YÖK, ilahiyat fakültelerinin ön lisans programından mezun olanların diplomalarına konulan şerhi kaldırdı. Söz konusu diplomalarda, “Diyanet İşleri Başkanlığı ve/veya din hizmetleri sınıfında çalışanlar için geçerlidir” ifadesi ile başka amaçlar için kullanılamayacağı kaydı vardı. YÖK’ün 15 Ocak 2009 günü aldığı kararla, ilahiyat fakültelerinin ön lisans programlarından mezun olanlar için din hizmetleri sınıfı dışındaki kamu görevlerinde çalışabilmelerinin yolu açıldı. YÖK’ün bu kararı, kuşkusuz yıllardır tartışılmakta olan imam hatip mezunlarının üniversiteye giriş katsayılarıyla ilgili düzenleme isteğiyle de bağlantılı görünüyor.
YÖK’te çatlak
YÖK’ün bu kararına yönelik, basında yer alan bazı eleştiriler YÖK’te de önemli bir çatlağa yol açmış gibi gözüküyor. Bazı YÖK üyeleri bu karara karşı çıktılar. YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Özcan ve Yürütme Kurulu’na karşı Genel Kurul üyeleri arasında karara itirazlar giderek artmaya başladı.
Usul yönünden itiraz
YÖK’ün aldığı bu karara hem usul hem de içerik yönünden itirazlar var.
Bazı YÖK üyeleri, bu kararın yetkisiz olarak alındığı, bu nedenle geçerliliğinin olamayacağı görüşündeler.
Örneğin, eski Anayasa Mahkemesi Genel Sekreteri, YÖK üyesi Bülent Serim, YÖK’ün aldığı kararın yetki yönünden sakat olduğunu, ancak kamuoyuna yanlış aksettirildiğini söylüyor.
Serim’in usul yönünden itirazı şöyle:
“YÖK’ün aldığı bu karar, kamuoyuna, Genel Kurul’un kararı gibi yansıtıldı. Oysa kararı YÖK Genel Kurulu değil, Yürütme Kurulu aldı. Yürütme Kurulu ise Genel Kurul’un verdiği yetkilerin dışında kalan konularda karar alamaz. YÖK Genel Kurulu, 20.3.2008 tarih ve 4 no’lu kararıyla Yürütme Kurulu’na kimi yetkilerin yanı sıra diplomaların denkliği ve unvanlarda eşdeğerlilik işlemleri konusunda yetki vermiştir. Dolayısıyla, Yürütme Kurulu’nun ilahiyat ve ön lisans diplomalarından söz konusu şerhi kaldırma kararı bu yetkilerin dışındadır. Bu itibarla, yetkisiz olduğu bir konuda Yürütme Kurulu’nun karar alması hukuki dayanaktan yoksundur.”
İçerik yönünden itiraz
YÖK üyesi Serim, söz konusu kararın içerik yönünden de sakat olduğu düşüncesini savunuyor.
Serim’e göre, söz konusu karar, Anayasa’nın laiklik ilkesine aykırı olduğu gibi, 174. maddenin koruduğu Öğrenim Birliği Yasası’na da aykırılık taşıyor.
Serim, bu aykırılığı şöyle özetliyor:
“Öğrenim Birliği Yasası’nın amacı laik eğitimi korumaktır. Öğrenim Birliği’ni bu amaçla düzenlemiştir. Buradaki tek istisna ilahiyat eğitimidir ki, bunun amacı da din adamı yetiştirmektir. İlahiyat hizmetlerinde çalışmak ve dini ihtiyaçların gerektirdiği personeli yetiştirmek maksadıyla ilahiyat fakülteleri düzenlenmiştir. Oysa YÖK’ün aldığı bu karar sonrasında söz konusu diplomaya sahip mezunların da din adamları ve din hizmetler sınıfı dışında görev almaları amaçlanmaktadır. Bu da kamu hizmetlerinin belli bir zihniyetle görülmesi amacıyla kadrolaşma niyetini ortaya koymaktadır.”
İptal edilmesi gerekir
YÖK üyesi Serim, YÖK Yürütme Kurulu’nun yetkisiz olarak aldığı bu kararın hem usul hem içerik yönünden iptal edilmesi gerektiğini savunuyor.
Serim, YÖK Yürütme Kurulu’nun Genel Kurul’dan yetki almadan ve Genel Kurul’a bilgi vermeden aldığı kararlarla oldubitti yaratmaya çalıştığı eleştirisini de dile getiriyor.