Org. Başbuğun çok hassas konularda verdiği mesajların kamuoyuna doğrudan yansıması açısından bu yöntem yararlı oldu.Genelkurmay İkinci Başkanının iki saate yakın süren basın toplantısında verdiği en önemli sinyal Kerkük konusundaydı. Org. Başbuğun bu konudaki sözlerini "Kerkük alarmı" diye nitelemek mümkün. Genelkurmay ilk kez basını bilgilendirme toplantısında canlı yayına izin verdi. Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral İlker Başbuğun açıklamaları televizyonlardan naklen verildi. Irak seçimlerine çok az bir süre kala Org. Başbuğ, Kerkükte iç çatışmalar yaşanabileceğini, böyle bir gelişmenin Irakta bir iç savaşı tetikleyebileceğine dikkat çekti.Org. Başbuğ, bu olasılığı gündeme getirirken, ABD ve Irak ve Kuzey Irak yönetimine dönük bazı uyarı ve değerlendirmelerine dayandı.Irak seçimlerinin bütün gruplarca tanınması halinde sorun çıkmayacağını, ancak, bazı gruplarca tanınması halinde çatışma dahil sorunlar doğacağına işaret etti. Kerkük üzerinde özellikle durarak, Kerkük seçim sonuçlarının bütün gruplarca kabul edilmemesi halinde, iç çatışma ve bunun Iraka yayılması gibi gelişmeler yaşanabileceğini söyledi. Kerkükte demografik yapıyı değiştirecek Kürt göçü gözlendiğini, sayının 350 bin olarak ifade edildiğini, bunun Saddam döneminde bölgeden gönderilen Kürtlerin geri dönmesi ölçülerini aştığına vurgu yaptı. Bu koşullarda çıkacak seçim sonuçlarının diğer gruplarca kabul edilmeyebileceğini ifade etti.Türkmenlerin bu gruplar içinde kendini savunmak için en az organize olabilen, en az donanımlı grup olduğuna belirterek, "O zaman ne olacak? Onlar soydaşlarımız, ne yapacaksınız?" diye sorarak da Türkiyenin kayıtsız kalamayacağı mesajını verdi.Org. Başbuğun Kerkük mesajları şöyle özetlenebilir:1- Kerkükün Kürt bölgesi içine alınması bağımsız Kürt devleti için ilk basamak anlamına gelebilir.2- Kerkük konusunda bir oldubitti kabul edilemez.3- Türk-ABD ilişkileri tek konuyu indirgenemeyecek kadar önemlidir. Ancak, sorun hayati bir niteliğe bürünürse Türkiye, görüş ayrılığı da olsa kendi önlemini alır. Türkiyenin güvenliğinden Türkiye sorumludur. Hiçbir ülke kendi güvenliğini başka ülkelere bırakamaz. Türkiye güvenliğinin gerektirdiği askeri güç ve kabiliyete sahiptir. İç savaş olasılığı Org. Başbuğ, bir diplomat titizliğiyle konuştu. ABDli muhataplarıyla üst düzey görüşmelerin sürdüğünü anımsattı. ABD ile ilişkilerin önemini vurguladı. Ancak, bundan ABD ile her konuda aynı görüşü taşıdıkları anlamı çıkmaması gerektiğini söyledi. Gazetecilerin sorusu üzerine de PKK konusunu örnek gösterdi. ABDnin PKK konusunda Türkiyenin beklentilerine uygun politik bir karar taşımadığını yansıttı. PKKya karşı askeri müdahale için gerekli politik karar ve kararlılığın bulunmadığını ifade etti.Org. Başbuğ, benzeri bir görüş ayrılığının Kerkük konusunda da bulunup bulunmadığına ilişin sorumu yanıtlarken, doğrudan "Görüş ayrılığı var" demedi ama bunun ortaya çıkacak seçim sonuçlarıyla görüleceğini belirtti.Genelkurmay İkinci Başkanının sözlerinden anlaşılan, PKK ve Kerkük konusunda Türkiye ile ABD görüşlerinin tam olarak örtüşmediğiydi...Org. Başbuğ, bu farklılığı diplomatik ifadelerle yansıtırken, bu sorunların güvenlik açısından hayati aşamaya gelmesi halinde Türkiyenin kayıtsız kalamayacağı vurgusuyla askeri seçeneğe de yönelebileceğini hissettirdi. ABD ile ayrılık Org. Başbuğ, sorumuz üzerine, Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Yaşar Büyükanıtın, Kıbrıstaki açıklamalarının devlet politikasının ifadesi olduğunu belirtti. Org. Büyükanıtın, Kıbrısta kesin ve kalıcı çözüm olmadıkça bir tek askerin bile çekilmeyeceği yönündeki sözlerinin Genelkurmayın da görüşü olduğunu, aynı yönde hükümet yetkililerinin de açıklamaları bulunduğunu kaydetti. 24 Nisan referandum sonuçlarını anımsatarak bu aşamadan sonra Türk tarafından jest beklemenin, hatta bunu düşünmenin bile büyük haksızlık olacağını vurguladı. Türkiyenin gündeminde Kıbrıstan asker çekme gibi bir konunun bulunmadığını altını çizerek ifade etti.Org. Başbuğ, Kerkük konusunda alarm verirken, Türkiyenin gerek Kerkük, gerek PKK konusunda, ABD ile tam görüş birliği olmasa bile kendi güvenliği için hareket edebileceğini; Kıbrıs konusunda da asker çekmek dahil Türk tarafından artık ödün beklenmemesi görüşünün bir devlet kararı ve çizgisi olduğunu Türk ve dünya kamuoyuna yansıtmış oldu. fbila@milliyet.com.tr Devlet politikası