Tahrik var...

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin henüz iç hukuk yolları tükenmeden Öcalan'ın idam kararıyla ilgili olarak ihtiyati tedbir kararı alması...
Almanya'nın Ankara Büyükelçisi'nin, "Öcalan'ı asarsanız AB'ye giremezsiniz" sözleri...
Hollanda Dışişleri Bakanı'nın aynı yöndeki açıklamaları...
Helsinki zirvesinin Öcalan'a endekslenmesi...
Bütün bunlar ne anlama geliyor?
Acaba Avrupa, Öcalan'ın idamını önlemek mi istiyor, yoksa Türkiye'nin üzerine gelerek, Ankara'nın duygusal tepkilerle aksi yönde davranmasını mı?
Başbakan Bülent Ecevit, Avrupa'nın bu konuda Türkiye'ye "hata" yaptırmaya çalıştığı gibi bir kuşku taşıyor.
İzmir'den Ankara'ya gelirken, uçakta gazetecilerin bu yöndeki sorusuna verdiği yanıt kuşku yüklü:
- Sanki Avrupa, Türkiye'nin hata yapmasını ister gibi bir tavır izliyor. Bu tür baskılarla Ankara'yı yanlışa sürüklüyorlar gibi bir hava var. Siz ne düşünüyorsunuz?
- Evet, gerçekten öyle görünüyor. Hata yapmamızı istiyorlar neredeyse. Türk insanının onuruna düşkün olduğunu biliyorlar. Onurumuzu incitecek davranışların olumsuz sonuçlarını istiyorlar gibi.
- Tahrik mi var, diyorsunuz?
- Tahrik niteliğinde sözler söylüyorlar. Ben de bunu yadırgadığımı söylüyorum.
- AB adaylığı ile Öcalan'ı ilişkilendiriyorlar. Ne düşünüyorsunuz?
- Türkiye ile terör örgütünün başını karşı karşıya getirmeleri yakışmıyor. Bazıları Türkiye'ye baskı niteliğinde sözler söylüyorlar. Nasıl tepki alacaklarını bildikleri halde. Sanki hata yapmamızı istiyorlar.
- Helsinki zirvesinde umutlu musunuz?
- Umutsuz değilim. Ancak ne olacağı belli olmaz. Türkiye'siz bir Avrupa olmayacağını anlayan AB üyesi ülke sayısı artıyor. Ancak Yunanistan'ın ne yapacağı belli olmaz.
Ecevit'in, Öcalan ve Yunanistan konusunda dile getirdiği kuşkular üzerinde durulmaya değer önemde...
* * *
ECEVİT, gazetecilerin sorularını yanıtlarken, cumhurbaşkanlığı konusunda Demirel'in yeniden seçilmesi gerektiği yolundaki görüşünü tekrarlıyor.
Çevik Bir'in adaylığı konusunda yorum yapmıyor, ancak, cumhurbaşkanı seçiminde bugünkü sistemle bir sorunu olmadığını vurguluyor.
DSP'de, "Ecevit cumhurbaşkanı olsun" şeklindeki görüşler anımsatıldığında ise kapıyı kesinlikle kapatıyor:
- Hayır. Hayır. Kesinlikle benim böyle bir düşüncem yok. Bu konudaki düşüncemi değiştirmeyeceğim.
Ve Ecevit'e son soru:
- Rusya, Çeçenlerin Türkiye'de kampı olduğunu iddia etmişti. Bir heyet gönderdi. Nasıl bir sonuç çıktı?
- Çıkmadı. O tamamen gerçek dışı bir iddiaydı. Bazı dedikodulara kanmışlar ya da bunları ciddiye almışlar. Tamamen boş iddialar olduğu ortaya çıktı.



Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr