DÜNYA Kadınlar Günü dün kutlandı.
Bildik, tanıdık şekilde.
Kadın - erkek eşitliğini savunan nutuklar ve siyasilerin vaatleriyle.
Kadına seçme ve seçilme hakkını Avrupa'dan önce sağlayan Atatürk'e de bildik, tanıdık atıflarla...
Cinsiyet esaslı "hak" ve "eşitlik" kavramına karşı çıkanların "insan ve insanca yaşama hakkı" diye özetlenebilecek yaklaşımlarını da her 8 Mart'ta olduğu gibi dinledik.
"Çağdaş uygarlık" insanca yaşamayı, "insani gelişmişlik endeksiyle" ölçüyor.
Endeksin unsurları, yaşam süresi, eğitim, sağlık hizmetlerinden yararlanma, gelir dağılımından alınan pay, çalışma süresi gibi ölçülerden oluşuyor.
Teorik olarak ne kadar kabul etmeseniz de Türkiye'de, "İnsani Gelişme Raporu" toplumsal cinsiyete dayalı çarpıcı bir eşitsizlik bulunduğunu ortaya koyuyor.
İnsani gelişmişlik endeksinde en yüksek değer (1) olarak kabul ediliyor.
Buna göre, kadın - erkek ayırımı yapmadan Türkiye'nin toplaşık insani gelişmişlik düzeyi, yaşam süresinde 0.7, eğitimde 0.7 ve gelir dağılımında 0.8 puan.
Cinsiyete göre baktığımızda kadının "insani gelişmişlik" düzeyinde erkeği yakaladığı tek il, Kocaeli. Her iki cinsiyetin de puanı 0.8.
Erkeklerle kıyaslandığında Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerinde kadın, "orta ve alt" derecede "insani" gelişmişlik düzeyinde.
Bu farklılığın temel iki unsuru, gelir dağılımı ve eğitim.
Gelir dağılımından alınan pay ve eğitim olanaklarından yararlanma konusunda bu bölgelerimizde erkekle kadın arasında iki misli fark var. Erkek geliri ve eğitim düzeyi kadınınkinden iki kat fazla. Güneydoğu Anadolu'da kadının gelir endeks değeri 0.24, erkeğin gelir endeks değeri 0.48. Eğitim endeksi kadında 0.38, erkekte 0.75.
Diğer bölgelerde de insani gelişmişlik düzeyi, erkekler lehine hatırı sayılır ölçüde farklılığını koruyor.
Kırsal kesimde emeğinin tümüne yakını, kentsel kesimde de önemli sayılabilecek bir bölümü "parasal değer"e çevrilmeyen ve milli gelire katkıları gerçek boyutuyla hesaplanamayan kadının üzerindeki sömürü düzeyi de erkeğe oranla "ikiye katlanmış" durumda...
Bu tabloya bakıldığında, Birleşmiş Milletler İnsani Yaşama Endeksi'nde, genel olarak "insanca yaşama eşiği"ne yaklaşmak ve bu eşiği atlamak için çaba gösterilirken, Türkiye gibi ülkelerde, kadının aynı eşiğe yaklaşabilmesi için kadın ve çocuğa dönük özel programlar uygulanması gereksinimi çok net görülüyor.
Yazara E-Posta: f.bila@milliyet.com.tr