Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Genelkurmay Başkanlığı, İbrahim Şahin’e ait olduğu öne sürülen ifadenin basında yer almasından sonra önceki gün bir açıklama yaptı. Açıklama, özellikle Ergenekon davası ve soruşturmayla ilgili olarak Tük Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) duruşunu sergiliyordu.
İbrahim Şahin’in Ergenekon soruşturması kapsamında savcılıkta alınan ifadesi olduğu öne sürülen bilgilere göre Şahin, Genelkurmay Başkanlığı ile irtibatlı olduğunu, yeni oluşturulacak güvenlik müsteşarlığına atanmak üzere teklif aldığını, keza kendisinden 300 kişilik bir ekip kurmasının istendiğini belirtiyordu.
Bu konuya ilişkin haber üzerine Genelkurmay Başkanlığı’nın önceki gün yaptığı açıklamadan sonra, dün de Şahin basına açıklama gönderdi. Genelkurmay’ı doğruladı, habere konu olan ifadeleri reddetti, bazı soruların sorgu tutanağına eklenmiş olduğunu, cevaplarının ise boş bırakıldığını, Genelkurmay Başkanlığı’na gitmediğini, görüşme yapmadığını, TSK’nın kendisi gibi hasta birine ihtiyacı olmadığını ifade etti.
Şahin’in ifadesi veya yalanlaması, Genelkurmay Başkanlığı’nın yaptığı açıklamanın önemini ortadan kaldırmıyor.
Genelkurmay’ın açıklamasındaki mesajları şöyle sıralayabiliriz.

Anayasa’ya uygun duruş
1- Genelkurmay Başkanlığı, açıklamanın birinci maddesinde yargı ve yargı sürecine, bir başka deyişle Türk adaletine olan güvenin her zaman tam olduğunu vurgulayarak Anayasa’ya ve yasalara uygun bir konumda durduğunu vurgulamış oldu. Bu ifade, kuşkusuz TSK’nın Ergenekon davasında da yargıya, Türk adaletine güven duyduğu mesajını taşıyor.

Diğer kurumlar da duysun
2- Genelkurmay Başkanlığı, yargıya olan güven saygısını böyle ifade ettikten sonra diğer kişi ve kurumlardan da Anayasa ve yasalara uygun davranmaları yönündeki beklentisini dile getirdi. Bu beklenti, idareyi ve medyayı da kapsıyor. Bu beklentinin özünü, hazırlık soruşturmasının gizliliği ilkesi oluşturuyor.

Yargı yıpratılmasın
3- Genelkurmay’ın açıklamasında dikkat çeken bir mesaj da yargının yıpratılmaması gerektiği. Özellikle mahkemeler hakkında yapılan yorumların yargı üzerinde oluşturacağı şüphenin Türk adaletine yapılabilecek en büyük kötülük olduğu vurgulanıyor. Ergenekon soruşturması ve davasıyla ilgili olarak savcılık ve mahkemeler konusunda yapılan yorum ve yayınların kamuoyunu yargı konusunda ikiye böldüğü göz önüne alındığında, bu mesajın adresleri de belli oluyor.

Yasadışı kişilerle işimiz olmaz
4- Genelkurmay Başkanlığı, TSK’nın kurum olarak yasadışı faaliyetlerde bulunan kişi ve kurumlarla hiçbir ilişkisinin olamayacağını vurguluyor. İbrahim Şahin gibi yasadışı oluşum nedeniyle mahkûm olmuş ve sağlık durumu tartışmalı bir kişiyle ilişki kurması ve 700 bin kişilik ordu varken 300 kişilik yasadışı bir oluşuma ihtiyaç duyduğunu düşünmenin gülünç ve gayri ciddi bir durum olduğunu vurguladı. TSK bu ifadelerle, İbrahim Şahin gibi biriyle ilişkisinin olmadığı gibi Ergenekon bağlamındaki faaliyetlerle TSK’yı kurum olarak ilişkilendirmeye çalışanların da abesle iştigal ettikleri mesajını veriyor.

Fatma Cengiz bilmecesi
5- Genelkurmay Başkanlığı’nın, açıklamasında, Fatma Cengiz’in kim olduğunun, kime ve hangi amaçlara hizmet ettiğinin ortaya çıkarılmasını istemesi de önemli. TSK, yargının bunu ortaya çıkaracağına inandığını vurguluyor. TSK veya MSB’de çalışmadığı halde Kayseri Hava İndirme Tugayı’nda görevli olduğunu öne süren ve üst düzey komutanlar adına hareket ettiği izlenimi vererek İbrahim Şahin’i yönlendirdiği belirtilen Ergenekon tutuklusu Fatma Cengiz’in kim olduğunun açıklanması halinde bazı şeylerin aydınlanacağı mesajı veriliyor.