Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bunun nedeni, kuşkusuz, Başbakan Erdoğan'ın, "Kürt sorunu vardır" diyerek Diyarbakır'a yaptığı ziyaretle başlayan tartışmalardı. Bu açıdan yapılan değerlendirmelerde, "Kürt sorunu" tanımı ve ona dayalı yaklaşımların, MGK tarafından benimsenmediği ortak yargıydı. Bu bağlamda, hükümet ile Cumhurbaşkanı ve MGK'nın asker üyeleri arasında yaklaşım farkı olduğu yorumları öne çıktı.MGK'nın hükümet kanadı ise, MGK bildirisini böyle okuyanların yanıldıkları düşüncesinde. Başbakan Erdoğan'ın, gerek aydınlarla yaptığı toplantı sırasında gerek Diyarbakır konuşmasında, bildiride vurgu yapılan "Anayasal çerçeve"ye dikkat çektiğini, bu çerçeveyi esas alarak konuştuğunu anımsatan hükümet üyelerine göre, hükümet bildiriyle mutabık. Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) bildirisinde; Türkiye'nin kuruluş felsefesine, ülkesi ve ulusuyla bölünmez bütünlüğü ilkesine, dil, din, ırk, etnik köken, cinsiyet ayırımı yapılmaksızın herkesin huzur ve refahını artırmak amacına vurgu yapılması ve hükümetlerin Anayasa'da öngörülen görevlerinin öncelikle bu hedeflere ulaşmak olduğunun anımsatılması, değişik yorumlara yol açtı. MGK üyesi olan Adalet Bakanı Cemil Çiçek, her MGK toplantısı öncesinde yaratılan "asker-sivil çatışması" beklentisinin ve sonrasında yapılan yorumların hep "boşa çıktığı"nı belirtti. Çiçek, dünkü görüşmemizde, MGK bildirisinin doğru okunması gerektiğini vurgulayarak, şöyle dedi:"MGK bildirisi, üyelerinin tümünün mutabık kaldığı, onayladığı bir bildiridir. Hükümet üyeleri MGK'da çoğunluktalar. Eğer katılmadıkları bir husus olsa veya başka bir görüşleri olsa onu öne çıkarırlar ve yansıtırlar. Ama durum tam aksinedir. Bildiri, Anayasa'daki hususları, amaçları sayıyor. Bildirinin verdiği mesaj, Türkiye'de -son tartışmalar dahil- her nevi sorunun çözüm çerçevesinin Anayasa'nın 3. maddesi olduğudur. Bu madde de açıktır: Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Madde budur. Dilini ve bayrağını bu madde söylüyor. Başbakan Erdoğan'ın Diyarbakır'daki konuşmasının tümü okunursa aynı anayasal çerçevenin orada da esas alındığı görülür. Türkiye'de hangi sorun çözülecekse bu madde çerçevesinde çözülecektir. Nedir bunun anlamı? Şudur: Herkes önce Anayasa'nın 3. maddesindeki ortak paydayı kabullenecek, içine sindirecek ve terörü reddedecek. Terörle diğer sorunlar arasına mesafe koyacak. Ben daha önce de birkaç kez bunu anımsattım, Anayasa'nın 3. ve 66. maddelerinin çerçeve olduğunu söyledim. Bildiriyi orasından burasından tutup bir yerlere çekmenin anlamı yok. Bildiri, çekiştirilmeyecek kadar açık ve MGK üyelerinin tümünün mutabakatı olan bir metindir." 'Adres 3. madde' Çiçek, Türkiye'de MGK platformunun her toplantı öncesinde kamuoyuna yanlış sunulduğunu belirterek, şöyle devam etti:"Öyle bir hava yaratılıyor ki, sanki hükümet üyeleri MGK'da sorguya çekiliyor. Orada sanık sandalyesinde oturuyorlar. Biz orada sanık değiliz. Bu çok yanlış, çok hatalı bir yaklaşım. MGK, çok demokratik bir platformdur. Herkes görüşünü söyler. Sonuçta ortak bir noktaya varılır. Bildiri birlikte çıkarılır." 'MGK'da sanık değiliz' Adalet Bakanı, son MGK toplantısını değerlendirmeyi şöyle sürdürdü:"Şunu samimiyetle söyleyebilirim ki, son MGK toplantısı belki bu toplantıların en yararlısıydı. En verimlisiydi. Niye böyle söylüyorum? Bunu toplantı öncesi yaratılan havaya bakarak söylüyorum. Bu havanın doğru olmadığını vurgulamak için söylüyorum. Bütün konular demokratik bir biçimde her yönüyle tartışıldı. Tabiatıyla, son günlerde gündeme gelen konularda enine boyuna ele alındı. Herkes görüşünü, yorumunu ortaya koydu ve sonuçta bu bildiri yayımlandı." fbila@milliyet.com.tr 'En yararlısıydı'