Şükrü Elekdağ, bir siyasetçiden çok deneyimli bir diplomat kimliğiyle yaptığı bu eleştiriyi, bayramdan önceki görüşmemizde aktarmıştı. Elekdağ, bu konudaki düşüncelerini Cumhuriyet gazetesindeki makalesinde ve Nokta dergisindeki söyleşisinde de yansıttı.Elekdağın eleştirdiği MGK bildirisindeki ifade şu:"Türkiyenin Avrupa Birliği üyelik müzakerelerine başlaması için tarih belirlenmiş olması olumlu karşılanmış olmakla birlikte; üyeliği hedefleyen müzakere sürecinin, doruk kararlarındaki kimi olumsuz öğelerin ortadan kaldırılarak, Türkiye aleyhinde ayrımcı olmayan ve koşul içermeyen, sürdürülebilir bir zeminde yürütülmesinin önemi vurgulanmıştır."Şükrü Elekdağ, Milli Güvenlik Kurulunun yapacağı değerlendirmenin yansız ve gerçekçi olacağı umudu ve beklentisinin yüksek olduğunu ve bu nedenle Türk kamuoyu tarafından önem taşıdığını vurguladıktan sonra şöyle diyor:"17 Aralık kararlarının, Türkiyenin gelecek on yıllarını siyasi, ekonomik ve stratejik olarak derinden etkileyecek olması açısından yaşamsal bir belge niteliği taşıdığını belirtmeliyim. Bu nedenle, bu belge hakkında objektif ve dürüst değerlendirmeye büyük ihtiyaç vardı. Çünkü ancak böyle sağlıklı bir değerlendirme ışığında anılan kararlarla öngörülen müzakere sürecinin, Türkiyeyi gerçekten tam üyelik hedefine götürüp götürmeyeceğinin isabetle teşhis edilmesi mümkün olacaktı. Bu açıdan MGKnın bu tartışmalı konuda yapacağı değerlendirme, yansız ve gerçekçi olacağı umudu ve beklentisiyle Türk kamuoyu açısından önem taşıyordu."Elekdağ, MGK bildirisinde yer alan değerlendirmenin ise bu nitelikleri taşımadığını kaydediyor. Söz konusu ifadenin oldukça diplomatik bir dille kaleme alındığına ve genel havasının olumlu olduğuna dikkat çekerken, bu durumun gerçeklerle bağdaşmadığını öne sürüyor. Bu nedenle de MGKnın kamuoyunu yanılttığını vurguluyor.MGKnın bu ifadeyle karardaki olumsuz öğelerin ortadan kaldırılabileceğini, değiştirilebileceğini varsaydığını, oysa olumsuz öğelerin Türkiyeyi bağlayıcı nitelikte olduğunu ve değişmesinin mümkün olmadığını savunuyor.Şükrü Elekdağ, 17 Aralık kararlarındaki olumsuz öğeleri de şöyle sıralıyor:1- Türkiyeye kesin üyelik hedefi verilmemiştir. Bu daha önce hiçbir ülkeye uygulanmamıştır.2- Kalıcı kısıtlamaların uygulanabileceği öngörülmüştür.3- İmtiyazlı ortaklık tam üyeliğe alternatif olarak gündemde tutulmuştur.4- Üyelik müzakerelerine başlanması Rum Kesiminin Kıbrısın tümünü temsil ettiğinin tanınması koşuluna bağlanmıştır.5- 1999 Helsinki zirvesinde Türkiyeye diğer adaylarla eşit muamele yapılacağı yönündeki karar çiğnenmiştir.Elekdağ, 17 Aralık kararlarındaki bu olumsuz öğelere karşın MGKnın genel olarak olumlu bir değerlendirme yansıtmasının ağır bir sorumluluk yaratacağını da şu sözlerle ifade ediyor:"17 Aralık kararlarının kabul edilmesinin, ülkemizin Avrupa ile bütünleşme amacına hizmet etmediği, bilakis bu hedefi ciddi şekilde tehlikeye attığı açıktır. MGK, Türkiyenin tam üyelik hedefini saptıran ve ülkemizi ikinci sınıf bir statüye yönlendiren bu kararların gerçek yanlarını yansıtmaktan kaçınarak ağır bir sorumluluk altına girmiştir." fbila@milliyet.com.tr Türkiyenin en deneyimli diplomatlarından CHP Milletvekili Şükrü Elekdağ, bir süredir 17 Aralık kararlarıyla ilgili olarak Milli Güvenlik Kurulunu eleştiriyor. Elekdağ, MGKnın bu kararlara ilişkin bildirisiyle kamuoyunu yanılttığını ve gerçekleri görmezden geldiğini vurguluyor.