Bu ziyaret Dışişleri tarafından tanışma ve gündemi birlikte gözden geçirme ziyareti olarak niteleniyor.Rice, Ankarada yaptığı açıklamalarda, Türk kamuoyuna Washingtonun bilinen söylemi dışında yeni bir mesaj vermedi.Türkiyenin çok önemsediği Kerkük ve PKK konusunda Ankaranın kaygıları Ricea, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül tarafından çok detaylı biçimde aktarıldı.ABD Dışişleri Bakanının bu iki konuda verdiği mesaj ise şöyle özetlenebilir:1- Kerkük: Irakın sorunudur. ABD bütünleşmiş bir Irak istiyor. Kerkükte bütün Iraklıların bir arada yaşayabilmesi gerekir. ABD tek bir Irak istiyor. Iraklıların yeni demokrasi içinde kendi kararlarını kendileri vermeleri gerekiyor.2- PKK: ABD, PKK/KONGRA-GELi terör örgütü olarak niteliyor. Bizler onlara karşı belirli adımlar atmaya çalışacağız. Onlara finansman sağlayanlara karşı gerekli tedbirleri alacağız. ABD ve Irak olarak birlikte ikili bir mekanizma oluşturmaya çalışıyoruz.Riceın bu mesajları, ABDnin Kerkük ve hatta PKK sorununu Irakın çözmesi gereken sorunlar olarak gördüğünü ortaya koyuyor. Türkiyeyi özellikle Kerkük konusunda bir taraf gibi görmedikleri açık. Bundan çıkan anlam ise, ABDnin Kerkük seçim sonuçlarını Kürt grupların gördüğü gibi göreceği...PKK konusunda ise artık ABDden askeri operasyon beklentisine girmek anlamsız gibi görünüyor. Bu zaten çok önceden de anlaşılmıştı. Riceın bu konuda verdiği söz PKK ile "mali" bir mücadeleye girecekleri. Finans kaynaklarına karşı önlem alacakları.Gerek Kerkük gerek PKK konusunda Ankaranın beklentilerinin bu olmadığı söylenebilir. ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Ankara temaslarını tamamladı. Türkiye, ABDyi istediği çizgiye çekebilir mi?CHP Genel Başkan Yardımcısı, Dışişleri eski Müsteşarı Onur Öymen, Türkiyenin elindeki kozları kullanması halinde ABD üzerinde etkili olabileceğini düşünüyor. Öymen, Ankaranın bugüne kadar "fazla ricacı" bir tutum içinde olduğunu, bu yöntemle de ABDye istediğini yaptırmasının mümkün olmadığını söylüyor.Öymene göre Türkiye üç kozunu kullanabilirdi :1- Her istendiğinde Afganistana asker göndermeyebilirdi. Bunun bir NATO görevi olduğunu söyleyenlere karşı ise, "Bütün NATO ülkeleri asker gönderiyor mu?" sorusunu yöneltebilirdi. Afganistana asker gönderme yükümlülüğünü, ABDden PKKya ilişkin beklentilerine karşılık gösterebilirdi.2- ABDyi beklemeden daha önce de yaptığı gibi Kuzey Irakta sınır güvenliğini sağlamak için bir "güvenlik şeridi" oluşturabilirdi. Bunu gerçekleştirecek siyasi ağırlığa sahipti.3- İncirlik üssünün kullanımını beklentilerine yanıt alıncaya kadar tümüyle askıya alabilirdi. Bu yöntem Kıbrıs Barış Harekâtından sonra ABDnin Türkiyeye ambargo koyması üzerine kullanılmıştı. Türkiyedeki bütün üslerin kullanımı durdurulmuştu. 1974ten sonra bunu yapabilen Türkiye bugün de yapabilirdi.CHP Genel Başkan Yardımcısı Öymen, Türkiyenin hâlâ bu kozları ve benzerlerini kullanma olanağına sahip olduğunu vurguluyor. Dış politikada sadece söylemle sonuç almanın mümkün olmadığını, sonuç almak için mutlaka en etkili olacak kozların kullanılması gerektiğini belirtiyor. Türkiyenin ise sadece rica etmekle yetindiği için sonuç alamadığını kaydediyor. Kuzey Iraktaki Kürt grupların bile, Kerküke Kürtlerin taşınmasına izin vermezseniz, seçime girmeyiz diyerek ABDye istediklerini yaptırdıklarını anımsatıyor.Öymen, diplomaside "özde kararlı, üslupta yumuşak"lığın temel ilke olduğunu, ancak, Ankaranın bunun tam tersini uyguladığını belirterek, hükümete, ABDye karşı elindeki kozları kullanmasını öneriyor. fbila@milliyet.com.tr Öymenin önerisi