Lübnan'a barış gücü gönderilmesi ve Türk askerinin de görev alması konusunda Suriye'nin tavrı da olumlu.Gül'e Şam'da verilen mesaj, barış gücünün genişletilmesine ve Türkiye'nin ve başka Müslüman ülkelerin asker katkısına sıcak baktıkları yönünde.Ankara, Lübnan'da görev yapacak barış gücüne asker gönderip göndermemeyi kararlaştırmadan önce sadece Lübnan ve İsrail'in değil, bölgedeki diğer aktörlerin de tutumunu önemsiyordu. Suriye, bu aktörlerin önde gelenlerinden biri olarak görülüyordu.Şam temaslarından sonra bölgede Türk askerinin gelmesine karşı ülke veya grup olmadığı sonucuna varılmış oldu. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, bölge başkentlerine yaptığı ziyaretlerin Şam ayağını da dün tamamladı. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün, Şam temaslarında Devlet Başkanı Esad'a verdiği mesaj, Suriye'nin barış çabalarına katkı vermesi ve devre dışında kalarak izole konuma sürüklenmemesi...Gül'ün yaklaşımı şöyle özetlenebilir:"Lübnan'da olaylar yaşandı. Yaşananlardan herkesin ders çıkarması gerekir. Bundan sonraki süreçte barışın kapsamlı ve kalıcı biçimde tesis edilmesi önemlidir. Bu çabaya herkesin katkı vermesi gerekir. Suriye için de bu fırsat vardır. Şam bu fırsatı değerlendirmelidir. Suriye de 1701 sayılı BM kararını desteklemelidir. Yapıcı bir tutum içinde olmalıdır. Lübnan'daki siyasi transformasyona destek olmalıdır. Bu yaklaşım bölgede kalıcı ve kapsamlı barışın kurulması ve devam ettirilmesi için çok yararlı olur. Şam'ın böyle bir tutum içinde olması ve katkı vermesi uluslararası toplumda takdir görür. Bu fırsatı değerlendirin." Gül'ün mesajı Şam'ın Gül'ün mesajını olumlu karşıladığı Esad'ın yanıtından anlaşılıyor. Suriye'nin BM'nin çabalarına karşı durmasının Şam'ı yalnızlığa iteceğini Esad yönetimi de kavramış durumda.Suriye Devlet Başkanı Esad ve Şara'nın gösterdikleri şu yaklaşım da bunu kanıtlıyor:"Türkiye bölgede her zaman önemli bir ülkeydi. Önemi daha da arttı. Suriye Türkiye ile işbirliğini geliştirmeye büyük önem veriyor. Biz de barış gücünün genişletilmesi kararını olumlu buluyoruz. Bu güçte Türk askeri ve başka Müslüman ülkelerin katılmasını memnuniyetle karşılarız. Barış gücüne malzemelerin ulaştırılmasında, ihtiyaçlarının karşılanmasında, lojistik olarak desteklenmelerinde yardımcı oluruz." Esad'ın yanıtı Türkiye, Lübnan sorunuyla ilgili olarak doğrudan veya dolaylı olarak taraf konumundaki başkentleri ziyaret edip nabız yoklamış oldu. Belki İran'ın nabzı bir kez daha yoklanabilir.Gül'ün yaptığı ziyaretlerinden çıkarılan ortak sonuç, Türk askerinin görev alması halinde bir itirazla karşılaşılmayacağı yönünde.Hükümet, şimdi Gül'ün ziyaretlerinden edindiği izlenimler ışığında karar oluşturacak. Hükümetteki genel eğilim barış gücüne Türk askerinin de katılması. Hükümet bu eğilimini karara dönüştürdüğü zaman, konu Meclis'e götürülecek.Gül, karar sürecinin fazla uzun sürmeyeceği kanısında. fbila@milliyet.com.tr Karar aşaması
Özay Şendir
Gerçek savaş mı yoksa danışıklı savaş mı?
23 Haziran 2025
Tunca Bengin
Nobel Barış Ödülü adayı ‘savaş’ dedi
23 Haziran 2025
Cem Kılıç
Yabancı parayla ücret olur mu?
23 Haziran 2025
Didem Özel Tümer
İran’da zorla rejim değişikliği mümkün mü?
23 Haziran 2025
Abdullah Karakuş
Bundan sonra neler olacak?
23 Haziran 2025