Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


DSP lideri Ecevit'in yapacağı ikinci tur görüşmeler öncesinde partiler arasındaki "taktik savaşları" iyice kızıştı.
Önce DSP cephesi...
Ecevit, suskunluğuyla, "MHP"yi kamuoyunda sorgulatıyor.
İlk turda koalisyon önerisi yerine, liderleri dinlemesi, ardından bir parti tercihi ve koalisyon modeli telaffuz etmemesi, sorgulama sürecini uzatmış durumda.
Ecevit'in bu yaklaşımı, "MHP hakkındaki kaygıların" projektör altına alınmasını da sağladı.
Medyada ve kamuoyunda "DSP - MHP - ANAP" üçlü koalisyonuna "tamam" gözüyle bakılırken, Ecevit'in "zorlukları var" diyerek renk vermemesi, MHP'nin elini zayıflatıyor.
Bir yandan, "türban, kadrolaşma, pişmanlık" konularında samimi tereddütleri gündemde tutması, diğer yandan, "tek seçenek DSP - MHP ekseni değil" mesajlarının verilmesi, MHP'yi sıkıştırıyor.
Ecevit'in acele etmeyişi ve ikinci tur öncesinde tereddüt konularında güvence almak amacıyla Hüsamettin Özkan'ı devreye sokması, MHP'nin pazarlık gücünü düşürüyor.
Bu arada, "DSP - ANAP - DYP" kapısının açık tutulması "MHP'yle zor" havasını güçlendiren bir faktör oluyor.
Böyle bir ortamda Özkan'ın kuracağı köprü, Ecevit'in istediklerini almasını kolaylaştırmaya dönük bir yöntem olarak görülüyor.
Deneyimli Ecevit'in yoklayarak adım atması karşısında, MHP lideri Bahçeli'nin, "FP ve DYP dinlensin" diyerek elini göstermesi de, DSP'ye taktik üstünlük kazandırıyor.
* * *
DSP ile MHP arasındaki "el zayıflatma" taktiklerine, ANAP lideri Mesut Yılmaz da katılmış görünüyor.
Yılmaz'ın dün parti grubunda, "MHP ile koalisyonda Ecevit'i sıkıntılı gördüm" anlamındaki sözleri de MHP cephesini vuruyor.
ANAP lideri, grubunda, birinci tur sonunda Ecevit'in "sıfır noktası"nda olduğu, "ikinci turda görevi bırakabileceği" mesajını veriyor. DSP - MHP - ANAP modeliyle ilgili olarak kamuoyundaki istekler ve gelinen nokta ile Ecevit'in geldiği gerçek noktanın çok farklı olduğunu vurguluyor. Ecevit'le yaptığı görüşmeden edindiği izlenimi aktarırken, DSP liderini "sıkıntılı" gördüğünü ifade ediyor.
DSP ve ANAP'tan yansıyan mesaj, "MHP'nin hükümeti çantada keklik görmemesi" yolunda...
* * *
PEKİ, MHP'siz model gündemde mi?
Örneğin DSP - ANAP - DYP hükümeti kuralabilir mi?
Yılmaz'ın gruptaki mesajı bu anlama gelebilir mi?
Bu sorularımıza ANAP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Okuyan, "hayır" yanıtını veriyor.
Yılmaz'ın bir model tercihinde bulunmadığını vurguladıktan sonra, "MHP'siz model"in sakıncalarını sayıyor:
"FP'yi zaten dışladınız. MHP'yi de muhalefette bırakırsanız, o muhalefet blokuyla Meclis'i zor çalıştırırsınız. Sonra millet DSP'yi birinci, MHP'yi ikinci yaparak bir işaret verdi."
Bu durumda, Yılmaz'ın mesajı DSP - ANAP - DYP modeli için kapıyı açmak değil, Ecevit'in elini MHP'ye karşı güçlendirmek anlamı taşıyor.
* * *
MECLİS Başkanlığı'nın ilk turlar için "dalgalanmaya bırakılması" da bir başka taktik...
Kamuoyundaki genel kaygı nedeniyle "hassas" bakanlıkların DSP ve ANAP'ta kalması için Meclis Başkanlığı'nın MHP'ye bırakılabileceği ifade ediliyor. Meclis başkanı seçiminin bir haftaya yayılması koalisyon çatısının belirlenmesine zaman kazandırmaya dönük taktik uygulama olarak görülüyor. Çatı, DSP'nin istediği gibi çatılır ve bakanlıklar bu şekilde bölünürse, MHP'nin Meclis başkanı adayı desteklenebilir.
* * *
DYP cephesinde ise, "DSP - MHP" ekseninde ANAP'ın tercih edileceği bilindiği için, "MHP - ANAP - DYP" seçeneği gündemde tutuluyor. Bu arada parti içi mücadele hızlanmış durumda. Çiller, grubunu ve liderliğini koruma çabası içinde. Cindoruk'un, İsmet Sezgin'e emanet ettiği DTP'nin ise iç çatışma sonucu DYP'den düşecekler için stepne işlevine hazır olduğu yayılıyor. Zayıf olasılık da olsa ilerde üçüncü veya dördüncü ayak olma hesapları yok değil.
Taktik savaşlarından bakalım DSP mi, MHP mi kazançlı çıkacak?



Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr