Genelkurmay Başkanlığı, Irak'la ilgili basın mensuplarına dün brifing verdi. Genelkurmay Harekat Başkanı Korg. Metin Yavuz Yalçın'ın sunduğu brifingden sonra, Genelkurmay İkinci Başkanı Org. İlker Başbuğ da basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, aylardır Türkiye'nin gündemini meşgul eden Irak ve Irak'a asker gönderme konusunda Genelkurmay'ın basına bilgi sunması doğru bir yöntemdir. Bunun daha sık yapılmasında da fayda vardır. Bir yandan halkın birinci kaynaklardan bigilendirilmesi, bir yandan da spekülasyonların önlenmesi açısından bu yöntemin yerleştirilmesi gerekmektedir.
Org. Başbuğ ve Korg. Yalçın'ın, verdiği bilgiler ve brifing metni, Irak'a asker gönderme sürecinde, hem siyasi hedeflerin ifade edilmesi, hem de askeri durumun değerlendirilmesi açısından önemlidir. Her askeri harekatın bir siyasi hedefi olduğu gerçeği göz önünde bulundurulduğunda, yapılan açıklamanın bu konulara açıklık getirdiği söylenebilir.
Örneğin, Korg. Yalçın'ın şu ifadesi, Türkiye'nin siyasi hedefini ortaya koymaktadır:
"Irak'ta mevcut ortamın giderek kötüleşmesi, kaos ortamının iç çatışmaya dönüşmesi tehlikesinin yanında Irak'ın bölünmesi ihtimalini de beraberinde getirebilecektir. Bu ortam içinde terör örgütlerinin olası faaliyetleri de dikkate alınması gereken önemli bir risk unsuru ihtiva etmektedir."
Bu ifade aslında Türkiye'nin asker gönderme kararındaki siyasi hedefini de tanımlıyor.
Irak'taki kaosun bir iç çatışmaya dönüşmesini, Irak'ın bölünmesini, terör örgütlerinin oluşturduğu riskin bertaraf edilmesi...
Bu amaçların doğrudan Türkiye'nin güvenliği ve bütünlüğüyle ilişkilendirildiğine kuşku yok. Dolayısıyla Türkiye, Irak'ın istikrarına ve bütünlüğüne katkı vererek, kendi güvenliği, istikrarı ve bütünlüğüne de katkıda bulunacağını düşünmektedir.
ABD'nin Irak'ı işgal etmesinin haksızlığı ayrı bir konudur. ABD'nin işgal gerekçelerinden hiçbiri doğru çıkmamıştır. Ancak, işgalden sonra ortaya çıkan kaos ortamının yol açabileceği gelişmeler, Türkiye'yi etkileyecek nitelikte görülmektedir. Bunların başında Irak'ın bölünmesi ve bir iç savaşa sürüklenmesi gelmektedir ki, bu sonuçlar Türkiye'ye sıçrayabilecek riskler olarak görülmektedir.
Genelkurmay brifinginden çıkan anlam ve sonuç budur.
Bu açıdan yaklaşıldığında önemli gerekçelerden birini oluşturan PKK - KADEK konusunun ne olacağı sorusu akla gelmektedir.
Korg. Yalçın, bu konuda ise şu bilgiyi vermiştir: "Türkiye, istikrar harekatına katılsın veya katılmasın bu terör örgütüyle mücadeleyi gerektiğinde bu örgütü terörist kabul eden ABD ile işbirliği içinde sürdürecektir."
Bu ifade de bir yandan ABD'nin bu konudaki taahhüdünü içermekte bir yandan da Irak'a asker gönderme kararından bağımsız bir süreç olduğu mesajı verilmektedir. Bu cümlelerden ABD'nin kendini bağladığı anlamı da çıkmaktadır.
Genelkurmay brifingi siyasi açıdan böyle okunabilir.
Özay Şendir
Ayıplı bir tartışma, 'işine yarayacak'
14 Mayıs 2025
Didem Özel Tümer
Türk şirketlere BAE’de finansa erişim kolaylığı
14 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
En son imparator!
14 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
EOKA’nın köyünde ölümle burun buruna! Neşe Karaböcek’ten Kıbrıs anıları…
14 Mayıs 2025
Dilara Koçak
Yaz gelmeden detoks değil, denge zamanı
14 Mayıs 2025