Çiçek, bakan olarak bir yetkisi kalmadığını anımsatarak şu bilgiyi verdi:"Yeni uyum yasasıyla birlikte Adalet Bakanı'na eski yasada tanınan yazılı emir yetkisi artık yok. 1.6.2005 tarihi itibariyle yürürlüğe giren yeni yasada bakana böyle bir yetki tanınmıyor. Bu nedenle benim herhangi bir savcıya yazılı emir yoluyla talepte bulunmam mümkün değil. Neden soruşturma açtın veya açmadın gibi bir yazı yazmam söz konusu değil, böyle bir yetkim yok." 'Yetki eskide kaldı' Çiçek, yazılı emir yetkisinin kaldırılması konusunda ise şu değerlendirmeyi yaptı:"Bu yetki siyasetin yargıya müdahalesi olarak eleştiriliyordu. Bakan, yargıya karışmasın, bu bir müdahale yoludur biçiminde kaldırılması isteniyordu. AB uyumu için de kaldırılması gerektiği savunuluyordu. Yetki bu bağlamda kaldırıldı. Şimdi bazen Adalet Bakanı niye yazılı emir yoluna gidip müdahale ediyor diye eleştirenler, bazen de, bakan niye müdahale etmiyor diye eleştiriyorlar. Bu bir çelişkidir. Bu yetki artık eskide kaldı." Siyaset-adalet Hâkim ve savcıların denetimi ise, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yetkisinde. Adalet müfettişlerince yapılan inceleme ve soruşturma sonuçları da Yüksek Kurul tarafından değerlendiriliyor.El Kadı olayıyla ilgili olarak HSYK'nın bir girişimi yok. Bu yönde bakanlık nezdinde bir talep de söz konusu değil.Sadece CHP'nin Zapsu ve El Kadı hakkında yaptığı suç duyuruları var. fbila@milliyet.com.tr HSYK