Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sorunun kaynağını eğitim-öğretime bakış açısındaki farklılığın oluşturduğu da biliniyor. Milli Eğitim Bakanlığı ile YÖK sık sık karşı karşıya geliyor...Eğitim-öğretim konusunda Anayasa çerçevesinde kalacak bir akademik tartışma anlaşılabilir bir durumdur, ancak, idari yetkinin baskı aracı olarak kullanılması, yetkinin kötüye kullanılması anlamına gelir.Prof. Dr. Teziç, sıradan bir bürokrat değil. Anayasal bir kurumun başkanı ve 46 yıllık bilim adamı.Buna karşılık, hükümetin idari yetkilerini Teziç'i zor duruma sokacak biçimde kullandığına ilişkin işaretler gün geçtikçe artıyor. Hükümetin Yükseköğretim Kurulu'yla (YÖK) yıldızının barışmadığı bir sır değil. Baştan alırsak...1- Prof. Dr. Teziç üç yıldır YÖK Başkanı. Ancak, YÖK Başkanı'na tahsis edilmiş lojmanda oturamıyor. Nedeni, YÖK lojmanının, Teziç yerine MGK Genel Sekreteri Yiğit Alpogan'a tahsis edilmiş olması.Güvenlik açısından lojmanda ikamet etmesi gereken Prof. Dr. Teziç, kendi olanaklarıyla kalıyor.2- YÖK Başkanı'nın eskimiş makam arabası sık sık arıza yaptığı halde yenilenmiyor. Prof. Dr. Teziç, "Devlet yolda kaldı" demesinler diye, arıza yaptığında makam arabasına sivil plaka takıyor.3- Danıştay'a yapılan menfur saldırı sonrasında hedefte olduğu anlaşılan YÖK'ün güvenlik önlemleri için Emniyet Genel Müdürlüğü'nün talebi üzerine kurduğu güvenlik sisteminin parası Milli Eğitim Bakanlığı tarafından aylardır ödenmiyor. Teziç'in başvurularına bakanlık yanıt vermiyor.4- Rektör atamalarında YÖK devre dışı bırakılmaya çalışılıyor. Yeni kurulan 15 üniversiteye YÖK'ün değil hükümetin rektör atamasına yönelik girişim, YÖK'ün müdahalesiyle önlenebiliyor.5- Yurtdışına lisansüstü eğitime gönderilecekler seçilirken YÖK yine devre dışı bırakılıyor. YÖK Başkanı Teziç, Milli Eğitim Bakanlığı'na mektup yazarak, uygulananın yasal olmadığını bildiriyor.6- YÖK, Anayasa ve Yükseköğretim Kurulu Yasası'ndan kaynaklanan yetkilerini kullanmada idari engelle karşılaşınca, yargı yoluna gitmek zorunda kalıyor. Yetkilerini ancak yargı kararıyla kullanabiliyor. Güvenlik YÖK ile hükümet arasındaki önemli çatışma noktalarından biri de TÜBİTAK'ın yönetimi...YÖK, TÜBİTAK yönetiminin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu düşünüyor.Son olarak YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın bir yazısına verdiği yanıtta bu durumu yeniden vurguladı.Başbakan Erdoğan, Prof. Dr. Teziç'e gönderdiği bir yazıyla 12.9.2006'da yapılan "Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu Toplantısı"na bizzat katılmasını istedi. YÖK Başkanı Teziç de Başbakan Erdoğan'a yazdığı yanıtta, TÜBİTAK başkanlığı makamının hukuki dayanaktan yoksun biçimde üç yıldır işgal edildiğini belirtti. Prof. Dr. Teziç, Erdoğan'a gönderdiği yazıda görüşünü şöyle ifade etti:"Bir bilim kurumunun başkanlık makamında hukuk dışı bir yapılanmanın devam ettirilmesi, 'hukuk devleti'nin açıkça zaafa uğratılması gibi vahim bir sonucu ortaya çıkarmaktadır. Anayasamızın 138. maddesinin son fıkrası 'yasama ve yürütme organları ile idare; mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez' hükmünü öngörmekte olup, bu konuda ileride doğabilecek sıkıntıları yaklaşık yarım asırlık bir hukukçu ve öğretim üyesi olarak dile getirmeyi borç biliyorum.Hukukun açık ihlalinin bir parçası olmayı kabul etmenin mümkün olmayacağını ve bu nedenle de 12 Eylül 2006 tarihli toplantıyla ilgili davetinize icabet edemeyeceğimi bilgilerinize sunarım."Teziç, YÖK'e yöneltilen baskılara karşı birçok cephede mücadele veriyor. fbila@milliyet.com.tr Başbakan'a mektup