Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Milli Güvenlik Kurulu'nun dünkü toplantısı öncesinde Jandarma Genel Komutanı Org. Aytaç Yalman önce İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'la konuşuyor. Org. Yalman, jandarmaya yöneltilen eleştiriler konusunda Bakan Tantan'a sitemde bulunuyor. Tantan'a, "Sayın Bakan neden susuyorsunuz? Neden konuşmuyorsunuz? Jandarmaya yöneltilen asılsız ithamlara neden yanıt vermiyorsunuz?" diye soruyor.

Tantan, MGK'ya girmeden önce Komutan'ın bu serzenişlerine sadece, "Vaziyet bildiğiniz gibi değil" yanıtını verebiliyor.
Org. Yalman'ı ve Türk Silahlı Kuvvetleri'ni rahatsız eden konu, yürütülen yolsuzluk soruşturmalarında, jandarmanın "baskın yaptığı, gece yarısı belge ve kişi topladığı" türündeki itham ve eleştiriler. "Beyaz Eenerji" ve "Mavi Akım" operasyonlarında aynı ithamların gündeme getirilmesi.

Son olarak Başbakan Bülent Ecevit'in, Erzurum gezisinden dönerken, gazetecilerin sorusunu yanıtlarken, "Jandarma baskınları şık değil. O konuda ben de rahatsızım. Cumhurbaşkanı'yla aramızdaki tartışmanın da sebebi buydu. Tartışmanın nedeni soruşturmalarda kullanılan üsluptu. Bakın şimdi nasıl jandarma baskını eleştiriliyor. Ben o zaman da söyledim" demesi, Jandarma Genel Komutanı Org. Aytaç Yalman'ı ve diğer komutanları üzmüş durumda.

Org. Yalman, Başbakan Ecevit'in sözlerine o denli alınmış ki, dün MGK toplantısının ilk bölümünde yanıt verme ihtiyacı duyuyor.
Org. Yalman, MGK'da, Başbakan Ecevit'in bu sözlerine "çok üzüldüğünü", Başbakan'ın bu değerlendirmesine "anlam veremediğini", jandarmaya karşı gösterilen bu "haksız" yaklaşımı "kınadığını" söylüyor.
Org. Yalman, daha önce de birkaç kez vurguladığı gibi jandarmanın tümüyle savcının talimatları doğrultusunda ve yasal yetki ve görevi içinde hareket ettiğini, baskın gerçekleştirmediğini, savcının talebi üzerine jandarma bölgesindeki çalışmalarda görev aldığını kaydediyor.
Org. Yalman'ın üzüntülerini belirterek bitirdiği konuşmasına Başbakan Ecevit'ten yanıt gelmiyor ve tartışma açılmıyor.

Jandarma Genel Komutanlığı'nda bu tür itham ve eleştirilere karşı yapılan genel değerlendirme şöyle özetlenebilir: "Jandarma, savcının talimatları doğrultusunda kolluk kuvveti olarak görev yapıyor. Bu yasanın bir emri. Bu görevini icra ederken yine savcıya bağlı olarak hareket ediyor. Savcıdan bir talimat gelmedikçe kendiliğinden, doğrudan inisiyatif kullanarak bir iş yapmıyor. Ancak görevini yasalara harfiyen uyarak icra ederken takdir göreceği yerde ağır şekilde itham edilmesi, siyasi tartışmalara çekilmek istenmesi, kolluk kuvveti olmaktan çok asker oluşunun öne çıkarılarak yıpratılmaya çalışılması sadece jandarma teşkilatını değil bütün Silahlı Kuvvetler'i üzüyor."

Bu değerlendirmelere şu da ekleniyor:
"Eğer çalışmalar sırasında jandarmanın bir hatası, kusuru görülüyorsa, bu doğrudan ifade edilmelidir. Hemen Komutanlığa bildirilmelidir. Başbakan, Başbakan Yardımcısı, Bakan kim bir eksiklik, bir hata, bir usulsüzlük saptamışsa uyarmalı, gereğini talep etmelidir. Basın yoluyla somut saptamalara dayanmayan genel değerlendirmelerle jandarmanın tartışma konusu yapılması doğru değildir."

Bu eleştirilerin Başbakan Ecevit tarafından da ifade edilmiş olması ayrı bir alınganlık yaratmış durumda. Başbakan'ın dürüst kişiliği ve yolsuzluklarla mücadeleye verdiği önem ve bu konudaki duyarlılığı jandarmada, güven ve destek duygusu uyandırmışken, eleştiriye muhatap olunması, Ecevit'in eksik veya yanlı bilgilendirildiği biçiminde değerlendiriyor.
Başbakan Ecevit'in istediği zaman, istediği detayda bilgilendirilebileceğine dikkat çekiliyor.