Gül, dünkü görüşmemizde, bazı istihbarat örgütlerinin kontrolünde olan web sitelerine dikkat çekerek, şu uyarıyı yaptı:"Kuzey Irakta meydana gelen patlamaların Türkiye tarafından yapıldığına dönük bir iftira kampanyası ile karşı karşıyayız. Bunu yapan Kuzey Iraklılar değil. Bazı istihbarat örgütlerinin kontrolündeki web siteleri ile Türk ve dünya kamuoyunu yanıltmaya çalışıyorlar. Türk basınının bu tuzağa düşmemesi gerekir. Kuzey Irakta istikrarı en fazla isteyen, gözeten ve kollayan ülke Türkiyedir. Türkiyenin ulusal çıkarları Kuzey Irakta bir çatışmayı ve kaosu değil tam aksine istikrar ve huzuru sağlamaktan geçiyor. Bu nedenle bu tür iftiralara olanak sağlamamak, dikkatli ve gerçek haberlere dayalı yayın yapmak kıstas olmalıdır."Dışişleri Bakanı Gül, patlamalardan hemen sonra saldırıları en sert şekilde kınadığını anımsatarak, şu değerlendirmeyi yaptı:"Olaylardan hemen sonra biz yardım elimizi uzattık. Yaralıların nakliyesi ve tedavisi için Türkiyenin hazır olduğunu bildirdik. Sağlık katkısı önerdik. Bu vahim saldırılar en fazla Türkiyeyi üzmüştür. Bizim bu tutumumuzla Kuzey Irakta istikrarı, barışı ve huzuru arzu ettiğimizin en önemli göstergesidir. Türk ve dünya kamuoyu, dezenformasyon karşısında yanılgıya kapılmamalı, yönlendirmeye gelmemelidir. Bizim bugüne kadar izlediğimiz politika da bunu göstermektedir."Dışişleri Bakanı Gül, Başbakan Erdoğanın ABD gezisinde yaptıkları temasları da Türkiye ve Türk tarafı açısından, şöyle değerlendirdi:"Biz net bir tavır gösterdik. Kıbrısta çözüm isteyen taraf olduğumuzu kanıtladık. Bundan sonraki gelişmeler Rumların tavrına bağlı olacaktır. Sayın Başbakanın Annan ve Başkan Bush ile yaptığı görüşmelerde ortaya koyduğu çözümden yana kararlı tavır etkili olmuştur. Şimdi Sayın Annanın müzakere çağrısında bulunmasını bekliyoruz." Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Erbilde KDP ve KYBye dönük saldırılarla ilgili olarak dezenformasyon yapıldığını ve Türkiyeye iftira atıldığını belirtti. Dışişleri Bakanı Gül, "Annanın ön şartlarını kabul etmemiz Türk tarafının pazarlık gücünü zayıflatmaz mı?" şeklindeki sorumuzu ise, şöyle yanıtladı:"Burada asıl olan elbette uzlaşmaya varılmış bir metnin referanduma götürülmesidir. Biz öncelikle bu yönde bir talepte bulunduk. Asıl istediğimiz elbette budur. Bu noktaya gelip gelmediğimizi ise ancak görüşmeler başlayınca anlayabiliriz. Bizim hem Annana hem Busha verdiğimiz mesaj şudur: Biz masaya oturmaya hazırız. Rumlar da gelsin görüşmeye başlayalım. Anlaşamayacağımızı nereden biliyorsunuz? Belki bütün konularda bir uzlaşma sağlanır ve uzlaşma sağlanmış metin referanduma gider. Bunu anlamanın tek yolu da müzakereye başlamaktır. Bizim tutumumuz bu olmuştur. Bundan sonraki gelişmeler Rum tarafının tutumuna bağlı olacaktır." Asıl olan anlaşmadır Dışişleri Bakanı Gül, "Ön koşullarını kabul ederek masaya oturmanın uzlaşmasız referandumu da kabul anlamına geleceği ve bunun ver kurtul sonucuna yol açacağı yönünde kaygı ve eleştiriler var" şeklindeki sorumuza da, şu karşılığı verdi:"Bu yanlış bir yaklaşım. Biz müzakereler başlasın diyoruz. Dediğim gibi anlaşıp anlaşamayacağımız masada belli olur. Hiçbir zaman ver kurtul denilebilecek bir politika izlemedik. Bu zaten mümkün değil. Anlaşma sağlansın ya da sağlanamasın bizim temel hassasiyetlerimiz var. Biz bunları bütün temaslarımızda gündeme getirdik bu hassasiyetlerimizi elbette koruyacağız, savunacağız. Bunların temelini iki kesimlilik ve siyasi eşitlik oluşturur. Bu yaklaşımımız herkes tarafından biliniyor. Bu nedenle ver kurtul gibi bir kaygı taşımanın dayanağı yok. Bu yönde eleştiriler de yine dayanaksız ve haksızdır." Ver kurtul yok Dışişleri Bakanı Gül, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaşın görüşmeci olarak devam edeceğini bir kez daha vurgulayarak, şöyle dedi:"Sayın Denktaşla ilgili bir sorunumuz yok. Görüşmeciliği ile ilgili olarak da bir sorun yok. Bu husus zaten kamuoyuna duyurulmuştu. KKTC hükümeti ile birlikte müzakereleri yürütecekler."Dışişleri Bakanı Gül, Türkiyenin Kıbrısta çözüme ulaşılmasını gerçekten istediğini ve tercihinin Rumlarla üzerinde anlaşılmış bir metni referanduma götürmek olduğunu vurguladı. fbila@milliyet.com.tr Denktaşın konumu
