Almanya Başbakanı Schröder, Ankara ziyaretinde Türkiye'ye destek verdi. Müzakere tarihi verilmesi konusunda "bize güvenin" dedi.
"Her ne kadar Verheugen, Komisyon raporu hazırlanırken bizden bağımsız olarak karar verecektir ama bir tavsiye isterse veririz" diye ekledi.
Eklemesi bununla da sınırlı kalmadı, "tabii Türkiye koşulları yerine getirirse" diyerek Kopenhag kriterlerini anımsattı.
Kuşku yok ki, Almanya'nın desteği önemli. AB içinde lokomotif niteliği taşıyan ülkelerden biri Almanya...
Fransa ise hala tavrını belli etmiş değil.
Almanya muhalefeti ise Türkiye'ye üyelik değil, "özel statü" öneriyor.
Schröder'in sözü elbette önemsenmeli ancak, Almanya dahil, AB ülkelerinde Türkiye'yle ilgili oluşmuş, ağır basan bir eğilim yok.
Destek verenler de, "koşullar" diyerek kendilerini tam bağlamak istemiyorlar.
Oysa, koşullara bakarsak...
Bir koşul olmadığı daha önce açıklanan ve yazılı belgeye de bağlanan Kıbrıs, "kusura bakmayın bu bir koşuldur, Annan Planı temelinde çözmezseniz tarih alamazsınız" denilerek Türkiye'nin önüne konuldu. Şimdi, Ankara, "Kıbrıs koşulunu" yerine getirmek için çırpınıyor.
Peki başka koşul var mı?
Schröder, başka yeni koşul söz konusu olamaz, sadece Kopenhag koşulları var, diyor. Ayrıca, AB'nin koşulları belli, bu da Kopenhag kriterleridir, diye de vurguluyor.
Olmayan Kıbrıs koşulu ortaya çıktı.
Kıbrıs'tan sonra başka koşullar da çıkabilir. Türkiye'nin bu kuşkuyu taşıdığı biliniyor.
Kopenhag kriterlerini 2002 Ağustos'undan bu yana geçen sürede Ankara yerine getirdi. Birkaç küçük yasal düzenleme dışında, yerine getirilmemiş koşul kalmadı aslındı. Bunu AB de biliyor ama her ihtimale karşı, "koşullar" demeyi ihmal etmiyorlar.
Artık Türkiye'den yerine getirilmesini bekledikleri "Kopenhag koşulu veya koşulları nelerdir", bunu söyleyen, sayan yok. Çünkü ortada, yerine getirilmemiş koşul kalmadı. Bu bilindiği için de "uygulama" diye bir gerekçe öne sürülüyor. Uygulamada da, olumsuza değil olumluya giden bir süreç yaşandığı da ortada.
AB ağzındaki baklayı çıkarmalı...
Kıbrıs'tan başka ne koşul var?
Var mı, yok mu?
Bunu artık açıklığa kavuşturmaları gerekiyor.
Sonu gelmeyen koşullar, Türk halkını çoktan bıktırdı...
