Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu uğraş verilirken Brüksele verilen mesaj, "Biz Kıbrısta üzerimize düşeni yaptık, bundan sonra bir şey yapmayız" biçiminde değil. Aksine, Türkiyenin "temiz bir tarih" almasından sonra Kıbrıs sorunuyla ilgili olarak çözüm yolunda aktif olacağı yönünde.Bunun anlamı şu: Ankara, 17 Aralıkta müzakere tarihi aldıktan sonra, Kıbrıs sorununun çözümü için BMnin yapacağı girişimlere destek olacak. Ankaranın stratejisi, önce hak ettiği müzakere tarihini almak, sonra Kıbrıs sorununun çözümü için harekete geçmek ve Birleşik Kıbrısı oluşturup yeni devleti tanımak ve bu sorunu böylece geride bırakmak...Ankara, Kıbrıs sorunu çözülmeden ABye tam üye olamayacağının bilincinde. Müzakere açılsa bile Kıbrıs çözülmeden Türkiyenin ABye üye olarak kabul edilmeyeceği hükümet tarafından biliniyor. Bu nedenle Kıbrıs stratejisi sorunun çözümüne endekslenmiş durumda...Ankara bu yaklaşımını Brüksele yansıtırken şu savunuyu yapıyor:Karar taslaklarına Kıbrısın dolaylı biçimde konulması Türkiyeye haksızlıktır. Yeni üye olan on ülkenin katılım protokollerinin Türkiye tarafından onaylanması ve bu yolla Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin tanınması konusunun karar metnine konulması, Ankarayı sıkıştırmak anlamı taşır. Kıbrıs konusunda çözüme hayır diyen, Rum tarafı olmuştur. Bu, AB tarafından da, BM tarafından da tespit edilmiş durumdadır. Buna dayanarak Türk tarafının destekleneceği açıklanmış ve bazı vaatlerde bulunulmuştur. Ancak bunlar yerine getirilmemiştir. Şimdi Rum tarafına baskı yapıp çözüm yoluna girmelerinin istenmesi beklenirken, Türkiye ve KKTCyi sıkıştırmak haksızlıktır.AB, 17 Aralık kararına bu nedenle Kıbrısla ilgili doğrudan veya dolaylı bir kayıt düşmemelidir. Kaldı ki Kıbrısın siyasi bir kriter olmadığı AB tarafından ilan edilmiştir. O halde Türkiyeyle ilgili karara Kıbrıs konusu şerh gibi düşülmemelidir.Ankara bu yaklaşım içinde müzakere tarihi alındıktan sonraysa, BMnin girişimlerini destekleyerek, çözüm için istekli olmayı sürdürecek. Annan Planı veya hazırlanacak yeni bir çözüm formülü üzerinde yapıcı bir tutum alacak. BM, Annan Planını yeniden masaya sürerse, artık adımın Rum tarafından atılmasını isteyecek. Yeni plan söz konusu olursa yine aktif taraf olacak.Ankaranın bu stratejisinin temelini, Güney Kıbrısı değil, Birleşik Kıbrısı tanıma karar ve kararlılığı oluşturuyor. fbila@milliyet.com.tr Ankara, 17 Aralık kararında Kıbrıs kaydı yer almasın diye büyük uğraş veriyor.