YÖK taslağının içinden cımbızla çekilip tek maddelik yasa tasarısı biçiminde Meclise sevk edilmesi hükümetin siyasi amaçla hareket ettiğinin kanıtlarından biri. Yükseköğretim veya ortaöğretimin temel sorunlarını bir tarafa bırakıp sadece imam hatip liselerini hedefleyerek yasa tasarısı hazırlamanın başka bir izahı yok.Bu düzenleme yapılırken geçmiş senelerde olduğu gibi yine bütün meslek liselerinin alet edildiğini de söylemek mümkün.Oysa tek maddelik yasa tasarısının meslek liselerinin genel sorunlarına ve yükseköğrenime devam etmelerine ilişkin soruna bir çözüm getirmiyor. Kolaylaştırdığı tek şey imam hatip liselilerin kendi alanları dışında fakültelere girebilmeleri. Bu sonuç yine YÖK üyesi Erdoğan Öznalın araştırmasından çıkıyor.Meslek liselerinin genel durumuna bakıldığında bu araştırmaya göre ortaya çıkan tablo şu:Sınavsız geçiş hakkı tanınmasına karşın meslek liselerinden meslek yüksekokullarına giren öğrenci oranı en fazla yüzde 54e çıkabilmiştir. Bunun nedenleri arasında meslek yüksekokullarının yetersizliği kuşkusuz önemli bir etkendir. Ancak, meslek lisesi mezunlarının ÖSS sonuçları da düşündürücüdür:2002 ÖSS sonuçlarına göre 105 puanı alamayıp hiçbir yükseköğretim kurumuna giremeyen meslek liselilerin oranı yüzde 70dir. 105 - 120 puan arasında alıp sadece meslek yüksekokuluna girmeye hak kazananların oranı yüzde 19.5dir. 120 - 150 puan arasında alanların oranı ise yüzde 10.2dir.Tıp, hukuk, mühendislik, iktisat, işletme gibi alanlarda devlet üniversitelerine yerleşebilenlerin oranı ise binde 4dür.2002 yılında hiçbir yükseköğretim programını kazanamayan 2107 lise birincisinin 1643ü mesleki ve teknik lise mezunudur.Bu sonuçlar gösteriyor ki, mesleki ve teknik liseliler kendi alanları dışında bir yükseköğretim kurumunu kazanmak üzere yetiştirilmiyor.Kendi alanlarındaki duruma bakıldığında ise sınavsız geçiş hakkı tanındığı halde meslek yüksekokullarına giren meslek liselilerin oranı en fazla yüzde 54e ulaşabilmiş durumdadır. Bu da sınavsız geçiş hakkı tanınmasına karşın meslek yüksekokullarına ilginin beklenen düzeyde olmadığını kanıtlıyor. Bunun en önemli nedeni olarak bu okulların çoğunun altyapı yetersizliğinin yanı sıra, bir müdür, bir - iki öğretmenden oluşan okullar olmasıdır. Bu okulların çoğuna yükseköğretim kurumu demek mümkün değildir. Sorun, yükseköğrenime girişi kağıt üzerinde yükseltmek değil, meslek lisesi mezunlarına kendi alanlarında yükseköğrenim verebilmektir.Esas sorunlar bunlardır...Yoksa binde 4 şans için katsayıyla oynamak, meslek liselilerin sorunlarına çözüm getirmiyor. İmam hatip liselileri alanları dışında fakültelere yönlendirme çabası dışında bir faaliyet de gözlenmiyor.Yüksek ve ortaöğretimin bu kadar sorunu dururken, üniversite kapılarında milyonlarca genç yığılıp kalırken, cımbızla seçilen bir tek konuya yangından mal kaçırır gibi bir tek maddelik yasa yapmaya girişmek, sırıtıyor. fbila@milliyet.com.tr Hükümetin imam hatip liselilerin kendi alanları dışında fakültelere gitmelerini kolaylaştırmak amacıyla sevk ettiği katsayı farkını gideren yasa tasarısı uzun bir süre Türkiyenin gündemini işgal edecek gibi görünüyor.
