Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, gazetecilerle yaptığı sohbette, İsrail’den çok Hamas’ı sorumlu tutan bir yaklaşım sergilemişti. Hamas’ın füzelerinin işe yaramadığını, bunun bir direniş olmadığını vurgulamıştı. Hamas’ın ateşkesin uzatılmasını kabul etmeyerek hata yaptığını işaret etmişti.
Birkaç gün sonra dinlediğim İsrail’in Ankara Büyükelçisi Gaby Levi’nin yaklaşımı da farklı değil. Levi’ye göre, Filistin’i kim yönetirse yönetsin, füze göndermekten, silahlı eylemden vazgeçmesi ve İsrail’i tanıması halinde barışa ulaşmamak için bir sebep yok.
İsrail Büyükelçisi Levi, çok daha iyimser. Kişisel görüşünü şöyle açıkladı:

‘İki komşu devlet’
“İyimser bir İsrailli olarak şunu söylüyorum: İnsanlar yok olmaz, milletler de yok olmaz. Bu coğrafyada İsrail devleti de Filistin devleti olacak. Gerçek bu. İki komşu devlet olarak barış içinde yaşacağız. Belki 5 yıl sonra belki 10 yıl sonra ama sonuçta bu olacak. Bu nedenle ne kadar erken olursa o kadar iyi olur. Ben bunun olacağına inanıyorum. Bu konuda iyimserim.”

Hamas değişir mi?
Abbas’ın ve Levi’nin yaklaşımından çıkardığım izlenimi şöyle özetleyebilirim:
Abbas’ın beklentisi kurulacak bir teknokrat hükümetinin Filistin’i seçime götürmesi. Abbas seçimi kazanacağına inanıyor. İsrail’le barış görüşmelerini sürdürmek istiyor. Hamas’ın da, etkisi azalmış biçimde Filistin yönetimine dahil olarak sürece katılabileceğini düşünüyor.
Büyükelçi Levi ise, “İki devletli çözüm İsrail’in devlet politikasıdır” diyor ve şunu ekliyor: “Terörden vazgeçmiş, İsrail’i tanıyan, imzaladığımız anlaşmalara bağlı bir Filistin yönetimiyle barışa ulaşabiliriz.”

Ateşkes koşulları
Filistin-İsrail sorununda iki ayrı süreç söz konusu. Biri, İsrail ile Filistin yönetimi arasında nihai barışı hedefleyen görüşme süreci; diğeri, Gazze’de ateşkesi kalıcı kılmak için Mısır üzerinden Hamas’la yürütülen süreç.
Kuşkusuz şu anda ateşkesin kalıcı kılınması daha öncelikli sorun. Bu amaçla Mısır, Hamas ile İsrail arasında dolaylı görüşmeleri yürütüyor. Bu sürece Türkiye de katkıda bulunuyor.
İsrail tarafının uzun süreli ateşkes için koşulları şöyle:
1- Hamas’ın füzeleri durdurması,
2- Gazze’ye silah girişinin kesilmesi,
3- Mısır sınırındaki Refah kapısının Filistin yönetimi tarafından, Avrupa Birliği gözetimi altında kontrol edilmesi.
İsrail tarafının bir beklentisi de Hamas’ın elindeki İsrail askerinin serbest bırakılması.
Hamas’ın ise öncelik verdiği 3 koşul var:
1- Bütün sınır geçişlerinin açılması,
2- Ambargonun kaldırılması,
3- İsrail’in elindeki Hamas mensuplarının serbest bırakılması.

Barış koşulları
Bu koşullarda iki taraf arasında uzlaşmaya varılırsa uzun süreli ateşkes sağlanmış olacak. İkinci aşama ise, “iki devletli” nihai çözüm için barış masasına oturmak.
Barış için İsrail tarafının öne sürdüğü üç koşul var:
1- İsrail’in tanınması,
2- İsrail ile Filistin arasındaki tüm anlaşmalara bağlı kalınması,
3- Silahlı saldırılardan vazgeçilmesi.
İsrail tarafı barış görüşmelerinde iki konuyu da sorunlu alanlar olarak görüyor:
1- Kudüs’ün statüsü,
2- Filistinli göçmenlerin İsrail’e geri dönmek istemeleri.
İsrail’e göre, iki devletli çözüm olabilmesi için İsrail’in “demokratik bir Yahudi devleti” olarak kalması, nüfus yapısının bozulmaması gerekiyor.
Kuşkusuz nihai barışa ulaşmak kolay değil. Filistin’in de haklı koşulları ve istekleri var. Ancak, Filistin tarafından baktığınızda görülen şu: Önce kendi içinde bütünlüğü sağlaması ve İsrail’le masaya tek Filistin olarak oturması gerekiyor.