BAŞKENT, 18 Nisan 1999'da yapmayı kararlaştırdığı erken seçimin daha da öne çekilmesini tartışıyor. İktidar partilerinin gündeme getirdiği bu yaklaşım, ana muhalefet partisi Fazilet tarafından da destek gördü. Fazilet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan dünkü görüşmemizde, "Biz erken seçime dünden hazırız" karşılığını verdi ve şöyle devam etti:
"Fazilet Partisi'nin seçimin 1999'a kalmaması yönündeki önerisi, yeni değil. Biz, başından beri bunu savunduk ama diğer partiler yanaşmadılar. Şimdi bizim sözümüze gelmiş görünüyorlar. Eğer, bu yönde bir önerileri olursa, destek oluruz."
Kutan'ın Aralık'ta seçim yapılmasıyla ilgili olarak üzerinde durduğu bir husus Yüksek Seçim Kurulu'nun yaklaşımı. Kutan, "Yüksek Seçim Kurulu'ndaki teknisyenler, daha önce seçim hazırlığı için en az 50 gün gerekir demişlerdi. Şimdi bu süreyi dikkate alarak çalışma yapmak gerekir. Eğer önümüzdeki hafta Meclis, Aralık'ta seçim kararı alırsa belki yetişebilir. Ama daha sonrası geç olabilir" diyor.
Bu arada, Recai Bey, bir de öneride bulunuyor:
"Bu öneriyi Sayın Ecevit gündeme getirdi. Biz de destek olacağımızı beyan ettik. Eğer, Sayın Ecevit, bu önerisinde ısrarlı ise biz de DYP'li arkadaşlarımızla görüşür, onların desteğini almaya çalışırız. O halde Fazilet, DYP ve DSP'nin oyları, seçimi Aralık'a çekmeye yetebilir. Kaldı ki, Sayın Başbakan da konuyu değerlendireceklerini söylüyor. CHP de, mümkün olduğu kadar erken seçim yanlısıydı. Belki, bütün partilerin ortak önerisiyle karar almak bile mümkün olabilir."
Başbakan Yılmaz'ın bu konudaki yaklaşımı ise CHP'nin tavrıyla netleşecektir. Başbakan Yılmaz, CHP ile yapılan protokol nedeniyle kendini bağlı hissediyor. Eğer, protokolde konu edilen yasalar Meclis'ten çıkmazsa ANAP'ta bu öneriye destek verme eğilimi yaygın.
CHP lideri Deniz Baykal'ın yaklaşımı ise şöyle:
"Sayın Başbakan'la yaptığımız protokol yürüyor. Eğer Yılmaz kendini protokolle bağlı hissediyorsa protokolde bir sorun yok. Protokoldeki önemli yasaların birkaç tanesi çıktı. Kalanların da kararını verebilirlerse biz destek oluruz. Bize göre hükümetin seçimi reddetme çabası `örtülü istifa'dır. Bu bir kaçıştır. Soru önergelerine verecekleri yanıtları yok. Çünkü kaset savaşlarının bir ucu da doğrudan hükümeti ilgilendiriyor. Eyüp Aşık'ın istifa etmek zorunda kalması ve ardından hükümetin seçimi öne almaya çalışması üstü kapalı istifanın kanıtıdır. CHP verdiği sözleri tutuyor. Hükümeti oluşturan partiler de sürekli olarak aralarında sorun olmadığını söylüyorlar. O halde durup dururken seçimi öne çekmek nereden çıktı? Bu, hükümetin kaçış isteğinden başka bir şey değildir."
Deniz Bey'in yaklaşımı, iktidar ortaklarının beklentilerine pek uymuyor.
Bakalım çarşamba günü yapılacak Yılmaz - Baykal zirvesi durumu değiştirecek mi?
Yazara E-Posta: F.Bila@milliyet.com.tr
