Yön Yeni anayasa laiklikle ilgili düzenlemeler içeren mevcut Anayasa'nın 14. ve 24. maddelerinde de değişiklik öngörüyor.Bu değişikliğe girmeden önce Prof. Dr. Özbudun'un laiklik anlayışına bakalım. Prof. Dr. Ergun Özbudun başkanlığındaki heyetin hazırladığı ve AKP'nin üzerinde çalışmaya başladığı yeni anayasanın en çok tartışılan yönlerinden biri de laiklik anlayışı. Ergun Hoca, 1961 Anayasası'nda olduğu gibi 1982 Anayasası'nda yer alan laiklik ilkesi ve anlayışını, "Atatürkçü laiklik" olarak tanımlıyor ve savunuyor."Türk Anayasa Hukuku" isimli kitabında, Anayasa Mahkemesi'nin çeşitli kararlarında yer alan "Laiklik, cumhuriyetin niteliklerinden biri olmanın da ötesinde, Atatürk devrimlerinin ve Türkiye Cumhuriyeti'nin temel taşını oluşturur... Atatürk devrimlerinin hareket noktasında laiklik ilkesi yatar ve devrimlerin temel taşını bu ilke oluşturur. Başka bir anlatımla, laiklik ilkesi açısından verilecek en küçük bir ödün Atatürk devrimlerini yörüngesinden saptırarak, yok olması sonucunu doğurabilir. (s. 83)" hükmüne atıf yapıyor.Laikliğin Türk inkılabı açısından taşıdığı önem onun anayasamızda özel olarak korunması sonucunu doğurmuştur, diyerek de vurguluyor.Ayrıca, Özbudun, Anayasa'da ifadesini bulan Atatürk'ün laiklik anlayışını Diyanet İşleri Başkanlığı açısından da şöyle destekliyor:"Bu sistem, laikliğin bazı Batı ülkelerindeki klasik anlaşılış şekline uymamakla beraber Türkiye'nin özellikleri sebebiyle ortaya çıkmış olan ve aslında laikliği zayıflatıcı değil, aksine onu koruyucu nitelik taşıyan bir çözüm tarzıdır. Osmanlı İmparatorluğu'nda ve genel olarak İslam dünyasında İslam dini, yüzyıllardan beri devlet ve toplum hayatını güçlü etkisi altında bulundurmuştur. Bu durumda, din hizmetlerinin devlet kontrolünden tamamen uzak biçimde cemaat örgütlerine bırakılması çok sakıncalı olur; Atatürk'ün Türk toplumu için çizdiği çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak hedefinin gerçekleşmesini tehlikeye düşürebilirdi. (s. 79)" Atatürkçü laiklik Özbudun, Atatürkçü laiklik anlayışını, "yöneticilerin din kurallarından esinlenmemesi"; toplumun ihtiyaçlarını akıl ve bilim verilerine değerlendirerek kararlar vermeleri olarak tanımlıyor ve "Böylece toplumumuzun en kısa zamanda çağdaş uygarlık düzeyine ulaşması gerekir (s. 80)" biçiminde açıklıyor.Anayasa Mahkemesi'nin türban yasağına ilişkin kararında da bu noktadan hareket ettiğinin altını çiziyor. Türban kararına atıf Prof. Dr. Ergun Özbudun'un bu görüş ve saptamalarına katılmamak mümkün değil.Ancak, başkanlığını yaptığı heyetin hazırladığı yeni anayasa taslağında, bu görüşleri ve yaklaşımı açısından izaha muhtaç bazı hükümler var.Örneğin, mevcut Anayasa'nın 24. maddesinde "Herkes vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. 14. madde hükümlerine aykırı olmamak şartıyla, ibadet dini ayin ve törenler serbesttir" hükmü var.Taslakta ise "14. madde hükmüne aykırı olmamak şartı" kaldırılmış. Din ve inanç hürriyetinin, "tek başına veya topluca, alenen veya özel olarak, ibadet, öğretim, uygulama ve ayin yapmak... hürriyetini kapsar" hükmü konulmuş.14. maddenin "laik cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan" sınırlamasına ihtiyaç duyulmamış. "Topluca, alenen veya özel olarak, ibadet, öğretim, uygulama" denilerek acaba hangi ihtiyaç karşılanacak? "Tarikatlar, cemaatler, bunlara bağlı kurslar" anayasal güvenceye mi kavuşmuş olacak?Üniversitelerde fes, sarık, kavuk, çarşaf, peçe de serbest olacak mı?Akademisyen heyetinin veya AKP'nin bu sorulara açıklık getirmesi yararlı olacaktır. fbila@milliyet.com.tr Yeni düzenleme
Özay Şendir
Küfür çok ayıp, geçmişi yazmak yeter...
6 Haziran 2025
Abbas Güçlü
Yaşadığımız toprakların farkında mıyız?..
6 Haziran 2025
Zafer Şahin
Senin kısmetine Kent Lokantası düştü İstanbul
6 Haziran 2025
Abdullah Karakuş
Savaş tamtamları ile barış olur mu?
6 Haziran 2025
Mehmet Tez
Pink Floyd, Live in Pompeii: Woodstock’ın tam tersi
6 Haziran 2025