Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Çiçek, Türkiyenin, Anayasasını Avrupa Anayasasıyla uyumlu hale getirmek zorunda olduğunu belirterek, şu bilgiyi verdi:"Asıl büyük düzenlemeleri 17 Aralık sonrasında yapacağız. Örneğin Anayasa. Bir Avrupa Anayasası var. Eğer AB esas alınacaksa, önümüzdeki konu anayasadır. Bizim Anayasaya göre bir düzenleme yaparsanız, Avrupa Anayasasına aykırı olabilir, Avrupa Anayasasına göre bir düzenleme yaparsanız bizim Anayasaya aykırı olabilir. Dolayısıyla bizim Avrupa Anayasasıyla uyumlu bir anayasa yapmamız gerekir."Çiçek, CNN-Türkteki Ankara Kulisi programı için yaptığımız sohbette, "Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen maddeler dışında, Avrupa Anayasası ile uyumlu yeni bir anayasaya ihtiyaç" olduğunu vurgularken, şu örnekleri verdi:"Öncelikle yetki devri konusu var. AB esas alınacaksa, yetki devrinin düzenlenmesi lazım ki bu kolay bir konu değil. Biliyorsunuz, yetki devri konu olduğunda Türkiyenin bağımsızlığı tartışması başlıyor. Keza, kişi hak ve özgürlüklerinin genişletilmesi ve güvenceye alınması var. Yine idarenin yetki ve görevlerinin yeniden düzenlenmesi gerekecek. Özetle, Anayasamızın, değiştirilemez maddeleri hariç, hemen her alanda yeni düzenleme yapmamız gerekiyor." Adalet Bakanı Cemil Çiçek, 17 Aralıktan sonra Türkiyenin gündemine "anayasa uyumu" konusunun geleceğini söyledi. Çiçek, bu ihtiyaçtan hareketle en az önümüzdeki iki dönem daha Türkiyenin tek parti hükümetiyle yönetilmesi gerektiğini savundu. Çiçek, Anayasa dahil büyük düzenlemeler için tek parti hükümeti gerektiğini, çok parçalı parlamento ve koalisyon hükümetleriyle ABnin gerektirdiği köklü düzenlemelerin yapılmasının zor olacağını savundu. Çok partili parlamentoda, çok parçalı koalisyonlarda Türkiyenin hızlı karar alamayacağını, bu nedenle de daha iki dönem Türkiyede tek parti iktidarının gerekli olacağını söyledi. İki dönem daha Adalet Bakanı Çiçek, bu düşüncelerle başkanlık sisteminin yararlı olacağı düşüncesinde olduğunu vurguladı. Hızlı karar alabilmek ve uygulamak açısından başkanlık sisteminin yararları üzerinde duran Çiçek, bu rejimde siyasi istikrarın da kolay sağlandığının önemine değindi. Yüzde 10 seçim barajının bile istikrar sağlanması için yeterli olmadığını savunan Çiçek, başkanlık sistemi ve seçim yasası düzenlemesiyle istikrarın sağlanabileceğini şöyle savundu:"Yüzde 10 barajına karşın Türkiyede beş altı partili parlamento oluştu. Bugün oluşmamış olmasının nedeni, diğer partilerin dibe vurmuş olmasıdır. Yönetimde istikrar için bu baraj kalmalıdır. Ama temsilde adalet açısından eleştiriler yapılıyor. Yüzde 10u aşamayan partilerin parlamentoda temsil edilemediği söyleniyor. Bunun çözümü de şu olabilir: yüzde 10 barajı kalır, 550 kişilik parlamentonun 100 üyeliği için baraj uygulanmaz. Bu 100 milletvekili barajsız seçilir, böylece yüzde 10u aşamayan partiler de Mecliste temsil edilmiş olur. Ama yüzde 10 barajını düşürmek, örneğin yüzde 5 yapmak, çok partili bir parlamento ve çok ortaklı koalisyon hükümetleri demektir ki bu da yönetimde istikrarı zorlaştırır. Türkiye, hızlı ve doğru hareket edemez. Ben bu gerekçelerle başkanlık sisteminin ve barajlı ve barajsız olmak üzere yeni seçim yasasının yararlı olacağını düşünüyor ve savunuyorum."18 Aralıktan sonra Türkiyenin gündemi ne olacak sorusuna, Adalet Bakanı Çiçekin bu sözleri yanıt oluşturuyor.Hükümetin, başkanlık sistemi ile seçim yasasını gündemin üst sırasına taşıyacağı anlaşılıyor. fbila@milliyet.com.tr Başkanlık ve baraj