SAVCI ŞAVK'ın hatası affedilemez!

Beyaz Enerji iddianamesiyle ilgili tartışmalar henüz durulmuş değil. Özellikle nükleer santral ihalesiyle ilgili olarak ANAP'a 50 milyon dolar rüşvet alındığına ilişkin tanık ifadelerinin iddianamede yer alması, ANAP lideri ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'ın sert tepkisine neden olmuş durumda. İddianamede, Sanık Ünal Peker'in ifadesi olarak yer alan bu iddiayla ilgili olarak Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'la konuşma olanağı bulduk.

Yılmaz, bu konuda şu bilgiyi verdi:
"İddianamede Ünal Peker'in ifadesi olarak böyle ucu açıkta kalan bir iddia yer alıyor. Ben bunu görünce tepki gösterdim. Nedeni şu; Ünal Peker, ANAP'a 50 milyon dolar verildiğini Güriş firması yetkilisi Cem Özkök'ten duyduğunu söylemiş. Bunun üzerine Cem Özkök'ün ifadesi alınmış. Özkök, ifadesini alanlara, 'Ben böyle bir şey duymadım, ilk defa sizden duyuyorum' biçiminde ifade vermiş. Özkök, böyle ifade verdiği halde, Peker'in saçma sapan iddiası iddianameye alınmış ama Özkök'ün alınmamış. Özkök'ün bilgisine başvurulduktan sonra bu iddia çürüyünce, iddianameye alınmaması gerekirdi. Veya en azından Özkök'ün Peker'in bu iddiasının doğru olmadığı yönünde ifade verdiği belirtilmeliydi."

Yılmaz, bu saptamayı yaptıktan sonra Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ü aradığını belirterek şöyle devam etti:
"Ben bunun üzerine Adalet Bakanı Sayın Türk'ü aradım, bu durumu anlattım ve savcıyı (Talat Şalk) şikayet ettim. Cem Özkök'ün iddiayı çürüten ifadesinden söz ettim ve savcının bu ifadeye rağmen partimi karalayan bir iddiayı iddianemeye nasıl alabildiğini sordum. Sayın Türk de bana, 'Durumu anladım, savcıyla konuşup bilgi alacağım ve size bilgi vereceğim' dedi."
ANAP lideri Yılmaz, daha sonra Türk'ün kendisini aradığını ve şu bilgiyi verdiğini kaydetti:

"Sonra Sayın Türk beni aradı. Savcıyı çağırıp konuştuğunu ve bu hususun nasıl iddianameye alındığını sorduğunu söyledi. Savcı, 'Ben aslında Özkök'ün ifadesinden sonra o konuyu iddianameye koymayacaktım. Ama sehven konulmuş. Katipler yazarken koymuşlar. Özür dilerim' demiş. Türk'ün verdiği bilgi bu. Bu durumda savcının nasıl objektif olarak olayı incelediğini düşünürsünüz. Sehven böyle bir iddia iddianameye alınabilir mi? Böyle bir hatanın özrü olur mu? Bütün bunları mahkeme başlayınca ortaya koyacağız. Sayın Ersümer, bütün detayları mahkemede anlatacak."
Yılmaz, Türk'ün verdiği bilgilerin aslında bir skandal olduğunu vurguluyor ve ekliyor:
"Sayın Türk bu bilgiyi verince, ben de gereğinin yapılmasını, bu vahim yanlışın düzeltilmesi gerektiğini söyledim."

Yılmaz, hala bu yanlışın düzeltilmesini beklediklerini vurgulayarak şu değerlendirmeyi yapıyor:
"Böyle savcılık yapılmaz. Böyle hata kabul edilmez. Ortada bir kötü niyet olduğu açık."

Beyaz Enerji Davası'nın tutuklu sanıklarından eski TEAŞ Genel Müdür Yardımcısı Ünal Peker, DGM savcısı Talat Şalk'a verdiği ifadede şunları söylemişti: "İhale için 5 yılda üç büyük firma başvurdu. Ancak daha sonra hükümet kararıyla ihaleden vazgeçildi. Altı ay veya bir yıl kadar önce ihaleye katılan Kanada firması tarafından bakanlık seviyesinde birilerine 50 milyon ABD Doları verildiğini duydum. Bu paranın ANAP adına alındığını duymuştum. Bunu da Güriş firmasında Cem Özkök adlı bir şahıstan duydum. Enerji Bakanlığı'nda herkes bunu biliyor."