Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Her iki parti de Abdullah Öcalan ve PKK/KONGRA-GELe yakın. Diğer bir deyişle Irak versiyonu...Bu partilerin Abdullah Öcalanın İmralıdan verdiği talimatlarla kurulduğu söylenebilir. Öcalan, savunmalarında Kürtlerin, Türkiye, Irak, İran ve Suriyede siyasi olarak örgütlenmeleri, seçimlere katılmaları ve bu partiler arasında KONGRA-GEL gibi bir üst örgütün koordinasyon görevi yapması gerektiğini ortaya atmıştı.Öcalanın, "İmralı tezleri" diye isimlendirdiği savunmalarında dile getirdiği bu görüşler, PKK/KONGRA-GEL tarafından uygulamaya geçiriliyor. Irakta sözünü ettiğimiz iki parti bu sürecin ürünüdür. Birincisi daha çok Kuzey Irakta oluşacak Kürt parlamentosuna girmek konusunda iddialıdır, diğeri Bağdat parlamentosuna...Öcalanın bu yaklaşımı, "Kürtlerin yaşadığı dört parça"da demokratik yoldan ağırlık kazanmaya yöneliktir. Dört ülkedeki dört parti, kendi sistemleri içinde Kürtlerin haklarını savunacak, taleplerini yasalaştırmaya gayret gösterecektir.Öcalan bu tezine, "devlet olmayan devlet" diyor. Dört ülkedeki dört partinin ortak hareket etmesi ve bu yolla siyasi sonuçlar almasını istiyor. Bu partilere önerdiği yaşam biçimi ise kırsal - komünal, ekolojik - sosyalist diye adlandırdığı bir çeşit kırsal ve kentsel alanda, yine kendi tanımıyla "bir çeşit demokratik sosyalist" sistemdir. Bu sistemin hedefi ise "özgür anayurt, birleşik Ortadoğu"dur.Öcalanın "Bağımsız Birleşik Kürdistan" hedefi yerine İmralıda koyduğu yeni hedef budur.Irakta sözünü ettiğimiz partiler gibi İran ve Suriyede de partiler kurulmuştur.Türkiyede başlatılan "Demokratik Toplum Hareketi" de "Demokratik Toplum Partisi" olarak örgütlenme amacındadır. Bu gerçekleşirse DEHAPın yerini alacaktır. Tezlerin Türkiye ayağı, bu parti tarafından yürütülecektir.DEHAP veya kurulacak yeni partinin sözcüleri, Türkiye ile ilgili taleplerini ortaya koymuşlardır. Kurucu ortaklık, anayasal güvence, Kürtçe eğitim ve benzeri diğer talepler. Diğer ülkelerdeki partiler de o ülkenin koşullarına göre benzeri talepleri gündeme getireceklerdir. Bu yolla, dört ülkede Kürtler açısından ortak bir çizgi oluşturulacaktır. Irakta 30 Ocakta yapılması beklenen seçimler Türkiyeyi de yakından ilgilendiriyor. Bu ilginin nedenlerinden biri de Irakta seçime katılacağı anlaşılan Kürdistan Demokratik Çözüm Partisi ve Demokratik Yeniden Yapılanma Partisi... AB, nisan ayında Türkiye için 3. Katılım Ortaklığı Belgesini hazırlayacak. 6 Ekim 2004 tarihiyle AB Komisyon Raporunda, yüzde 10 barajı nedeniyle Kürtlerin parlamentoda temsil edilmediği, azınlık yaklaşımıyla, ima, hatta ifade edildi. Yeni hazırlanacak Katılım Ortaklığı Belgesinde bu konu nasıl yer alacak, merak ediliyor. ABnin etnik ve dini parti yaklaşımı nasıl olacak?Öcalan, İmralıdan yeni görüşlerini yaşama geçirecek örgütlenmeler yaptırabiliyor, yönlendirebiliyor.ABnin yaklaşımının ilk işaretleri yeni Katılım Ortaklığı Belgesine yansıyacaktır.Türkiyenin yaklaşımına gelince...Ankara, Kandil Dağıyla ilgili ve ABDye bu konuda baskı yapmayı sürdürüyor ama siyasal alandaki gelişmelere nasıl yaklaşıyor, henüz belli değil.Hükümetin, "Kürt sorunu" olarak özetlenen konuya ilişkin politikasını belirlemesi gerekiyor.Bu görmemezlikten gelinecek bir konu değil... fbila@milliyet.com.tr Katılım ortaklığı