Ağar, dünkü görüşmemizde, Şemdinli'de ateş altında kalan polislerin telefonla yardım istemeleri olayını anlatırken, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun ilgisizliğinden yakındı. DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, önceki Şemdinli'de ateş altında kalan polislerin kendisini arayarak yardım istemelerinin, hükümet açısından bir "zül" kabul edilmesi gerektiğini düşünüyor. Ağar, sorularımızı yanıtlarken olayı şöyle aktardı:"Biz partide toplantıdayken, Şemdinli'den polislerin aradığını söylediler. Telefonu aldım. Polisler bir köyün yakınında yoğun ateş altında kalmışlar. Bizi kurtarın diyor, müdahale edin, yardım gönderin diyor, telefonda. Şoke oldum. Hemen Hakkâri Valisi'ni, Emniyet Müdürü'nü aradım. Ulaşabildiğim herkesi aradım. Herkesi harekete geçirmeye çalıştım. Düşünebiliyor musunuz, polis memuru ta beni arayarak, ateş altından kurtulmaya çalışıyor. Bu zül ki ne zül! Kahroldum. Bir sorumlu, bir yetkili, polislerin güveneceği, ulaşacağı kimse yok mu! Yok ki, memurumuz o koşullarda beni arıyor. Hükümet açısından vahim bir durumdur bu. Güvenlik konularını ben hep siyaset dışında tutmaya özen gösteriyorum, ama bu kadar da olmaz ki!" 'Şoke oldum' DYP lideri, Hakkâri'de bugün yaşanan olayların 1-1,5 ay öncesinden uç vermeye başladığına dikkat çekerek, şu değerlendirmeyi yaptı:"Bu olaylar ani çıkmadı ki! Hakkâri'de bir şey olduğu, olacağı daha 1-1,5 ay öncesinden belliydi. 1,5 ay öncesinden beri tahrik edici olaylar oluyor. Ama hükümetten kimse ilgilenmedi. Ben gitsem, muhalefet istismarı diyecekler. Bu nedenle gitmedim. Ama bir İçişleri Bakanı, bir Başbakan Yardımcısı gidemez miydi? Durumu yerinde görüp, inceleyip, önlemlerin zamanında alınmasını sağlayamaz mıydı? Hakkâri'ye gidecek bir Allah'ın kulu yok muydu? Hükümet neden ilgilenmedi, anlamıyorum." '1,5 aydır belli' Ağar, terör olaylarında son dönemlerdeki tırmanmanın tehlikeli boyutlara geldiğini, ancak hükümetin işin boyutları ve ciddiyetine uygun bir hareket tarzı içinde olmadığını vurgulayarak, şöyle konuştu:"Terörle mücadele arka plana itilecek bir konu değildir. Maalesef hükümetin tavrı bu olayları görmezlikten gelme, önemsememe şeklinde. Bu çok büyük bir hatadır. Başkalarına şirin görünme uğruna veya başkaları ne der korkusuyla terörle mücadele edilmez. Hükümeti bu konuda tekrar uyarıyorum. Terörle mücadelede ciddi olsunlar. Olayların nedenleri üzerinde dursunlar. Erken önlem alsınlar. İş işten geçtikten sonra yakınmanın bir faydası olmaz."DYP lideri, terörle mücadelede hükümetin zaaflarını zaman yitirmeden gidermesi ve girdiği rehavet ortamından bir an önce çıkması gerektiğini, aksi halde telafisi olanaksız sonuçlarla karşılanması riskinin büyük olduğunu da belirtiyor. fbila@milliyet.com.tr 'Büyük bir hata'