Bildiri, Türkiye ile Irakın, Türkiyeye Kuzey Iraktan gelebilecek tehditler ve PKK/KONGRA-GELle mücadele konusunda ileride yeniden bir araya gelme ve önlemleri geliştirmeye karar verildiğini belirtiyor. Ayrıca, ABDnin de Türkiye ile Irak arasındaki bu işbirliğini destekleyeceği kaydediliyor. Özet bu...Bildirinin dikkat çeken yönü, işbirliğinin Türkiye-Irak eksenine kaymış olmasıdır. İşbirliği hattı daha önce Türkiye ile ABD arasındaydı. Geçtiğimiz dönemde aynı amaçla yine Ankarada zirve yapılmıştı. Ancak bu zirve ikiliydi. Türkiye ile ABD arasında gerçekleşti. O zirvede Türk tarafına başkanlık eden Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Nabi Şensoydu. Türkiye ile ABD arasında, PKK/KONGRA-GELe karşı mücadelede ortak önlemler alınması konusunda mutabakata varıldığı açıklanmıştı. Ancak, bir gelişme sağlanamadı.ABD, hemen her düzeyde ve fırsatta PKK/KONGRA-GELe karşı bir askeri operasyon düşünmediğini açıkladı. En son ABDnin Ankara Büyükelçisi Edelman da aynı yönde açıklamalar yapmıştı. Bu kez yine Edelman, 30 Ocaka kadar bir operasyon beklemediğini belirtti.Dün yapılan zirve ABDnin konumu ve tutumu açısından önem taşıyor. ABD, bu zirveyle kendini doğrudan taraf olmaktan çıkarıp Türkiye-Irak işbirliğine destek veren ülke konumuna taşımış durumda. Sorundan çıkmaya dönük bir kapı açmış gibi görünüyor. ABD, sorumluluk dışına yönelmiş görünüyor.Türkiye ile Irakın işbirliği ise bugünkü koşullarda nereye kadar gidebilir. Kuzey Irakta ABD ve Kürt otoritesi altında, Ankara-Bağdat ekseninin ne kadar etkili olabileceği önümüzdeki dönemde görülecektir.Türkiyenin asıl üzerinde düşünmesi gereken konu ise içeridedir. Terör sürecinden sonraki siyasallaşma ve kısmen meşrulaşma aşamasından sonra, konunun Türk siyasi alanına baskı yapmaya başladığı gözleniyor. AB sürecinin de destekleyip hızlandırdığı bu süreç, Türkiyeyi iç politik kararlar almaya zorluyor. İktidar her ne kadar bu baskıyı ve beklentiyi görmezlikten geliyorsa da konu değişik yollarla kamuoyunun gündemine taşınmış durumdadır ve siyasi talepler ortaya sürülmüştür. Bu talepler televizyonlara da yansıdığı gibi kolektif siyasi haklara ve hatta federasyon yapılandırılmasına kadar uzanmaktadır. AB ile müzakere süreci başladığında bu konuların daha belirgin biçimde gündeme çıkacağı da açıktır.Dolayısıyla Türkiyenin, Kuzey Irakta silahlı tehdit konusu kadar ve belki de ondan daha fazla içeride, siyasi alanda baskı altında kalacağı söylenebilir.Hükümetin işin bu yönünü de görmesi gerekir. fbila@milliyet.com.tr Türkiye-Irak-ABD, Ankarada güvenlik zirvesi yaptılar. Türk tarafına Irak Özel Temsilcisi Büyükelçi Osman Korutürkün başkanlık ettiği toplantı sonrasında ortak bildiri de yayımlandı.