Cumartesi günkü başyazısında Güneri Cıvaoğlu, KONDA'nın "kimlik" araştırmasını yazdı. Güvenilirliğini her konuda kanıtlayan KONDA'nın verilerine göre, Türkiye'de ana ve baba tarafından Kürt kökenli olanların oranı yüzde 7.6. Hısımlarla birlikte bu oran yüzde 13.3 oluyor. "Türk değilim" diyenlerin toplam oranı yüzde 5.4. "Türk" kimliğini benimseyenlerin oranı ise yüzde 90'ı buluyor.
Araştırma sonuçlarını aktaran Cıvaoğlu şöyle devam ediyordu: "Nüfusun yüzde 90'ı gibi çok büyük çoğunluk Türklüğü benimsediğini söylüyorsa... Yani 'Türk üst kimliğini' seçmişse... Nasıl mozaikten söz edebiliriz?"
KONDA'nın bilimsel verileri, Alparslan Türkeş'i hatırlattı. Ne demişti rahmetli Türkeş: "Ne mozaiği ulan!"
Haksız mıymış?
Yedi düvelin 'azınlık hakları' diye tutturduğu tablo işte bu. "Ben azınlığım" diyenlerin oranı sadece yüzde 5.4. Kaldı ki, onlar da Türkiye'de yasal olarak diğerleriyle eşit.
Gel de bunu Batı'ya anlat. Anlatamazsınız. Çünkü onların niyeti üzüm yemek değil, bağcı dövmek. Abdullah Öcalan'a ölüm cezası, son örnek. Türkiye bugün Apo idam edilsin mi, edilmesin mi diye tartışıyor. Belki de ilk kez idama karşı olanlar ağır basıyor. Üstelik, Öcalan gibi, bu ülkenin 30 bin canını alan, on binlercesini sakat bırakan, trilyonlarını yiyen bir adam için. Sadece akıllarda değil, vicdanlarda bile idam cezasına karşı bir hava oluşurken, Avrupa'da bazı odaklar yangına körükle gidiyorlar. 'Apo'yu astırmayacağız' sloganıyla Türkiye'yi açıktan hedef alarak, onu köşeye sıkıştırılmış bir kedi durumuna düşürmeye çalışıyorlar. İtalyan gazeteleri, Elazığ'da PKK'nın yedi kişiyi öldüren saldırısını destekleyebiliyor. Bu adamlara derdinizi nasıl anlatacaksınız?
Denge, denge, denge... Zavallı Türkiye. Hayatı dengeleri sağlamakla geçiyor. Apo'yu asmayacak ama kamu vicdanını rahatlatacak. Avrupa'nın densizlikleriyle mücadele edecek ama, Batı hedefinden vazgeçmeyecek. Zor iş.
Şimdi, kim çıkıp da İtalyan hükümetinin ve İtalyan basınının yaklaşımını dostça ve uygarca niteleyebilir? İtalya'nın samimi olarak, Türkiye'de demokrasinin ve insan haklarının gelişmesinden yana olduğunu kim öne sürebilir? İtalya Cumhurbaşkanı, ülkesine kaçırılan Kürtlere demiş ki: "Merak etmeyin, Apo'yu astırmayacağız." Merak ettiklerinden emin misin?
Batı'da birçok kişi ve çıkar odaklarının, Apo'nun asılmasını sağlamaya çalıştıkları kuşkularına hak vermemek olanaksız. Çünkü onlar Öcalan'ın dirisini kullanarak amaçlarına ulaşamadılar. Silah kullanarak Türkiye'yi dize getiremediler. Belki ölüsüyle sonuç alabileceklerini düşünüyorlar. Türkiye'ye silah ambargosu koyarken PKK'ya mayın satanlardan her şey beklenir.
Ama boşuna uğraşıyorlar. Terörle, terör destekçiliğiyle sonuç alındığı görülmemiştir. İtalya'nın tavrı önünde sonunda kendi başını ağrıtacaktır. Öcalan bile yaptıklarının yanlış olduğunu söylerken, özür dilerken, Apo'dan çok Apocu tavrını sürdüren İtalyan basını da tarihine bir kara sayfa eklemiş olmaktadır. Temizlenmesi zor bir leke.
Bizim örnek aldığımız Batı basını, bu şaklabanlık olmasa gerek.
Yazara E-Posta: h.bila@milliyet.com.tr
