Sosyal Güvenlik Reformu üzerinde uzlaşma sağlanabilecek mi?
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, dün bu sorumuzu yanıtlarken şöyle diyor:
"Henüz işverenle, işçi kesimi arasında da bir uzlaşma sağlanmış değil. Kamuoyuna yansıtıldığı gibi iki kesim anlaşmış da, hükümetin anlaşması bekleniyormuş noktasında değiliz. İşveren - işçi uzlaşması henüz ortada yok."
Bakan Okuyan'a en çok tartışılan emeklilik yaşı konusunu soruyoruz:
- Biz hükümet olarak 58 - 60 yaşta ısrarlıyız. İşveren - işçi önerileri, durumu değiştirmez. Bu noktada dirençli olacağız. Çünkü ortada bir aktüaryal denge sorunu var. Popülist yaklaşımlar içinde olamayız. SSK, zaten bu yaklaşımlar nedeniyle bu noktaya geldi.
Bakan'ın sözlerinden şimdilik bir uzlaşma zeminine varılamadığı anlaşılıyor.
* * *
HÜKÜMET, Meclis'e sevk ettiği reform tasarısı görüşmelerini sürdürürken, bir yandan da "ikinci sosyal güvenlik reform paketi" üzerinde çalışıyor.
Birinci tasarı yasalaştıktan sonra, ikinci paket de Meclis'e sevk edilecek.
İkinci reform paketi de sosyal güvenlik alanında önemli değişiklikler içeriyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Okuyan, ikinci paketle ilgili sorumuzu yanıtlarken şu bilgiyi veriyor:
"Dört tasarı üzerinde daha çalışıyoruz:
1- SSK, Emekli Sandığı ve Bağ - Kur'un bir çatı altında toplanması. Bu tasarıyla, tek bir kurum oluşturulacak ve adı `Sosyal Güvenlik Kurumu' olacak.
2- Sosyal güvenlikte sigortacılık ile sağlık hizmetlerinin ayrılması. Bu tasarıyla SSK hastaneleri kurumdan ayrılacak.
3- Sosyal hizmet yardımlarının ayrı bir kurumda toplanması. Yeşil kart ve benzeri hizmetlerin karşılıksız sunulduğu yeni bir kurum oluşturulacak.
4- Sosyal güvenlik kurumlarının özerklik anlayışı içinde yeniden yapılandırılması."
İkinci sosyal güvenlik paketinde bu dört yasa tasarısı bulunacak.
* * *
BAKAN Okuyan, Meclis'teki birinci paket için özellikle işçi örgütlerinin hükümete destek olması gerektiğini savunuyor.
Birinci paketin ana amacının kayıt dışı istihdamı önlemek olduğunu vurgulayan Okuyan şöyle diyor:
"Kaçak işçi çalıştırılması konusunda bu paket işvereni dörtlü bir kıskaca alıyor. İşverene, işçi işe başladan önce bildirim yükümlülüğü getiriyor, ayrıca işçiye bildirim görevi yüklüyor, SSK ve iş müfettişleri dışındaki denetim elemanlarını da kayıt dışı istihdamı bildirmekle görevlendiriyor, 30 günden az işçi çalıştıran işverenlere işten çıkarmayı belgelemesi zorunluluğu getiriyor. Bu önlemleri, işçi kesiminin doğal olarak desteklemesi gerekiyor. Ancak sendikalar, işçiden yana bu düzenlemeleri görmek istemiyorlar."
* * *
SOSYAL güvenliğin temel işlevi, gelecek kaygısını ortadan kaldırmaktır.
Her vatandaşı kapsaması gereken en büyük şemsiye olmak zorundadır.
Bu nedenle de toplumun tüm kesimlerinin uzlaşmasını gerektirir.
Hükümetin, işverenin ve çalışanların "gerçekçi" yaklaşımlarla uzlaşmaları sağlanmadan, geniş çaplı bir reform gerçekleştirilmesi zordur.
Tarafların bu bilinçle hareket etmeleri, tribünlere değil, sahaya oynamaları uzlaşma zemini yaratmanın asgari koşuludur.
Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr