Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Korunmaya muhtaç çocuklara "bakıcı"larının yaptığı işkence bayram sevincini herkesin kursağında bıraktı.Malatya'daki çocuk görüntüleri de, "bakıcı anne" görüntüleri de Cumhuriyet'le bağdaşmıyordu.Anayasa'nın, "sosyal güvenlik bakımından özel olarak korunması gerekenler" başlığını taşıyan 61. maddesindeki, "Devlet, korunmaya muhtaç çocukların topluma kazandırılması için her türlü tedbiri alır" hükmünün nasıl uygulandığı Malatya'da ortaya çıktı!Ekrana yansıyan "anne" görüntüleriyle, korunmaya muhtaç çocukları topluma kazandırmak mümkün olabilir mi?Toplumu ayağa kaldıran Malatya Çocuk Yuvası'ndaki vahşetten sadece o okul yüzü görmedikleri anlaşılan "anne"leri sorumlu tutmak da doğru değil tabii...O "anne"lerden başka ne beklenebilir ki?Çocuk bakımından ve terbiyesinden sadece dayağı anlayan cehaletin elinden başka bir görüntü yansıyabilir mi?O "anne"lerin kendi çocuklarına da yuvadaki çocuklardan fazla farklı davranmadıklarını tahmin etmek zor değil. 82. yılını kutlarken Cumhuriyet'in niteliklerinden biri olan "sosyal devlet" ilkesinin ne halde olduğunu Malatya'da gördük. Malatya Çocuk Yuvası kameralara yakalandığı için açığa çıktı. Birçok yuvanın aynı durumda olduğu, Malatya olayından sonra gelen şikâyet ve ihbarlardan belli zaten.Bu olayı "münferit"tir diyerek geçiştirmek, birkaç alt düzey memuru açığa almak, "bakıcı anne" diye çalıştırılan cehalet numunesi kadınların işine son vererek kurtulmak mümkün değildir.Sorumlu devlettir. Devleti yöneten zihniyettir.Her kamu hizmetini küçük-büyük demeden yandaşlık, partizanlık, rant kaynağı olarak gören yönetim anlayışı ciddi şekilde mahkûm edilmeden, sorgulanmadan, hesap sorulmadan bu ve benzeri görüntüler devam edecektir. Sorumlu devlettir Kamu hizmetinin asli memurlar yerine "taşeron"lar eliyle görülmesi son yılların gözde yöntemi. Ama her hizmet "taşeron"lardan satın alınamaz. Özellikle sosyal devlet ilkesinin gereği olan hizmetlerin böyle görülmesi düşünülemez...İşte Malatya örneğinde açığa çıktı...Korunmaya muhtaç çocuklara bakacak "anne"ler, bir temizlik şirketinden sağlanıyor. Kamu hizmetini taşeronlara havale etmenin faturası ekrana yansıyan görüntüler oluyor.Çocuk psikolojisinden anlayacak, o yuvada barınmak zorunda olan çocukların özel durumunu kavrayacak, onları eğitecek, anne şefkati, sıcaklığı gösterecek görevliler bir temizlik şirketinin personeli. Ellerine asgari ücretten bile az bir aylık ücret tutuşturulan eğitimsiz kadınlar...Taşerona verilen bu işi almanın koşulları neydi acaba?İş nasıl tarif ediliyordu? Bu işe talip olmak için sahip olunması gereken asgari nitelikler nelerdi? Devlet bu işi bu taşeronlara nasıl verdi?Ülke düzeyinde uygulama böyle mi yapılıyor?Korunmaya muhtaç çocukların, yaşlıların sığınmak zorunda oldukları "devlet kapısı" bu mu? Taşeron zihniyet Bakanlar, milletvekilleri, komisyon başkanları, basın Malatya'da incelemeler yaptılar. Soruşturmalar açıldı. Müfettişler görevlendirildi. Malatya olayı bu soruların yanıtını da bulacak biçimde her yönüyle araştırılmalıdır.Devletin yapması gereken ise böyle bir alanda "ucuz taşeron" yöntemini terk etmek olmalıdır.Teşvik edilmesi, yaygınlaştırılması gereken "koruyucu aile" ve "gönüllü anne" uygulaması olmalıdır.Tabii, devletin de devlet gibi işini yapması... fbila@milliyet.com.tr Koruyucu aile