Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu sonuç Türk tarafının başarısı olarak sunuluyor. "Zafer" diyenler de az değil...Türkiyenin hedefi, "birlikte tünele girmek" ise, bu hedef tutturulmuştur.Bunun Türkiye ve Kıbrıs Türkleri için zafer olup olmadığını belirleyecek olan tünele giriş değil, çıkıştır. Başarının ölçüsü tünelden nasıl çıkılacağı olacaktır.Şimdiden belli olan tek sonuç, Rum tarafının, içeride ne olursa olsun, tünelden AB üyesi olarak çıkacağıdır.Türk tarafının ise nasıl çıkış yapacağı belli değildir.Bu Adada yapılacak müzakerelerde varılacak sonuca bağlıdır. Kuşku yok ki, Kıbrıs treni tünelde ilerlerken, Türk tarafı mümkün olduğu kadar yaşamsal saydığı değişiklik önerilerini Rum tarafına kabul ettirme ve plana koydurmaya çaba gösterecektir.Türk tarafı, Kıbrısın iki milletten oluştuğunu, ikisinin de eşit egemen konumda olacakları, Kuzeye geçecek Rum sayısının asgari düzeye çekilmesi, Adada sınırın düz çizgi olarak tutulması, Türk askerinin sürekli kalması gibi "olmazsa olmaz" olarak ilan edilen önerilerini Annan Planına geçirebilir mi?Geçirmek için uğraş vereceği kuşkusuz ama, bu sonucu alması zayıf bir olasılıktır.Nedeni ise Rum tarafının masaya daha güçlü oturacak olmasıdır. Rum tarafı, bu önerileri kabul etmese de, sonuçta iş Annana gidecek ve o zaten yazmış olduğu planını referanduma götürecektir. 1 Mayısta ABye gireceği garantilenmiş olan Rum tarafının Lefkoşada Türk tarafına ödün vermesi için bir nedeni yoktur. Türkiyenin veya ABDnin baskılarına boyun eğmesi için de bir gerekçe mevcut değildir. Özetle müzakere üstünlüğü Rum tarafındadır.Burada belirleyici soru şudur:Ankara, olmazsa olmaz dediği önerileri Rum tarafına kabul ettirme şansını ne kadar görüyor? Annan Planının bu haline razı mı?Bu konuda bazı güvenceler alındığı söylentileri var. Ama, Rum tarafının direnmek için daha fazla nedeni ve gücü var. Rum tarafının bu gücünü üyelik garantisini kaldırmak dışında kıracak bir mekanizma görünmüyor. ABnin de bunu yapmaya niyeti yok.Tünelden tek çıkış olduğuna göre Ankaranın New Yorkta vardığı uzlaşmayla, aslında Annan Planını kabul ettiği söylenebilir. Tünelde bunu değiştirmeye elbette çalışacaktır ama değiştiremezse de bu planla referanduma gitmeye razıdır. Ankarada hükümetin bunu fazla dert etmeyeceği söylenebilir.Bu koşullarda en yüksek olasılık, görüşme süreci sonunda, Annan Planının bir iki kozmetik değişiklik dışında referanduma götürülmesi olduğudur.Türk tarafı açısından gerçek başarı, tünelde, önerilerini Rum tarafına kabul ettirmektir.Aksi halde Annanın dediği olur... fbila@milliyet.com.tr New Yorkta alınan sonuçla Türk tarafı, Rumlar ve Annanla birlikte "tünel"e girmeyi kabul etmiş oldu.