Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       SİYASİ partiler, güçlerini ekonomik ve sosyal çelişkilerden almalı ki, siyasette taşlar yerine otursun.
Siyasi partiler, derine itilmiş sınıfsal çelişkileri temsil etmeli ki, halk siyasete demokratik yoldan aktif olarak katılabilsin.
Siyasi partiler, sadece dört veya beş yılda bir oy baskısını değil, kitle örgütlerinin baskısını sürekli hissedebilsin ki, halk siyasal tercihini demokratik yoldan denetleyebilsin.
Siyasette çektiğimiz sancıların temel kaynağı, siyasal örgütlenmenin bu nitelikten yoksun olmasıdır.
Bu nedenledir ki, siyaset, alt yapıdaki temel ekonomik ve sosyal çelişkilere göre değil, üst yapıdaki simgesel çelişkilere dayalı olarak yapılmaktadır.
Bu nedenledir ki, alt yapıdaki temel çelişkilerin giderilmesinden umudu kesilen halk, üst yapıdaki simgesel çelişkilerine göre yönlendirilmekte ve siyasal tercihini bu kavga ekseninde yapmaya zorlanmaktadır.
Bu nedenledir ki, demokratik siyasal denetim kanalları tıkanmış, siyasal otoritenin etkinliği azalmış, gelir uçurumu büyümüş, siyaset ve bürokrasi rant ticaretine gömülmüş ve devlet kirlenmiştir.
Son dönemlerin gözde siyaset araçlarına göz atmak, bu sonuca varmak için yeterlidir.
Türkiye'de "terör üzerinden" siyaset yapılıyor.
Türkiye'de "çete üzerinden" siyaset yapılıyor.
Türkiye'de "mafya üzerinden" siyaset yapılıyor.
Türkiye'de "yolsuzluk üzerinden" siyaset yapılıyor.
Türkiye'de "türban üzerinden" siyaset yapılıyor.
Oysa bunlar siyasi partilerin siyaset araçları değil, siyaset dışındaki ortak amaçları olmalı.
Siyasal partiler bu unsurlarla mücadele ederken, oy çelmek için değil, yasama ve yürütme erki olmanın ortak bilinciyle hareket etmeli ve yargı erkinin önünde değil, arkasında durarak, devleti ve siyaseti temizlemelidirler.
Aksi halde siyaset, siyaset değil, "her türlü ticaret" olmaya devam eder.




Yazara E-Posta: F.Bila@milliyet.com.tr