Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Hükümetin Irak'a asker gönderilmesine ilişkin tezkereyi önümüzdeki hafta Meclis'e sevk edeceği anlaşıldı.
Çankaya'nın etkisiyle hükümetin genel bir yetki yasası çıkarmak yerine, asker göndermek üzere izin tezkeresi sevk etme eğilimine girdiği ortaya çıktı.
Bu tercih Anayasa ve TBMM'nin yetkileri açısından daha uygun bir yol olarak görülüyor.
1 Mart tezkeresinin geri çevrilmesinden sonra Türkiye'ye karşı olumsuz bir tutuma giren ABD için Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök, "Umarım yeniden kapımızı çalmak zorunda kalmazlar" demişti. Bu öngörü doğru çıktı. ABD yeniden Türkiye'nin kapısını çaldı.
ABD'nin Türkiye'ye duyduğu ihtiyacın büyüklüğü, son zamanlarda Ankara'ya karşı izlenen politika ile Irak'tan gelen haberlerden de belli oluyor. Irak'taki birliklerini değiştiremeyen ABD'nin askere duyduğu ihtiyaç açık. Türk askeri istemeyiz diye sert çıkışlar yapan Kürt grupların, Ankara ile temasa geçmeleri ve bu yönde ABD'den baskı görmeleri de bir başka gösterge. Yine, PKK / KADEK konusunda tezkere Meclis'e gelmeden ortak bir eylem planı üzerinde mutabakat açıklanması da bir diğer ölçü.
Bu süreç Başbakan Erdoğan için iki açıdan önemli bir sınav niteliği taşıyor.
Birincisi, tezkerenin Meclis'ten geçirilmesi. Erdoğan'ın liderliği açısından bu bir ölçü oluşturacak. 1 Mart'ta olduğu gibi tezkerenin AKP grubuna takılması hali Başbakan için güvensizlik anlamı taşıyacaktır.
İkincisi ise asker gönderilmesinin, Türkiye'nin ulusal çıkarları ve siyasi hedefleri açısından ne gibi kazanımlar sağlayacağıdır.
Bu kararın parayla ilişkilendirilmeden, Türkiye'nin geleceğe dönük kaygılarını ne ölçüde güvence altına alacağı önemlidir.
Bu kez, Başbakan Erdoğan ve hükümetin, TBMM'den ve kamuoyundan hiçbir şey saklamadan şeffaf bir politika izlemeleri gerekiyor.
Hükümette başka, MGK'da başka, partide başka, meydanda başka, medyada başka konuşmadan...